ANLAŞMA

274 39 105
                                    

Taehyun ile konuşmaya gidecektim fakat aklımda her hangi bir şey yoktu. Ne yapsam? Önce Yeonjun'a Taehyun nerede diye sormalıyım

"Hey, Yeonjun. Değil mi?" Kafasını telefonunda kaldırıp bana baktı. Şaşırmış gibiydi. Daha önce onunla bir kere küçük bir kavga içine girmiştik. Sonra mesele bir şekilde kapanmıştı. 2 sene sonra onunla ilk defa konuşuyordum

"Evet, Yeonjun. Beomgyu, bir sorun mu var?" Samimi bir şekilde gülümsedi. Kavgayı benim gibi zerre kadar umursamadığı belliydi. Her halde yani, önceden kavga ettik diye gelip yüzüme yumruk mu çakacak?

"Ben sana Taehyun nerede diye sormaya geldim" Önce etrafa bakındı. Yakınlarda bir yerlerde her halde

"Bak orada" Parmağıyla işaret ettiği yere baktım. Orada bizim sarı kafa

"Çok teşekkür ederim" Ben dönüp ona gülümseyince o da bana gülümsedi. Biraz egolu çocuk ama seviyorum bu çocuğu. İyi yani samimi çocuk. Biraz azgın ve arsız ama olsun

O tarafa doğru yürümeye başladım. Doğrusu biraz çekiniyordum. Taehyun genelde ne zaman yakınından geçsem, beni baştan aşağıya süzer. Bu sinir bozucu. Yani ben asla Taehyun neden bu kadar yakışıklı demedim canım, ne münasebet?

"Taehyun, biraz konuşabilir miyiz?" Yine yaptı işte. Oturduğu masanın yanına gittim. Telefonundan bana döndü. Beni yine baştan aşağıya süzmeye başladı. Diyor ki gel bir tane çak ağzıma. Sorun ne? Çekiniyor ve biraz korkuyor olmam

"Tamam. Otur" Sandalyeyi çekip oturdum. Telefonunu cebine koyup bana odaklandı. Bu çocuk kaç kişilikli? Bir bakıyorum gıcık, egolu, çok bilmiş, zeki, inek, yardım sever, yakışıklı, taş kalpli, pamuk kalpli, duygusuz, kalpsiz, melek. Her role bürünüyor.

"Şimdi sana bir şey soracağım" Derin bir nefes aldım. Bu zor olacaktı. "Yeonjun'un gerçekten sevdiği biri var mı?" Bunu sormamla bana şüpheci ve garip bir şekilde bakmaya başladı. Sonra derin bir nefes aldı. Gözlerini kısıp önce uzak bir yere baktı. Sonra bana döndü. Yüzü tekrar normal bir ifade aldı

"Yani, sevgili var ama sevmiyor. Bunu biliyorsundur. Gerçekten sevdiği biri, var. Gay biliyorsun. Ama, neden sordun?" Umarım o kişi Soobin dir. Yoksa aha şurada bayılırım

"Onu açıklayacağım. Bekle. Sevdiği kişinin kim olduğunu sorsam? Hani merak yani. Okulun kızları en çok süründüren çocuğunun kimi sevdiğini merak ettim" Hafif gülümsedi

"Bu soruları bana başka bir şeye merakından soruyorsun. Soobin Yeonjun'a aşık. Sürekli senden yardım istiyor ve sen de benden bir şekilde Yeonjun'un Soobin'e karşı neler hissettiğini öğrenmeye çalışıyorsun" Yok artık. Bir de füze at. Kelimesi kelimesine nasıl tahmin edebilir. Mümkün değil ki

"E-evet ama sen nasıl tahmin ettin?"

"Tahmin değil Beomgyu, zaten biliyordum. Fakat bence konumuz, bu değil. Yeonjun Soobin'e aşık. Fakat ailesi yüzünden ondan uzak duruyor. Bu. Senin duymak istediğin şey bu" Haklıydı. Ben sadece bunu duymak istiyordum

"Taehyun bak korkutma beni. Ne acayip şey-" Alaycı bir şekilde gülmesiyle konuşmamı yarıda böldüm "Neye gülüyorsun? Komik olan ne?" Derin bir nefes aldım ve gözlerimi sıkıca kapttım. Sonra tekrar açtım. Anlık gelen saçma cesaret ile saçma sapan bir cümle kurdum "Sen benimle dala geçemezsin"

"Evet, geçemem" Bu kesinlikle beklemediğim bir tepkiydi. "Ama geçiyorum işte. Ne yaparsın?" Ben bunu öldürürüm

"Bak Taehyun, amacım seni rahatsız etmek değildi. Senin alaylarınla aynı ortamda bulunmak hiç değildi. Ben sadece-"

"Soobin ve Yeonjun sevgili olsun diye benden yardım istiyorsun"

"Evet. Aynen öyle yapıyorum. Lütfen, yardım et"

"Bende kendi arkadaşımın mutlu olmasını isterim, ama ailesi..." Derin bir nefes aldı "Biliyorsun işte. Mümkün değil bu" Haklıydı, bu çok zordu. "Ha, eğer aklında bir plan varsa?"

"Hayır yok. Bununla alakalı hiç bir plan yapmadım maalesef" Taehyun düşünür gibi yaptı. Öyle gibi yapmadı düşünüyordu belliydi. 

Cidden harika bir yüzü vardı. Sarı kafa falan diye dalga geçiyorum ama öyle değil. Sarı saç kimseye bu kadar yakışamaz. He tabii Hyunjin istisna. Gözleri benim için bir çift boncuk gibiydi ama oldukça gizemli gözleri vardı. 

"Bir planım var. Aslında iki tane var. Birinci çok basit. Gizli gizli ilişki yürütürler. İkincisi biraz zor. Şimdi annesi ve babası birbirleriyle genelde iyi geçinemezler. Hatta hiç kimsenin bilmediği bir şey var. Yeonjun bile bilmiyor" Durdu. Belli tereddüt etmişti

"Bana güvenebilirsin Taehyun. Tamam, anlatmak istemezsen tamam. Ama Soobin mutlu olsun diye yapıyorum bunu. Sen de Yeonjun mutlu olsun diye yapıyorsun. Bana güvenebilirsin"

"Babası annesini başka bir kadınla aldatıyor. Yeonjun bunu bilmiyor. Bilmesini şahsen ben asla istemem. Bu onu çok üzer. Fakat bilmek hakkı. Onun ailesi. Bir gün ben söylemek istedim. Söyleyemedim. Annesi de aldatıldığını bilmiyor. Sadece normal ilişki kavgası da sandığı yok. İkisi de birbirinden nefret ediyor. Bu normal bir nefret değil. Annesi bir kere babasını öldürmeye çalışmış. Ben de diyorum ki, yani planım şu..."

"Evet, planın ne?"

"Eğer annesi ve Yeonjun o adamın neler yaptığını öğrenirse Yeonjun ve Soobin bir araya gelebilir. Hem örenmiş olurlar. Hem sevenler kavuşur. Hem de öyle bir adamla aynı havayı solumak zorunda kalmazlar" Biraz üzücü bir plan ama işe yarar

"Tamam. Tamam. O zaman Taehyun, beraber çalışmamız gerekecek. Bu planı beraber uygulayalım. Anlaştık mı?" Elimi uzatıp gülümsedim. O da elimi tuttu ve sıktı. O da bana parlak bir gülümseme sundu.

******************

Bu kitap hoşuma gidiyor açıkçası

Nap Of A Star || TaegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin