"Lütfen dikkatli taşıyın kırılabilir."
Çalışanlar onu onayladığı halde aynı umursamazlıkla eşyaları götürünce sinirli bir nefes bıraktı San. Evet tahmin edeceğiniz üzere yeni evlerine taşınıyorlardı. Wooyoung onun bu haline gülüp sakinleşmesi için yanağına bir öpücük kondurdu. "Sakin ol bir tanem. O kadardan bir şey olmaz."
San usulca başını sallayıp yatak odasına geçti ve eşyaları düzenlemeye koyuldu. Bu odanın eşyaları da dün getirildiği için sadece yerleştirmesi kalmıştı. Wooyoung da ona yardıma geldiğinde birlikte kıyafetlerini dolaplara yerleştirmeye koyuldular.
Onlar işini bitirdiğinde nakliyeciler de işi bitirmiş ve gitmişlerdi. Tam sırtlarını yatağa yaslamışlardı ki, çalan zille ayaklandılar.
Kapıyı açtıklarında karşılarında elindeki poşeti havaya kaldırıp otuz iki diş sırıtan bir Yunho, yanında gülümseyen Yeosang, hemen arkalarında 'benim burada ne işim var' bakışı atan Seonghwa vardı.
San kocaman gülümseyip geçmeleri için yer verdi. "Hoş geldiniz."
"Hoş bulduk. Yemek getirdik ve yardım etmeye geldik." dedi Yeosang Yunho'nun elindeki poşeti gösterirken. San hepsi girdikten sonra kapıyı kapatıp teşekkür ettiğinde Wooyoung gülümsemekle yetinmişti.
Hep birlikte içeriye geçtiler ve henüz odanın eşyaları ayarlanmadığından parkeye oturdular. Yunho getirdiği paketleri açarken iddialı sesiyle konuştu. "O kadar güzel ki, yerken bayılabilirsiniz. Önceden uyarayım." Seonghwa ve San onun bu dediğine kıkırdarken Yeosang göz devirmişti. Yunho elindeki paketi San'a uzattı. "Öncelik canım arkadaşıma. Baksanıza beti benzi atmış yazık. Wooyoung sen hiç bakmıyor musun bu çocuğa?"
Dediği şeyle Wooyoung hızlıca San'a dönüp elleriyle yüzünü kavradı. "Sevgilim iyi misin? Çok mu acıkmıştın sen? Neden söylemedin ki ben hemen hazırlardım bir şeyler işi sonra da yapardık senin sağlığından önemli mi ben sen bir şey demeyince aç değisindir düşün-"
San'ın "Bebeğim sakin, nefes al." uyarısıyla susmuş ve diğerlerinin şaşkın bakışlarına maruz kalmıştı. Yunho şaşkınlık ve alay karışımı bir sesle konuştu. "Şaka yapmıştım enişteciğim sakin ol..."
Yeosang ve Seonghwa gülmeye başladığında San da kıkırdamış ve Wooyoung'un dudağına küçük bir öpücük kondurmuştu. "Çok mu endişelendin benim için?" dedi tuttuğu elini yavaş yavaş okşarken. Wooyoung'un Yunho'ya attığı sinirli bakışları San'a dönünce yumuşamış ve sakince başını sallamıştı. San tekrar kocaman gülümseyip bu sefer yanağına öpücük kondurdu. "Kötü olsam söylerdim zaten sevgilim, stres yapmana gerek yok."
"Ne bileyim korktum bir an. Benim yüzümden olmuş gibi hissettim."
San gülümseyip Yunho'nun uzattığı paketi aldı ve Wooyoung'a yaslanıp bir ona, bir kendisine yedirmeye başladı. Seonghwa ve Yeosang da çok aç olmadıklarını söyleyip bir tanesini paylaşırken Yunho kenarda tek başına uslu uslu yiyordu.
"Ee nereleri hallettiniz işiniz çok mu daha?" Yeosang'ın sorusu ile hepsi ona dönmüştü. San dudaklarını büzüp başını salladı. "Sadece yatak odası tam anlamıyla hazır." Yunho imayla sırıtıp göz kırptı. "Tabii hazır olur. Yatak odası öncelik sonuçta." Wooyoung ve Yeosang gözlerini kocaman açmış Yunho'ya bakarken San sadece gülmekle yetindi.
Seonghwa lokmasını yuttuktan sonra Yeosang'ın içeceğinden bir yudum aldı ve konuştu. "Biz de yardım ederiz hızlıca biter." Yeosang ve Yunho onu onaylamış, Wooyoung ise bıkkın bir nefes vermişti. Seonghwa ile araları iyi değildi ve şimdi ona borçlu hissedecekti. San ise onun aksine minnetle gülümseyip başını salladı. "Çok teşekkür ederim ya, çok iyi olur."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
curious || woosan
FanficGazeteci Jung Wooyoung, Kang Yeosang'ın menajeri Choi San'dan bilgi almak için mesajlar atmaya başlar. [stockholm•seongsang kitabındaki woosan'ın hikayesidir. onu okumadan da anlayabilirsiniz.] |texting| [02.04.2021- 04.05.2021]