Genç adam, kendisini odasında bulurken ne yaşadığını pek anlamamıştı. Odasında ne işi vardı ki?
Merakla çevresine bakarken, kendi odası mı emin olmak için çekmecelerine baktı, her şey yerli yerindeydi, aynı bıraktığı gibiydi. Karşısındaki kapıyla birkaç saniye bakıştıktan sonra hızla ona ilerlerken, kulpundan tutmuştu ne kadar açmaya çalışsa da kitli olan kapıyla derin bir nefes aldı, geri yatağına otururken aklında canlanan anılarla gülümsedi, gelen sesle elindeki telefona bakmadan önce, etrafına yeniden bakmıştı.
Bilinmeyen numara: Selam Eunwoo!
Bilinmeyen numara: uzatmadan konuya gireceğim, Jihyo şu an kumsalda, onu mu kurtarmak istersin yoksa kendini mi?
Eunwoo derin bir nefes aldı, Jihyo'yu severdi ama diğerleri kadar değil. Bilinmeyen numara eğer diğerlerinden birini söyleseydi düşünmeden onları kurtarırdı, ama Jihyo'da onu iten her zaman bir şeyler olmuştu. İçine kötü bir his vardı ve bu Jihyo ile ilgiliydi. Artı olarak Jihyo'nun bildiği kadarıyla Hidrofobisi vardı, eğer Jihyo'nun korkusunu yaşatıyorlarsa aynısını ona da yapabilirlerdi. Ve şu an hiçbir şekilde kan ile karşı karşıya gelmek istemiyordu, üzgün bir şekilde telefonuna dönerken, aynı zamanda da içinde garip bir his vardı.
Eunwoo: Jihyo'ya üzgün olduğumu iletirsiniz.
Bilinmeyen numara: her zaman bencil oluyorsun Eunwoo, bu kararına hiç şaşırmadım desem yeridir.
Eunwoo bir şey demeden telefonunu cebine koymuştu, yeniden odasına bakarken, duvardaki fotoğraflarla geldiğinden beri ilk defa gülümsemişti. Duvara ilerleyip eline birkaç fotoğraf aldıktan sonra iç cebine koymuştu. Umarım buradan çıktıktan sonra da cebinde kalırlardı.
*****
"Salak Eunwoo sonunda kendini seçti, gerçekten çok korkmuştum."
"Sence de garip değil mi? Eminim ki orada Bilinmeyen numaranın yazdığı isim farklı birisi olsaydı, Eunwoo düşünmeden onu seçerdi."
"Evet, ben de şaşırdım."
"Jihyo üstünde biraz dursak iyi olacak, aynı zaman da da bu fare olayını halletmemiz gerekiyor. "
"Acaba onu yapan Jihyo olabilir mi? Bazı şeylere erişme engelimiz var, Bilinmeyen numaranın kim olduğunu biz bile bilmiyoruz, bu biraz şüphe düşürücü. Bu deneyi kabul etmemeliydik."
Jennie, Hoseok ve Taehyung kahve molası için kendilerine özel yapılmış olan kafeteryaya inerken şüphelerinden bahsediyorlardı, Hoseok mola başlangıcından beri konuşmazken bir şeyler düşündüğü yüzünden bile belliydi, o kadar dalgın gözüküyordu ki durdurmasalardı, kafeteryanın duvarına girebilirdi.
"Sen iyi misin?"
Jennie'nin meraklı sesiyle ona doğru dönmüş, sadece kafasını sallamakla yetinmişti.
"Jihyo'da şüpheli bir şeyler var, bir an önce halletmemiz gerekiyor."
Jennie ve Taehyung sadece kafasını sallamakla yetinirken, Hoseok kafeteryaya girmeden önce sahte gülümsemesini takınmayı unutmamıştı.
*********
Eunwoo sonunda gördüğü kapıyla dışarı çıkarken karşısındaki kapının da açıldığını fark etmişti, karşısında sapasağlam bir şekilde duran Jihyo ile göz göze gelirken Jihyo'nun ona gülümsemesiyle ne yaşadığını şaşırmıştı.
"Eunwoo?"
"Jihyo?"
"Bambam?"
"Yugyeom dur iki dakika!"
Jihyo'nun kıkırdamasıyla ve gözlerinde olmayan korkuyla Eunwoo bir şeyler döndüğünü fark etmişti, Bambam ile göz göze geldikten sonra derin bir nefes verirken, tek istediği bunları başlatanın Jihyo olmamasıydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
