Oturduğum yatağımdan yavaşça kalktım. Okulun ilk günüydü ve ben ilk dersimi yatağımda oturup halımın desenlerini inceleyerek geçirmek istemezdim.
Aslında...İsterdim.
Yatağımı biraz düzelttikten sonra elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Hayır, maalesef odamda banyo yoktu. O kadar zengin değildim, henüz. Her zaman yüzümü yıkamaya önem verirdim çünkü anneannem hep 'Geceleri sen uyurken şeytanlar suratına işer, sabah kalkınca yüzünü yıkamayı unutma' diyordu.
Valla ne yalan söyleyeyim ben inanıyordum.
Banyoda işimi hallettikten sonra merdivenl... Hayır, evde merdiven de yoktu. Dedim ya henüz o kadar zengin değildim. Koridordan koştura koştura geçip mutfağa girdim. Anneannem kuymak yapıyordu. Yanağından kocaman bir öpücük alıp sofraya oturdum. "Günaydın Pamuk'um."
Gülümsedi. "Günaydın yavrum."
Önüme döndüm ve kahvaltımı yapmaya başladım. Bir dilim ekmeğe reçelimi sürdüm ve hepsini ağzıma attım. Biraz fazla olmuş olacak ki bir anda öksürmeye başladım. Ay boğazıma kaçmıştı galiba. Anneannem hemen bir bardağa su doldurdu ve elime verdi. "Yahu gören de evde yemek yok sanır. Ne diye yavaş yemiyorsun çocuğum?" Az kalsın tahtalı köyü boylayacak olmam umurumda değilmişçesine yine koca ekmeği kuymağa bandırdım ve çiğnemeye başladım. Ben akıllanmazdım ya, valla.
Sonunda kahvaltımı bitirdiğimde odama gidip hazırlanmaya başladım. Okul formamız beyaz gömlek ve siyah pantolondu. Giyindikten sonra yüzümü nemlendirdim ve biraz rimel sürdüm. Tamamen hazırlandığımda çantamı dış kapının yanına koyup az önce kalktığım kahvaltı sofrasını hızlıca toparladım. Anneannemin zaten yeterince yorulduğunu düşünüyordum.
Telefonum titrediğinde arka cebimden çıkarıp mesaj kısmına girdim. Gruptan gelmişti.
Yemeğin Salçalısı Kadının Kalçalısı🙌
Deniz: Hop günaydınlar efendim.
Melek: Günaydın❤❤❤❤
Deniz: Melek çok mutlusun engellerim seni bak
Deniz: Sabah sabah nasıl bu kadar mutlu olabilir bi insan ?
Deniz: Hem de okulun ilk günüyken ve sınav senemizken?!??!!
Melek: Ay hatırlatmasana ya😢
Melek: Tüm sevincim uçtu şu an sağ ol
Siz: Merhabalarq
Siz: Deniz bi sal artık şu kızı
Siz: Neyse ben hazırım hadi çıkalım
Telefonumu tekrar arka cebime koydum ve anneannemin yanına salona gittim. Tam tahmin ettiğim gibi elinde örgüsüyle televizyon karşısında Müge Anlı izliyordu. Kabul ediyordum, Müge Anlı bir çeşit bağımlılıktı. Salonun kapısından seslendim. "Pamuk'um ben çıkıyorum." Bakışlarını televizyondan çekmeden onaylayan bir şeyler söyledi. Ben de beyaz spor ayakkabılarımı giyip evden çıktım.
Kızlarla sokağın sonunda buluşup okula kadar birlikte yürüyorduk ve ben hiç bir işini müzik dinlemeden yapamayan biri olduğum için şu an da çantamda kulaklığımı arıyordum. Uzun uğraşlarım sonucu bulduğumda telefonuma taktım ve müzik listeme bakınmaya başladım. Bu süre boyunca apartmandan da çıkmıştım bu arada. Sonunda bir şarkı bulduğumda telefonu cebime koyup yürümeye başladım. Geç kalmazsam iyiydi. Baya oyalanmıştım çünkü.
"Yolunuzdan geçmem ben bu boku para versen içmem
Dalgalarım derindir dalarım vazgeçmem"
Art arda telefonumun titremesiyle adımlarımı durdurdum. Mesajlar kısmına girdim. Numara kaydedilmemişti.
0539**: Gülüşün bana oksijen
0539**: Göremezsem deliricem
0539**: Bebeğim gel bana sokul
0539**: Sana aşktan söz edicem...
(Görüldü)
Hayda, bu neydi şimdi ya ?
------------------------------------------
OĞLUM BU NW LAN BÖLÜMÜ YAZARKEN BİLGİSAYARIMIN ŞARJI BİTTİ. YÜZ KERE YAZIP SİLDİM RESMEN. AY NE BAĞIRMASI SAKİNİÖ BEN
öptüm sizi ha
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarışın -Yarı Texting-
Roman pour Adolescents0539***: Biliyor musun çok güzelsin. 0539***: Güzele bakmak sevaptır derler. 0539***: Bugün hiç sevaba giremedim ya 0539***: Nerelerdesin ? (Görüldü)