9-CHAEYOUNG

215 15 32
                                    

Park Chaeyoung, bulunduğu aydınlık alanda, kafesin içindeydi. Neler olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu, kafesin dışı içine göre daha karanlık olsa da gözleri az da olsa bir şeyler seçebiliyordu. Meraklı bakışlarını durmaksızın etrafında gezdiriyordu, gelen sesle dakikalarca baktığı yerden bakışlarını çekerken kot ceketinin cebinden siyah telefonunu çıkartmıştı, mesaj sesleri yeniden bulunduğu yerde yankılanılırken, derin bir nefes alıp mesaj kutusuna girdi.

Bilinmeyen numara: Merhaba Park Chaeyoung!

Bilinmeyen numara: normal de bulunduğun yerde daha kötü şeyler yaşayacağına emin olabilirsin, ama Jeon senin yerine yeterince kötü şeyler yaşadığı için, yine onun sayesinde paçanı kurtardın.

Bilinmeyen numara: Ama şansına küs, ben Jungkook'a söz verdiğimi hatırlamıyorum.

Bilinmeyen numara: iyi eğlenceler Chae:)!

Chaeyoung başına geleceği şeyi titrek bir nefes alarak bekledi, başına gelecek şeyin fareler olacağını bilmiyordu.

********

"Ne oluyor? İptal etmiştik, jungkook boşuna mı kendini feda etti!"

Taehyung, Namjoon'un bağırmasıyla, gözlerini arkadaşlarında gezdirdi. Planladıklarının dışına çıkan bir şey olduğu kesindi, hızla bilgisayarına geçerken Park Chaeyoung'un çevresinin fareler ile sarılmaya başladığını gördü. Gözleri sonuna kadar açılırken, bu gerçekten de planda yoktu. Yanındakilerin fark etmesini umursamadan Jimin'in ararken, birkaç çalıştan sonra Jimin'in uykulu sesini duydu.

"Efendim Tae?"

"Jimin, Chae'nin deneyini Jungkook sayesinde ertelemiştik. Birdenbire fareler salındı, kimin yaptığını öğrenmen gerekiyor, biz de bunu halledeceğiz."

"Tamam, dikkatli olun, hallediyorum ben."

Taehyung hızla telefonunu kapatırken, herkes bilgisayarlarına dönmüştü, kapıyı açmaya çalışmalarına rağmen ne olursa olsun Chaeyoung'un kapısı açılmıyordu. Namjoon sinirle masasına vururken, farelerin yerine girmesiyle şokla birbirlerine baktılar, ortam sessizleşirken, tek duydukları ses Chaeyoung'un ağlama sesiydi.

Taehyung, masasının üstünde titresen telefonuyla hızla eline aldı, mesaj jimin'dendi.

Jimin: Taehyung, bunu yapan kimse sinyaller, bulundukları yerden geliyor.

"Hasiktir ya!"

Hoseok hızla yanıma gelirken elimden telefonu çekmişti, okuduğu şeyle gözleri sonuna kadar açılırken, bizimkilerin üstünde gözlerini gezdirdi.

********

Bilinmeyen numara: Çok şanslısın Chaeyoung, ama dikkat etmen gerekiyor.

Bilinmeyen numara: sonra görüşürüz:).

Chaeyoung, hıçkırıklarının arasında mesajı okurken hiçbir tepki vermemişti, tam yanında açılan kapıyla bir müddet bakışsa da kalkmasını gerektiğini fark edip yanındaki demirlerden güç alarak ayağa kalkmıştı, yavaş adımlarla kapıdan çıkarken, gördüğü buğulu yüzle gülümsemişti.

Jungkook hızla genç kıza sarılırken birkaç dakika sadece sarılı kalmışlardı, ayrıldıktan sonra gözyaşlarını silmişti. Hepsi tek tek ona sarılmıştı, ekip yavaş yavaş toparlanırken, hepsi yeniden bulunduğu yere oturmuştu, ne zamandır Burada olduklarını bilmiyorlardı ama oldukça yorulmuşlardı.

Bambam Chae'nin çıktığı kapıya bakarken, 1011 yazdığını, gözlerini kapatıp açtığında ise sayıların silindiğini görmüştü. Gözlerini yeniden açıp kaparken gelmeyen sayıyla derin bir iç çekmişti, her türlü halledebilirlerdi bu seferki olmasa bile bu deneyin uzun süreceği kesindi.

"Bu arada size söylemeyi unuttum, Kapımdan çıkmadan önce ilk Yugyeom'u aradım, çekmediğini söyledi ama sonra Lalisa'yi aradım, birkaç kez çalsa da kimse yanıt vermedi, ondan sonra ise Mina'yi aradım, konuştuk."

"ciddi misin sen? Nasıl olabilir ki böyle bir şey? Olaylar iyice saçmalamaya başladı."

Minnie bıkkınca konuşurken Miyeon onu onaylarcasına kafasını sallamıştı, birkaç dakika sessizlik olduktan sonra bunu bozan kişi Chan olmuştu.

"Aslında, bana sundukları teklifte Lalisa vardı, teklif mi demeliyim seçenek mi bilmiyorum. Ellerinin bağlı olduğunu ve bir depoda olduğu yazıyordu, her an yangın çıkabileceğini de eklemişti."

Ortamda yankılanan kısık sesle küfürlerle hepsi birbirine bakmıştı, Bambam'in boğazını temizlemesiyle herkes ona dönerken, o ise söylemek istemediği bir şey söyleyeceğini açıkça belli etmişti.

"Lalisa'nin ailesi o 5 veya 6 yaşlarındayken, annesinin takıntılı sapığı yüzünden bir depoda çıkan yangında öldüler."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
the experimentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin