Multimedya:Alpay
"Sikeyim çekirdeğini. Fakir eroini lan bu bildiğin. Ben gidiyorum"
Ali elinde ki çekirdekleri yere fırlatarak oturduğumuz kaldırımdan kalktı ve uzaklaştı. Ağustosun sonlarına gelmiştik. Kaldırımda oturmuş yazın son günlerini çekirdek çıtlayarak geçiriyorduk. Gökra ve Derya ile tanışalı bir ay olmuştu. Ali en sonunda Derya'yı ayartmış sevgili olmuşlardı. Babamın geldiği gün babamı horon oynamaya kaldırmıştım. Abimse kapıdan gizlice çıkarmıştı kızları. Laz olduğumuz için horon oynarken kendinden geçiyor.
"Oha hayvana bak daha ilk günden beni bırakıp gitti lan"
Diyen Derya'ya 'ne diyon lan sen hırrım' bakışımızı atıyorduk. Omuz silkip çekirdek yemeye devam etti. Hepimiz elimizdeki çekirdek paketini bitirmeye çalışıyorduk. Ali'nin de dediği gibi fakir eroini anasını satıyım.
Ali elindeki dondurma ile beş dakika sonra gelince bu sefer ona hep birlikte 'hani bize dondurma lan totoş' bakışı atmıştık."Çok sıkıldım. Denize gidelim hadi"
Bir iki itirazdan sonra hepsi kabul etmişti. Evlere gidip yarım saat sonra buluşmak için ayrıldık. Ali benden giyineceği için benimle gelmişti.
Gökra. Bir aydır içimden Mahperi diye seslendiğim, gözlerine yandığım kadın. Ne kadar uzak kalmak istesemde hep soluğu yanında buldum. Aşık değildim. Ben aşık olmam diyecek kadar emindim buna. Ama ona çeken birşeyler vardı beni. Gülüşüne yandığım Mahperim....
Yarım saat sonra hazır bir şekilde Gökra'ların evinin önünde bekliyorduk. Abim kızları çok sevdiği için arabasını vermişti. Kızlar uzun bir bekletmenin sonunda gelmişti. Ali ve Derya arkaya Gökra ise öne oturmuştu. Gökra radyoyla ilgilenirken Ali ve Derya kendi kulaklığı ile müzik dinliyordu. Gökra sonunda bir şarkıda durmuştu. Şarkıyı dinlerken gözleri dışarıdaydı. Bulutlanan gözlerinde bir sürü duygu geçti. Özlem, kırgınlık, küskünlük, umutsuzluk. (Şarkı: Gökhan türkmen kurşuni renkler)
Bakışlarımı üstünden alıp yola çevirdim."Ne oldu kız? yüzünü astın."
Sorum üzerine bakışlarını izlediği yoldan ayırıp bana çevirdi. Göz ucu ile ona bakıyordum. Yüzüne en sahtesinden bir gülücük koydu.
"Hiççç. Hiç birşey olmadı Alpay reis "
"Sana espri anlatmamı istermisin Mahperi"
Mahperi derken sesim kısılmıştı. Ben bile zor duymuşken onun duyması imkânsızdı. Nasıl ona Mahperi diye seslenebilirim ki. Sikik kafam .
"Evet lütfen"
Yüzünde gerçek bi gülümseme görünce keyfim yerine geldi. Gülümsemesinde hayat bulduğum kadın."Güle sormuşlar 'neden dikenin var?'
'Kimse dokunamasın diye' demiş. Papatyaya sormuşlar 'senin neden dikenin yok?' oda demişki 'ben kaşarım"
Arka taraftan bir kahkaha sesi geldi. Ali hönkürerek gülüyordu. Derya ise kıkırdamıştı."Esprimi lan şimdi bu he?. Espri yaptığını mı sanıyon? Neresinde gülücez?"
Surat ifadesini gösterip;
"İşte burasında " dedim. Ve içimde tuttuğum kahkayı serbest bıraktım. Gökra homurdanmaya başlarken gelmiştik. Arabayı otoparka park edip indik hepimiz.
Şezlonglara yerleşince yakmak için geç kaldığım sigarayı dudaklarımın arasına aldım. Kızlar çoktan üstlerini çıkarmıştı."Lan sen kızlara mı bakıyosun hırbo?
" Ney ? Ne kızı ya wowowow HARRAMM"Ali ve Derya atışırken sigarami kuma batırarak söndürdüm. Üstümdekileri bir çırpıda çıkarıp soluğu yine Mahperi'min yanında aldım. O kadar insan böyle güzel vücuda bakarken ben sadece gözlerinde kaybolmak istiyordum.
"Su çok soğuk, girmesek mi?"
Daldığım gözlerinden sesi ile ayrıldım. Abimin sesi doldu kulağıma sonra.
' seviyosan saçını çek' demişti ben küçükken. Bende Gökra'yı suya ittim. Seviyosak zorbalık yapmak gerekti değilmi? Öyle miydi ki?"Ulan hayvan, ulan öküz ,ulann ,ulann seni var ya. Ecdadını sikerim senin çocuk"
Duyduğum küfür ile kahkahayı bastım. İlk defa küfür ettiğini duymuştum. Onun ağzından çıkınca çok komik oluyordu. Hiddetle ayağı kalktı ve bana doğru geldi. Geldi geldi geldi geldi ve bommm, kendimi suyun içinde bulmuştum. Su dediği kadar soğuktu. Soğuk su sanki her tarafımı ısırmıştı. Yüzüm nasıl bi ifadeye girdiyse bu sefer gülme sırası ondaydı. Eliyle karnını tutarak gülüyordu. O kadar güzeldi ki içinde olduğum soğuk su bile onun gülüşü ile ısınmıştı. Dur lan bi dakika hass yaa. Isınmanın sebebi yanımda duran veledin suya işemesiymiş meğer.
***
Ali ve Alpay küçük çocuğun yıktıkları kalesini yeniden yapıyordu. Kızlar şezlongda oturmuş muhabbet ediyolarlardı."Gökra bak tamam play boy felan ama sana bakışlarını görmedin mi?"
Derya içindekileri arkadaşına söylemişti. Alpay Gökra'ya çok değişik bakıyordu. Alpay'ı çok sevmişti Derya ve üzülmesini istemiyordu."Merak etme o sevecek biri değil. Tek derdi yatağa atmak. Zaten Mete'yi biliyorsun. Fazla dayanamaz geri döner"
Derya olumsuz yönde kafasını salladı.
"Derin sular bunlar Gökra boğulursun dikkat et"
"Merak etme. O beni sevmez zaten. Kimse üzülmez bende Mete ile mutlu olurum"
D
erya tekrar kafasını olumsuz yönde salladı. Ama arkadaşının inadını biliyordu. Bu olayı ikisinin de hasarsız atlatması için dua etmişti. Çünkü Alpay'ın Gökra'ya Mahperim dediğini duymuştu. Derya dikkatli bir kızdı. Alpay'ın fisıltı halinde söylediği şeyi duymuştu. Emindi ki bırak Gökra'nın duymasını Ali bile duymamıştı bu fıstıyı. Mete için sadece bir kız iken Alpay için güzeller güzeliydi Gökra.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKRA
Teen FictionSaçmalıyor muydum, geberiyor muydum bilmiyorum..Ama; uyandığım her sabah, ona yeniden aşık oluyordum.. Onu ölmesini isteyecek kadar çok seviyordum..Ölmüyordu, sevmiyordu