UÇURUM

13 2 0
                                    

Tuğçeden: Ağlayarak arda bakıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tuğçeden: Ağlayarak arda bakıyordum . Bir anda nolduğunu bilmediğim bir şekilde şimşekler çakmaya başladı. Arda çok korkmuştu. Nede olsa uçurumdan düşüyordu , gayet normal bence .
Arda hala olayın şokundaydı. Ama düşerkende Tuğçeyi düşünüyodu. Yere tam çakılacakken bir anda havaya doğru yükselmeye başladı. Nolduğunu anlamamıştı.
Tuğçeden: Arda havaya doğru yükseliyordu . Elimde şimşekler vardı . Hafif hafif dumanlarda vardı.  Galiba birşey oluyordu . Ardanın havaya doğru yükseldiğini görünce hemen ardanın yanına koştum . Ve ardayı yanıma çektim . Elleri titriyordu . "Onu kim kurtardı , doğa kurtları mı ?"dedim herkez bana döndü .
Elif : Hayır Tuğçe sen yaptınn , artık güçlerinin kontrolü senin elinde .
Tuğçeden: Ben ne olduğunu anlammış gibi bakıyordum. 2 dakika falan kaldım  böyle. Hemen ayağa kaldırdım ardayı çok korkmuş gözlerle bana bakıyordu . Elleride titriyordu. Hala şoktaydı. Galiba öleceğini düşünüyordu. Ama şimdi neden bilmediğim bir şekilde uçuruma gelmiştim ,herşey bir işaret miydi ?
Neyse sonra doğa gücü kurtları geldi. Başlarındaki kurt önümde eğildi ve bana "beni takip edin lütfen" dedi . Onu mu kıracaktım . Ama ardayıda bu halde bırakamazdım .
Bartu: Sen merak etme ardayı .
Dedi ve ardanın kolunu omzuna atıp yola çıktılar 3 ü.
Bende doğa gücü kurtlarını takip ettim. Karanlık ve ürkütücü bir ormana geldik .
Arkamı dönmemle birlikte kurtlar kaybolmuştu. Önüme bir canavar çıktı ben korkudan geri geri giderken ayağım bir şeye çarptı. Ve yere düştüm . Ama üzerime geldiğini fark edince bir an o karanlık orman aydınlandı ve şimşekler çakmaya başladı. Bende bir anda ayağa kalktım ve alkış seslerini duymaya başladım . Arda , Bartu, Elif ve ak sakallı dede arkamdan alkışlıyorlardı . Ne yani daha deminden beri burdalar mıydı? Ardada kendini toplamış deildi . Hemen yanına gittim . Ama önce ak sakallı dedeye sordum.
Tuğçeden: Noluyo burda ? Yani bunlar ne şimdi?
Ak sakallı dede: Sınavı geçtiniz krliçem. Artık bu dünyanın ilk ve en güçlü elektrik varisisiniz . Artık güçlerinizin kontrolu sizin elinizde.
Dedi ve önümde eğildi. Ben şok olmuştum ne yani artık ben çok mu güçlüydüm? Ama arkadaşlarım onlar nolacaktı?
Aniden evde buldum kendimi. Eve gelmiştim , kendi yatağımda uyuyordum. Sanki her şey kaldığı yerden devam ediyordu. Ne yani her şey rüya mıydı? Ya ben senin hayal gücüne sıçayım Tuğçe. Nasıl rüya bu ya rüyamda aşk bile yaşadım ya . Ne fesatmışım. Dememle arka döndüm bir anda arkamda bir tabanca gördüm ama bormal bir tabancadan çok farklıydı. Sonra ellerime baktım ve ellerimdeki ışığı fark ettim . Ve bir anda şimşekler çakmaya başladı. Yok hayır rüya olamazdı. Rüya olsa elimdeki ışığın mantıklı bir açıklaması yoktu . Bir anda kafamın içinde bir ses . Ak sakallı dede .
Ak sakallı dede: Tuğçe yarın o gördüğün tabancayla bir kere duvara ateş et .
Dedi LAN yoksa şizofren mi oluyordum? Ama dediğini yapacaktım . Sabaha kadar uyumayıp yatağımda dizlerimi kendime çekip kollarımı dizlerime dolamıştım . Ve bu son olanları düşünüyordum . Bu mantıklı deildi. Neyse ben bunları düşünürken sabah olmuştu bile . Ak sakallı dedenın dediğini yaptım . Tabancayla bir kere ateş ettim ve tabancayla ateş ettiğim yerde bir geçit oluşmuştu. Sanki bu geçiti bir yerlerden hatırlıyordum. Haa hatırladımmm. Bu benim ilk diğer dünyaya geçtiğimizdeki geçitti . Ama hala daha inanmıyordum . Buda bir rüya olabilirdi. Bundan çok korkuyordum ama sonra o geçitten geçip , geçite doğru tabancayla yine sıktım. Sonuçta kimseye belli etmemem gerekiyordu dimi. Karanlık bir odaya gelmiştim. Nolduğunu anlamadan biri gözlerimi kapattı. Benimde burnuma bir koku geldi . Hatırladım bu ardanın kokusuydu anlamamış gibi yaptım .
Tuğçe: Sende kimsin bırak beni.
Dedim ve arda ses bile çıkarmadı. Ve beni yönlendiriyordu . Bir yere doğru gidiyordum. Sonra gözlerim açıldı arkama döndüm kimse yoktu . Asık bir suratla tekrar arkama döndüm. Ve karşımda ardayı gördüm. Bir anda sıçradım .
Tuğçe:Noluyo yaa yüreğime mi indirceksin sen ?
Dememle beni kendine çekti ve saçlarını taramış üstüne bir koyu mavi gömlek giymiş . Birazda boz duruyo ilk 2 düğmesi açık . Altınada lacivert bir kot giymiş. Bir göreniz ne kadar yakışıklı olmuş . Sonra içeriye elifle bartuda girince bıraktı beni .
Sonra herkez elementinin renginde  kıyafet giymişti. Ben ise pijamalarımla kalmıştım . Sonra elif kolumdan tutarak beni bir çeşit özel odaya götürmüştü.
Elif: Tuğçe burası artık senin odan biz odalarımıza yerleştik. Sadece sen kaldın .
Dedi ve solumuzda biraz ileride olan kitaplıktan bir kitabı kendine doğru çekti ve kitaplığın arasından bir elbise çıktı sanki benim için hazırlanmış gibiydi.

Üzerinde bana özel parlayan taşlar vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzerinde bana özel parlayan taşlar vardı. O kadar güzel gözüküyordu ki. Sanki ışık gibi parlıyordu . Ardanında parlıyordu . Ama elifle bartunun ise mat renklerdeydi. Neyse konumuz bu deil.
Elif: Bunu giy ve içeriye gel tamam mı ?
Dedi ve önümde eğildi gitti. Bende hemen üzerimdekini çıkarıp giydim . Sıra odayı toparlamaktaydı. Odaya da yerleştim bu odada 1 kuş tüyü yatak, 1 ağaçtan masa, 1 özel bölme,1 mutfak vardı sanki burası bir ev gibiydi . Çok büyüktü . Sonra odadan çıktım . Herkes kapının önünde benim çıkmamı bekliyorlarmış . Ben çıkınca aniden herkes önümde eğildi . Bende bu duruma sinir oluyodum .
Tuğçe: Ya yeter benim önümde eğilip durmayın bu benim sinirimi bozuyo !!!!
Ak sakallı dede: Aferin kızım sen bu sınavdan da geçtin .
Tuğçe: Ne sınavı ?
Ak sakallı dede:Kendini herkesten üstün görmedin , kendini herkesten daha güçlü saymadın, nede olsa en güçlüyüm demedin . Bu senin ilk sıvandı . Şimdi ise diğer sınavda .
Tuğçe: Ne sınav-
Diyemeden ağzımda bir mendil hissettim. Sonrası yok bende hadi size ne olduğunu anlatayım.

         DEVAM EDİCEK ............

Elementel!...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin