10. Bölüm: "Anneler ve Oğulları"

20K 2.3K 8.5K
                                    

"Aaa yok artık, püü ananı-" diyeceğiniz bir bölümle geldim <3 Güzel yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar *Mariah'dan Sonsuz Kalpler*

---------

GÜZ, 1 Ekim 2018

(Taehyung'un Kaza Geçirdiği Gün)

Gecenin karanlığına meydan okuyan şey, benim fotoğrafımın bulunduğu dev reklam panosuydu. Arabayla geçerken bile çabucak gözden kaybolmuyor, direkt dikkat çekiyordu. Jungkook, benim suratımı şehir merkezinin tam ortasına yerleştirmişti. Bu reklam panosu için büyük bir servet döktüğünü biliyordum.

Beni sevmediğini düşündüğüm anlarda toparlanabilmek için, "Eğer beni sevmeseydi bu kadar para harcamazdı." derdim. "Bir sürü model var. Benden çok daha güzel ve tecrübeli olanları reddetti. Sadece beni istedi. Beni seviyor olmalı."

Asla toparlanamadığım anlar oldu. Örneğin, Jungkook'un paraya ihtiyacı olan insanlara sık sık yardım ettiğini gördüğüm anlar gibi. Paranın onun için değersiz olduğunu fark ettiğim anlarda toparlanamıyordum. Sadece... Kafasına göre harcıyordu. Bazen iyilik için bazen de zevk için... Sevgi bambaşka bir şey olsa gerekti. Özellikle de evli çiftlerin arasındaki sevgi, diğerlerinden farklı olmalıydı.

Sahi, Jungkook beni gerçekten sevmiş miydi?

Dağıttığım eve ulaşana dek bu soruyu sordum. Onun güzel ve asık suratını izledim. Bugünden sonra toparlanmak için klişe sözlerden fazlasına ihtiyacım vardı. Belki bir psikolog ile görüşsem daha iyi hissedebilirdim. Birinin beni anlamasına ihtiyacım vardı.

Tekerlekli sandalye, Jungkook'un şoförü tarafından arabanın hemen yanına getirildi. Sol ayak bileğim kırık olduğu için arabadan kalkamadım. Jungkook'un arabadan nasıl indiğini izlemekten başka bir şey yapamadım. O, hızlı adımlarla ilerledi ve arka koltuğun kapısını açtı. "Tekerlekli sandalyeye oturmalısın. Sağ bacağını kullanarak bana destek ol. Ani veya sert bir hareketle farkında olmadan seni incitmek istemiyorum."

"Tekerlekli sandalyeye oturmak istemiyorum." diyerek mızmızlandım. "Sadece ayak bileğimi kırdım. Bu çok fazla değil mi?"

"Taehyung, en iyi yol bu. İtiraz etme."

Tekerlekli sandalyeye oturmam için beni çekiştirdiğinde onu ittim. "İstemiyorum!" Bu isteksizliğimi nasıl dile getirirdim bilmiyorum. Kendi kendimi sakatladığım gerçeğiyle yüzleşmek zordu. Başıma gelen her şey, benim eserimdi. Jungkook'un peşinden ben koştum, onunla evlenmeyi ben istedim, evi bilerek dağıttım, hatta kaza geçirmemin sebebi de yine benim dikkatsizliğimdi. Her şeyin başı ve sonu bendim. Suç atıp rahatlayabileceğim kimse yoktu. Evet, benden boşanmak isteyen eşime bile suç atamazdım. Muhtemelen boşanmak istemesinin sebebi bendim. Benim yetersizliğimdi...

Gittikçe özgüvenimi daha fazla kaybediyor, her şeye küsüyordum. Tekerlekli sandalye, iyileşme sürecinin bir parçasıydı. Fakat ben, iyileşme sürecini kabullenmeden önce başıma neler geldiğini kabullenmeliydim. Kendimle barışmalıydım.

Jungkook'un nefret ettiği şekilde davrandım. Yine onu kendimden soğuttum. Mızmızlanan bir çocuktan farksızdım.

Bir eliyle belimi kavradı, diğer elini de iki bacağımın altından geçirdi ve beni kucağına aldı. "Seni bu şekilde her yere götüremem." dedi sert ve soğuk ses tonuyla. "Bu ilk ve son olsun. Yarından itibaren tekerlekli sandalyeyi kullanmaya başlayacaksın. Evdeki çalışanlar sana yardımcı olacaklar."

Düşmemek için kollarımı onun boynuna sardığımda benden mesaj almış gibi yürümeye başladı. Sonbahar esintisi o vakitte kendini hissettirdi. Uzun ve sıcak günlerin ardından soğuk ve karanlığı ile moralimi bozdu.

Dört Mevsim | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin