Zaferin Esintisi

34 4 3
                                    

Güncelleme: Elemental'in ikinci kitabının ilk ithafı gelsin o zaman ^^

Desteğin için teşekkür ederim ❣ 

~~~~

Bir elimle sıcak kahve kupasını kavramış, diğer elimin parmaklarıyla masa üzerinde ritim tutarken gözlerimi kalabalık kafenin kapısına dikmiştim. Havanın kararmasına az bir zaman kalmıştı, insan gürültüleri ve çatal bıçak seslerinin arkasında Yeni Solia'nın sevilen müzik grubu Kıvılcımışığı'nın en son şarkısı duyuluyordu.

İstemsizce titreyen bacağımı durdurup sabırsız bir nefes verirken kahvemden bir yudum aldım. O sırada kafenin kapısı açıldı. Kapının üzerindeki çan çıngırdadı; tereddüt içinde görünen yorgun bir ateş elementali içeri girerek mutsuz bakışlarını içeridekilerin üzerinde gezdirdi. Birini arıyordu. Beni.

Nefesimi tutarak hızla ayağa kalkınca genç adam beni gördü ve aynı umutsuzlukla adeta ayaklarını sürüyerek  cam kenarındaki masama doğru yürüdü. Onu suçlamıyordum çünkü her ne kadar belli etmesem de ikimizde aynı şeyleri yaşıyor ve hissediyorduk. Tek fark onun bu cehennemde benden daha uzun süredir bulunmasıydı.

"Bayan Levarian," dedi usulca elini uzatırken.

"Hoşgeldiniz," dedim kibarca gülümsemeye çalışırken. "Benimle buluşmayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim, Bay Daen. Lütfen oturun."

Genç adam benimle aynı anda oturdu, duruşunda hafif bir rahatsızlık vardı. İçecek teklifimi reddederken camdan giderek karanlığa teslim olan şehre baktı.

Son birkaç günümü umutsuzca kayıp ilanlarının sahiplerine ulaşmaya çalışmakla geçirmiştim. Kimi cevap bile vermedi, kimi konuşmak istemediğini söyledi, kimi ise Hava elementali olduğumu gördüklerinde geri döndü. Sadece Bay Daen, her ne kadar bu konuşmaları yapmaktan rahatsız hissediyor olsa bile buluşmayı kabul etmişti.

Sormam gereken sorular, yakalamam gereken ipuçları vardı. İki kez aynı acıyı çekmiş biri olarak - içimden bir ses hala annemin başına gelenin bununla alakalı olduğunu söylüyordu-  tüm bu Çift Doğan kayıplarının tesadüf olmadığına adım gibi emindim ve hepsinin buluştuğu ortak bir nokta olmalıydı. O noktayı bir şekilde bulmalıydım.

"Ben başınıza gelenler için çok üzgünüm, B-"

Ateş elementali kafasını sallarken sözümü kesmek için elini kaldırdı. Bu laf kalabalığını keselim der gibiydi.

"Lütfen, Bayan Levarian. Sizin de benim hissettiklerimi hissettiğinize eminim. Bu konunun üzerinde konuşmak her defasında daha da zorlaşıyor. O yüzden, lütfen bir an önce sormak istediklerinizi sorun."

Gelen cevap karşısında bir anlığına afallasam da onaylarcasına kafamı salladım ve hafifçe öksürdükten sonra açık gri gözlerimi adama diktim.

"Kardeşiniz kaybolduğu gece neredeydi?"

"Arkadaşlarıyla bir şeyler içmek için şehir merkezine gitmişti." dedi adam hatıranın acı vericiliği karşısında ezilmemeye çalışırken.

"Başka bir yere gitmiş olabilir mi?"

Bay Daen kaşlarını çatarken sert bir şekilde konuştu. "Hayır, buluştuğu arkadaşlarının hepsi bütün gece onlarla olduğunu teyit etti. Dönüşte de doğruca apartmana girdiğini görmüşler."

"Siz de evde miydiniz? İçeri girdiğini gördünüz mü?"

"Hayır. Ben bütün gece evdeydim ancak onun eve geldiği saatte beni hastaneden çağırdılar." dedi Bay Daen. Yaşlarla dolmaya başlayan gözlerini masada bir noktaya dikti, ağlamamaya çalışırken titreyen sesiyle ekledi. "Onu evde yalnız bırakmak benim suçumdu."

ELEMENTAL : Yeni SoliaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin