prologue

925 34 16
                                    

"Çocuklar ben pek emin değilim, girmesek olmaz mı? Ablam zaten birkaç saate gidecek, biz de yaparız ne yapacaksak."

Kızların beni onaylarcasına kafalarını sallamasıyla belki vazgeçerler umuduyla diğerlerine bakmıştım.

"Lalisa, yanımdan ayrılma yeter."

Chan'ın da istemediği açıkça belli olsa da güven dolu bakışmalardan fazla bir şey yapmamıştı. Diğerlerine uymak için yapmadığı açıkça belli olsa da yine de sinirimi bozmuştu.

"Dışarda beklesem ben?"

Miyeon'ın endişeli sesiyle ona dönmüştüm. Kendim bile kötü hissederken ona güvenle gülümsemem oldukça zor olmuştu. Buruk gülümsemesiyle bana bakmıştı. Minnie ona kollarını sararken gülümsemesini sürdürmüş ve kolunu Minnie'nin beline sarmıştı. Sonunda harabe evin içine girerken son kez dışarı bakmıştım, demir kapı arkamızdan kapanırken göz göze geldiğim Irene ile endişeyle bağırmıştım.

"Irene? Ne yapıyorsun? Aç şu kapıyı!

Benim bağırmamla herkesin bakışı kapıya dönmüştü, Bambam ve Eunwoo hızla kapıya ilerlerken ne kadar zorlasalarda pek fayda ettiği söylenilemezdi. Bambam sıkıntıyla nefes verirken iyice endişelenmeye başlamıştım, Jihyo'nun huzur veren sesiyle ona döndüğümde uzakta bir yere bakıyordu.

"İleride ışık var."

Bu sefer bakışlar kapıdan çekilmiş Jihyo'nun baktığı yere bakmışlardı, jungkook ani hareketlerle o tarafa doğru giderken, Mina merakla arkasından ilerlemişti. Pek geçmeden Mina'nin tiz çığlığı ile koşarak yanlarına gittiğimizde Jungkook'un titreyen bedeniyle Mina'ya sarıldığını görmüştük. Yan tarafa baktığımız da ise daha on dakika bile geçmeden gördüğümüz canlı Irene'nin, kanlı bedenini görmüştük.

 Yan tarafa baktığımız da ise daha on dakika bile geçmeden gördüğümüz canlı Irene'nin, kanlı bedenini görmüştük

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Rip Irene 😢😢

the experimentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin