ÖLÜMLE BURUN BURUNA

12 1 0
                                    

Ardaya neden vermediğini söylediğinde herkez bana bakmıştı. Neden sadece bendim , yani anlamadığım bir kısım vardı . Kazanın içinde ölümle burun buruna olmamla alakası olabilir miydi?
Neyse bartuya da bir görev verilmişti . Yani anlamakta o kadar zor deil aslında. 🤣🤣
Bartuyada bir kağıt verildi ama bu görev baya tehlikeliydi. Bartunun ölme riski bile vardı. Ama yapmak zorundaydı , bizler seçilmiş kişilerdik. Onunda görevi;
Bartu:Çeviriyorum. Uçurumun kenarı da bir kitap ve yanında birde bir kutsal taş. Bunları topla ve kağıtla birlikte arkanızda duran kazana at, kazanın içinde özel su var . Sen sadece uçurumun kenarındaki taşla kitabı al ve buraya getir.

Elif korkmuştu sevgilisinin başına birşey gelmesinden , endişelenmişti. Ama ben onu sakinleştirmeye çalışarak benimde ne kadar korktuğumu anlattım.
Tuğçe:Bak elif senin korkunu benden başkası daha iyi anlayamaz ama benim korkumuda ben ve allahtan başka kimse anlayamaz . Çünkü seni kurtarmak için kendinden vazgeçip ölümü göze alan birine karşı , aşık olduğum adama karşı . Ben o an çığlıklar içinde kalmıştım hatırlıyor musun ? ( hafif hafif gözünden yaşlar süzülür) bak ben orda siz beni tutmasaydınız bende arkasından atlıyacaktım. Yani demem o ki senin sevgilinin sadece riski var . Arda ise benim gözlerimin önünde düştü o uçurumdan. Yani sakin olucaksın.
(Ağlamaya başlar)
Arda o anda beni kendine çekerek sakinleştirmeye çalıştı.
Arda: Şşşşştt sakin ol prenses bak geçti . Hem oda bir sınavdı. (Konuşurken sesi titrer) ben senin hep yanında olucam .
O sırada da bartu elife sarılıp onu sakinleştirmeye çalışır.
Bartu: Bak hava gözlü kız . Senin için çok dikkattli olucam tamam mı seni çok sevdiğimi unutma .
Elif sadece kafasını sallamakla yetinir . Çünkü "biri dokunsa ağlıyacak "denildiği gibi olucaktır .
Neyse biz o uçurumun kenarına gittik ama çok yüksekti ve deniz vardı.

Bartu bir yandanda şanslıydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bartu bir yandanda şanslıydı. Ama tabi o kadar yükseklikten düşme riski ne kadar şanssa. 🤔
Ordaki yoldan incecek kenardan geçecek bizde onu burda bekliyecektik . Ama elif çok korkuyordu. Onu tutmak benim görevimdi. Çünkü dayanamayıp onun yanına gidebilirdi. Kendi içinden geçiriyordu.
Elifden:Neden bu görev bize verildi. Neden ya neden .
Bir anda aklına Tuğçegilin yaşadıkları gelince galiba bu görev onlara çok fazla gelicekti. O yüzden bartuya verilmişti.
Bartu yavaş yavaş yaklaşıyordu . Tam almıştı ki bir anda dengesini kaybedip düşmeye başladı. Elif çığlıklar atmaya başladı. Arda hemen elife güçlerini kullanmanın tam zamanı dedi.
Elif ise hemen bir bulut indirip bartuyu yukarıya çekti. Ama bartunun yükseklik korkusu olduğu için birde böyle bir olay yaşamıştı. Onu hiç yalnız bırakmamak lazımdı. Bayılmıştı korkudan. Elif hemen onu kendine çekip bartunun kafasını dizlerinin üzerine koydu . Elif bir anda bir sıcaklık hissetti. Eline baktı kan vardı. Hemen kafasının arkasına baktı ve kan vardı. Hemen ak sakallı dede gelip bartuyu aldı ve özel dünyadaki hastaneye götürdü. Bizde bartunun yerine görevi yaptık . Elif ruh gibiydi . Duygusuz gibi. Napacağını bilmiyordu. Tek istediği bartunun yanında olmaktı. Bartunun iyi olduğunu görmekti. Benimde ona tek tesellim ;
Tuğçe:Bak elif sadece senin görevin kaldı. Bartu iyi olacak . Buda senin sınavın. Güçlü olup bu görevi yapıp hemen bartunun yanına gidicez tamam mı?
Elif:Tamam ama benim yapacak güvüm yok. Onu düşünmeden yapamıyorum.
Dedi ve yüzüme baktı buğulanmış gözlerle , bitmiş gözlerle.

Kitapla taşı kazanın içine attık ve ordan ateş gibi kıpkırmızı bir ejderha çıktı.

Son görevide elife verip, yok oldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Son görevide elife verip, yok oldu . Muhtemelen bartunun yanına gitmişti. Elif açtı. Ordaki yazıyıda yine sadece elifin gücüne sahip kişiler varîsler oluyabiliyordu bizimde öyle. Elif açtı ve çevirmeye başladı.
Elif: Çeviriyorum. Sen ise bir anahtar bulucaksın . Bu anahtarıda bir kolyeyle birleştirip . Burdan çıkıcaksınız .
Hemen bu odadan çıkıp anahtarı bulmaya çıktık. Ama bilin bakalım anahtar nerdeydi . Tabiki bartunun düştüğü uçurumun kenarında bartunun kan izinin olduğu yerde asılıydı. Ben gidip alıcaktım çünkü elifin gücü yoktu. Ama sanki bir görünmez duvar örülmüştü. Geçemedim anlaşılan sadece elifin alması gerekti. Benimde uzun süredir çalıştığım ama kimseye söylemediğim elektro şok etkisini uygulayacaktım . Elife uyguladım bir anda zımba gibi oldu tabi. Ama bunun süreli olduğunuda unutmamak lazımdı. Elifin onu 3 dk içinde alması lazımdı. Elifi uyardım bu konuda ve elif inip almaya çalıştı ama uzanamadı . Sonra tekrar uzandı ve başardı . Hemen yukarıya çıktı . Eski ruhsuz elif aramıza dönmüştü . Sonra kolyeyide bulduk tabi ,o zor olmadı.  Elifin boynunda çıktı kolye .  Hemen kolyeyle anahtarı birleştirip son kalan hapsedilmiş ejderhanında çıkmasını sağladık. Elifin de ejderhası çıkınca elife bir güç geldi . Ejderhadan güç almış meğerse . Kolyeli anahtarla bir geçit oluşturduk ve hemen hastaneye gittik.
Elif odadan içeriye girince dıttttttttt sesi duyunca bartunun kalbini gösteren monitöre baktı ve düz çizgiydi .

Elif odadan içeriye girince dıttttttttt sesi duyunca bartunun kalbini gösteren monitöre baktı ve düz çizgiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hala daha bartunun gözleri kapalıydı. Elif bir anda bartunun yanına koştu . Yanına dizlenin üzerine çöktü. Elini tuttu. Ama hala daha düz çizgiydi. Doktorlar hala daha uğraşıyordu. Ama nafile sonra doktorlar herşeyi bıraktı.
Elif:NE DİYE BIRAKIYOSUNUZZ TAKSANIZA ŞUNLARI BİŞEYLER YAPINNN.
Doktor:Başınız sağolsun .
Dedi ve çıktı.
Elif :Hayır sevgilim hani sen beni bırakmıycaktın söz verdin hayır gidemezsin bana söz verdin. (Bunları söylerkende ağlar)

Elementel!...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin