Ayrılık Elbet Gelir Bir Gün

8 2 0
                                    

Ölmüştü . Evet belki bartuyla elifin arasındaki olduğu gibi bir umut onun yüzüne bakıyordum. Ama sadece bakıyordum. Uzun sürece bunları düşünmüştüm . Ama onun adınada sevinmiştim. Istediğine ulaşmıştı. Ama ben hala kendime gelemiyordum. Sevgilim, sevgilim ölmüştü. Benim bir yarım yoktu artık. Beni adeta büyüleyen gözleri artık sonsuza kadar kapanmıştı. Ama ben onun için savaşacaktım. Onun beni yukarıdan gördüğünü düşünüyordum.
Neyse böyle böyle 3 yıl geçmişti. Bende bir gece bir kabusla uyandım . Ama ben atlattığımı zannediyordum. Rüyamda ardayı dördüm sahilde gece vakti denizi izliyordu. Ama bir anda ortadan kayboldu. Bende denize baktığımda denizde boğulan biri vardı. Tahmin edin kimdi.Tabiki de ardaydı. Hemen onu kurtarmaya gittim . Ama geç kalmıştım ardanın kollarımdaki cansız bedenini görünce çığlıklar atarak uyandım.

Bu süre zarfında dövüşmeyide öğrenmiştim. Çünkü artık beni koruyabilecek bir sevgilim yoktu malesef.
Benimde kendimi korumam lazımdı. Ama neden böyle bir rüya hatta kabus görmüştüm bu bir işaret miydi ki?
Hemen o gördüğüm denize gittim. Haklıydım orda bir adam vardı. Ama ardanın yüzünü göremeyeceğimi bile bile gittim . Ama tam arkasına gittiğimde omzuna dokunacağımda elim havada kaldı ve gözlerime kara perdeler indi . Ama hala ayaktaydım. Biri yanıma yaklaşıp boynumu öptü. Bende ona karşılık vermeyi istedim , ama yapamıyordum sanki felç olmuş gibiydim. Eğer karşılık verebilsem onu anında nakavt etmesini bilirdim. Ama kıpırdayamadığıma dua etsin. Ama bu koku bana tanıdık gelmişti. Ama herkezde olabilirdi bu koku. Ama sanki sadece Ardada varmış gibi düşünüyordum herhalde. Ama onu hatırlamamaya çalışıyordum. Yanımdaki doluluk bir anda boşalmıştı. Ve gözümdeki perdeler kalkmış haereket ediebildiğimi hissetmiştim . O an hıçkıra hıçkıra ağladım. Belki saatlerce. Sonra gözlerim şişmiş şekilde yatak odama çıktım . Yani odamıza çıktım . Arda da gittikten sonra onun bıraktığı giçbir şeye dokunmadım. Çünkü onunla ilgili hiçbir şeyi unutmak istemiyordum. Neyse böyle böyle aylar geçti. Sonra bir gün yine rüyadayım sandım ama gerçekten de karşımda uçurumun köşesinde dururken kollarınıda açmış ,aynı ardanın intihar ettiği güne benziyordu. Bunlar bir işaret miydi? Bunların pek tesadüf olacağını zannetmiyordum. Galiba artık kendimi tamamen yalnız hissediyordum. Yanımda diğer 3 varisin olmasına rağmen kendimi yarım hissediyordum. Ama bunları kenera bırakıp görevlere odaklanmalıydım. Tabikide yardım alıyordum. Kendi kendime olsam kafayı yerdim herhalde.
Ama bu olayı 2 ay sonra tekrar yaşadığımda bu sefer gökyüzünde varis olduğumu öğrendiğim ilk günki gibi yerden yükselerek bir dağa çıkmıştım. Tahmin edin bakalım , o dağın tepesinde kim vardı. Tabikide arda . Ordan melek gibi kanatları çıkıp gökyüzüne doğru yükselmişti. Bir ara düşündüm şizofren mi olduyorum diye . Delirdiğimi falan düşünmeye başlamıştım gerçekten. Ama ne olduğunu anlamamıştım. Bunları yaşmadan yani 4 yıl öncesine kadar gayet iyiydim . Yani bir yanım eksik ne kadar iyi olabilirsem. O kadar iyiydim işte. Böyle böyle düşünürken olmadık yerde ardanın gözümün önüne gelmeye başladığını fark ettim. Bu olay ilk baslarca sık sık olmasada şimdi daha fazla oluyordu. Ama rüyalarımda sıklaşmıştı. Her gün farklı bir korkuyla uyanıyordum. Bu yüzden elifle birlikte uyuyorduk. Benim her zaman yanımdaydı ikiside. Pardon üçüde, artık bir ikiz kardeşimde vardı. Yani ne kadar da ardanın yerini tutamasada bana destek oluyodu. Bazenleri ağlayarak uyanıyodum. Hatta nerdeyse her zaman.
Kafayı yemek üzereydim. Kafamın içindeki sesler benim nedensizce bağırmama ve herkezin bana bakmasını sağlıyordu. Artık herkez benim deilirdiğimi düşünecekti. Yani güçlerimiz diye birşeyler olmasa. Normal insanlar şuan beni tımaraneye tıkmıştı bile. Ama burası sihirli bir dünya olduğu için pek birşey diyemiyolardı. Bir gün bir tavşanla karşılaştım. Bana seslendi. Bende arkamı döndüğümde . Bana birşeyler dedi tabi ben anlamamıştım.
Tavşan:Özür dilerim beni affet-
Demesiyle arkadan bir el burnuma bir bez parçasında garip kokan bir mendille ağzıma baskı yaptı. Bu.... bu galiba özel karışımlardan yapılan sadece sihirli dünyalara ait bir etherdi galiba. Evet , evet etherdi. Sadece bize özledi. Neyse konumuz deil. Ether mether sanki çok önemli. Neyse etherin kokusuyla bayılmışım. Ama ben hiç tabımadığım bir yerde açtım gözümü.
(E tabi tanımadığın bir yerde açarsın gözünü hayrına bayıltılamadın ya:))(
Neyse işte geldiğim idada yataktaydım. İki kolumda zincirlenmişti yatağa. Ama sanki kurtulamazmışım gibi zincirlemişler . Ah çok komikler. Dedim ve zincirleri kırdım. Bu arada ben size dedim mi bilmiyorum ama , biz özel dünyadan olan insanlar normal insanlar gibi normal ethere dayanıklıyızdır. O yüzden bize karşı özel bir ether yapılıyo. Aslında bu yıllar önce yasaklanmıştı. Bu etheri yapmak için kullanılan bitkiyide yıllar önce yasaklamışlar hatta bütün dünyadan kaldırmışlardı. Ama tabi kaçak yapanlar da var. Veya başka dünyalardan ithal yapıyorlardı. Bizim dünyamızda esir olup kötü olanlarda var tabi. Biz sizin sandığınız kadar masum deiliz. Neyse konumuza dönelim. O bulunduğum odadan çıktım ve karşımda bembeyaz giyinmiş birini görünce şaşırmadım desem yalnış olur. Hemen seslendim sen kimsin diye. Arkasını dönmeden çevap verdi. Hoş arkasını dönse bile yüzünde sadece gözlerini kapatan bir maske vardı. Ama bu dudaklar sanki bir yerden tanıdık gelmişti. Üstüme gelmeye başlamıştı. Beni öpeceğini anladığım an onu nakavt ettim. Köpeklerine durun işareti yaptı.
Bende gözümden hafif yaşlar gelirken ona şu sözcükeleri söyledim.
Tuğçe:Beni sevgilimden başkası öpemez ANLADIN MIII!! Sen ne cür-
Se-sende de bu koku .
Diyerek şaşırmış bir şekilde üstünden kalktım. O fırsattan istifade beni duvarla arasına aldı. Bense gözümden düşen yaşlara gakim olamıyordum.
X: Şşşştt tamam geçti . Ben burdayım artık. Senin yanında olucam . Şunu unutma sen sadece benimsin;)).
Tuğçe: (ağlayarak)se-sen 'kimsin' ne-neden böyle davranıyorsun. Be-ben sevgilime ihanet ede-
Diyemeden dudakları dudaklarımla buluştu. Ben birşey diyemedim. O an bütün gücüm gitmiş gibi hissediyordum.
X:Sana bunları yaşattığım için özür dilerim.
Dedi ve bende yere çökmüş vaziyette olduğumda beni kucağına aldı ve yatağa götürüp yatırdı. Ben zaten uyumuşum. Ardayı sayıklaya sayıklaya.............
Seni seviyorum sevgilim.

DEVAM EDECEK................

Elementel!...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin