Helloooo aşkolarım nasılsınız umarım iyisinizdir bi oy atın beyaa
Evden çıktıktan sonra okula doğru yürümeye başladınız. Okula gelince seni sınıfına bıraktılar ve kendi sınıflarına geçtiler. Sen lunanın yanına oturdun.
Luna: Günaydın. Dün neler oldu ders bittikten sonra.
Y/N: Günaydın valla ne olmadı ki. Önce kapı çıktı sonra taktılar sonra ben kurabiye yaptım sonra sakusa diye biri geldi tabi bene annem geldi diye inmiştim ve üstleri yoktu. Sonra direk onlar fark etmeden geri odama çıktım. Sonra mangal yaptık. Korku filmi açtılar bende korktuğum için 30 dakka sonunda falan uyudum.
Luna: Sen daha o eve iki gün önce falan taşındın dimi bide.
Y/N: Aynen. Hani evde kız var kız bunlar kızdan yoksun ama veyada alışkın.
Luna: Birinci seçenek bence onlara kimse dayanamaz. Neyse hoca geldi dersi dinleyek.
Dersleri dinlediniz ve öğle arasına girdiniz. Öğle arasında birlikte kantine indiniz ve yemekleri alıp yemeye başladınız. Bir yandan da sohbet ediyordunuz. Yemek yerken sağ üst çaprazından biri sana bakıyodu ama biraz fazla belli ediyodu sende kim olduğunu anlamak için telefonun çıkardın ve kamerayı açtın telefona bakarken kamerayı açtığın belli olmuyodu kim olursa olsun anlayamazdı. Sende baktığında o dik dik bakanın suna olduğunu fark ettin. Lunaya yaklaşarak elinle ağzının önünü kapatıp fısıldayarak konuşmaya başladın.
Y/N: Luna biri bana bakıyo ve o sanırım suna.
Luna: Nasıl yani ?
Y/N: Oturduğumuzdan beri ordan birinin bana baktığını hissediyodum sonra fark ettirmeden telefonu alıpkamerayı açtım. Ve o bildiğin sunaydı.
Luna: Fark etmedi dimi.
Y/N: Yok yok fark etmedi.
Luna: Neyse boş ver belki başkasına bakıyodur.
Y/N: Olabilir.
Sen geri oturdun ve yemeğine devam ettin. Suna da artık sana bakmıyodu. Yemekleriniz bitince sınıfa geçtiniz bi beş dakika sonra da hoca gelmişti zaten.
Okul bitince birlikte voleybol sahasına gittiniz. Voleybol sahasında hem kızlar hem erkekler vardı büyük ihtimalle aynı koç yönettiği içindir. Koçun yanına gittiniz. Koç herkese bugün yapması gerenleri söylüyordu.
Koç: Y/n sen bugün kızların liberosunu çalıştırıcaksın.
Y/N: Pekala.
Koç: Ona orta sert toplar at büyük ihtimalle onu bile karşılayamaz ama olsun.
Libero: Yapabilirim tabii hatta sen en sertinden at.
Koç: Of pekala ne desem dinlemiceksin zaten.
Sen sahanın arkasındaki yere geçtin o da karşı takımın karşına geçti. Sen topu havaya attın ve ona göre kendini ayarladın istediğin yere gelince zıpladın ve topa vurabilceğin en sert şekilde vurdun. Top sahaya çarptı ondan sonra tavana ve tekrar yere çarpıp filenin üstüne geldi. Sen de bunlar bitince yere geldin. Herkes şaşırmıştı koç hariç.
Libero: Çüş devenin nalı.
Koç: Ben sana demiştim karşılayamazsın diye.
Kızların kaptanı: Atsumu ve miya sakın y/nyi kızdırmayın benden size tavsiye.
Atsumu,Osamu: Asla.
Libero: %25te atar mısın ?
Bunu yere bakarak söylemişti.
Y/N: Nasıl istersen.
O bunu diyince gülümsedi bu şekilde sen tam 150 kez servis attın. Artık saat 7 olunca çalışmayı bıraktınız ve etrafı temizlemeye başladınız. Temizlik de bitince giyinme odalarına geçip kıyafetlerinizi değiştirdiniz. Değiştirirken de sohbet ediyordunuz.
Kaptan: O atış bana atılsa kesin kaçardım toptan.
Luna: Evet ya nasıl beceriyosun ki diğerleri de böyle mi atıyo topu ?
Y/N: Yok ben bir ay boyunca günde 500 kez vurabilceğim en sert şekilde toplara vurdum. Bayağ zordu ama yaptım bi şekilde tabi doğuştan gelen özellikle birleşince böyle oldu. Diğer shiratorizawadakiler böyle değil en azından.
Luna: Ha iyi o zaman. Valla atsumu ve osamuya Allah kolaylık versin.
Y/N: Kızdırırlarsa çekicekleri olur orası kesin zaten.
Kıyafetlerinizi giydiniz ve çıktınız. Atsumu, osamu ve suna seni bekliyodu sen lunayla vedalaşıp onların yanına gittin. Konuşarak eve doğru yürüdünüz.
Atsumu: O kadar sert bi tou karşılamak asla istemezdim.
Y/N: Ben bile istemezdim valla.
Osamu: Nasıl yapıyosun ki böyle ?
Y/N: Bir ay boyunca günde 500 kez vurabilceğim en sert şekilde toplara vurdum. Bayağ zordu ama yaptım bi şekilde tabi doğuştan gelen özellikle birleşince böyle oldu.
Suna: Atsumu ve osamu seni sinirlendirince ne olcağını çok merak ediyorum.
Atsumu: Hiç bir zaman onu sinirlendirmicez.
Suna: Emin misiniz.
Osamu: Tabii ki de.
Sohbet ederek birlikte eve gittiniz. Kapıdan yemek kokuları geliyodu.
Osamu: Sen de gelsene suna.
Suna: Yoruldum eve gidince direk uyucam size afiyet olsun.
Atsumu: Bu kadar uyuşuk olma ve içeri geç hadi.
Suna: İyi tamam be.
Birlikte içeri geçtiniz. Sen tabi direk mutfağa gittin. Annen çünkü tavuk ve pilav yapmıştı. Sen annen fark etmeden bi çatal aldın ve kapağı açıp tam tavuğa çatalı batıracakken annen gördü.
Moon: Y/N daha pişmedi.
Y/N: Olsun ben yerim.
Moon: Hayır yemiyosun hep birlikte yicez.
Y/N: Off tamam.
Sen dolaplardan birinden lolipop aldın ve açıp yemeye başladın. Dışını atıp salona geçtin. Diğerleride salonda oturuyodu zaten. Sen lolipopun ağzında telefona bakıyodun ve lunayla mesajlaşıyodun.(Texting halinde yazmaya acayip üşendim için texting halinde yazmıcam sorry)
Luna: Yarına ingilizceden ödev olduğunu biliyosun dimi.
Y/N: Ay ben onu unuttum bana atar mısın ? 🥺
Luna: Of şu emoji yok mu tamam atıyorum.
*Fotoğraf Gönderildi*
Y/N: Sen bi tanesin be.
Luna: Sağol canım hadi şimdi kalk ve bunları kitaba geçir.
Y/N: Tamam lunacım.
Sen ayağa kalktın ve odana geçtin. Ödev zaten kısaydı hemen ödevi geçirdin ve aşağı indin. Ne bitmez lolipopmuş be hayla bitmedi. Mutfağa geçince annene yardım ettin yemekler zaten hazırdı sadece masayı düzenledin. Kapı çalınca annen açmaya gitti. Herkes mutfağa gelince birlikte sohbet ederek yemeğinizi yediniz. Yemekler bitince senin de iyice uykun gelmişti. Direk odana geçtin ve uyudun.
Hellooo aşkolarım biraz fazla bekletmiş olabilirim neyse umarım beğenirsiniz iyi okumalar.
