Ölüm

65 7 0
                                    

4 Er kişiden Aras, Ülgen, Yaman ve Akman çadırda gördükleri karşısında kapkatı kesilmişlerdi. Aras pusatını yavaşça kınına geri koyuyor, Ülgen bu durum karşısında biraz soğukkanlı kalmaya çalışarak;

- Akman attan battaniyeyi getir.
- Hemen Begim.

Erlerin gördükleri bir ana ile bebesinin, bozkırın acımasız soğuğunda donmuş cansız bedenleri idi. Bozkırın acımasız soğuğunda çadırın orta kısmında yakmaya çalıştıkları cılız ateşin külleri halen duruyordu. Aras etrafına bakındıkça birkaç yatak olduğunu görünce
;
- Begim yalnız Ana ile çocuğu tek değilmiş, şura da duran 4 tane döşek var. Ülgen çadırın içinde birkaç pusatı görünce;

- Görüyorum Aras, ayrıca bir er de varmış burada. Pusatıda kanıtıdır. dedi.  Ana ve bebesinin terkedilmesine öfkelenen Ülgen;
- Hangi kansız hatununu burada bırakır ki, törede varmıdır. dedi. Erlerden Yaman;

- Begim ben dışarıya göz kulak olayım.

Ülgen onaylar ifadeyle gözlerini kırptı. Olayın şokunu anlattıklarından sonra Akman yerde gördüğü battaniyeyi getirerek, önce battaniyeyi yere serip bebeği anasının göğsüne koydular. Sonrasında kadını battaniyeye katıp sardılar. O esnada dışarıdan uğultu bir ses gelmeye başladı. Aras Ulgen' e manevra yaparak;

- Begim!.

Dışarıda Yaman' ın olduğunu bilen Ülgen direk çadırı yararak dışarı çıktı. Ülgen şaşkın ifadeler ile meraklı bir tavırla;

- Yaman neler oluyor? bu sesler nerden geldi?
Yaman hiçbirşey olmamış, hiçbirşey duymamış gibi;

- Ne sesi Begim ben hiç bir ses duymadım.

Ülgen, Aras ve Akman şaşırmışlardı. Dışarıdan uğultulu sesler duymuşlar ve Yaman' ın da hiç ses duymaması üzerine Ülgen sesi teyit etmek için Akman' a dönerek;
- Sende duymadın mı?
- Duydum Begim. dedi Akman.
Ülgen tedirgin bir havanın varlığını sezmiş olacak ki;
- Toparlanın, şu kadınla bebesini gömelim hemen yola koyulalım. Burası hiç tekin değil. dedi.

Erler hazırlıklarını yaptılar,kadınla bebesini gömdüler. Dualarını da okuduktan sonra Erler atlarına doğru   yorgun adımlarla ilerlemeye başladılar.
Ülgen son kez çadıra doğru gözünü iliştirecekti ki çadırın orda olmadığını farketti. Gözlerini oluşturup sonuna kadar açan Ülgen erlere şaşkın ifadelerle çadırın bulunduğu bölgeyi işaret etti. Yaman;
- Nasıl olur, çadır oradaydı. diye şaşırdı.
Eski büyü hikayeleri ile büyümüş,
Aras;
- Begim burası büyülü olmalı, eğer büyülü ise Gök Tengri bize yardım etsin. Buradan bir an önce uzaklaşmalıyız.

Erler Aras' ın sözüne itibar ederek fazla üstelemediler.Ülgen aceleci bir tavırla erlere;
- Hemen atlarınızı hazırlayın, pusatlarınız bir eliniz de olsun gidiyoruz.

Erler tüm ihtişamları ile pusatlarını kınlarından demir ışıltısı ile çektiler. Ülgen bir elinde atın dizgini bir elinde pusatı ile erlere dönerek;

- Artık malımızdan değil canımızdan sorumluyuz Beglerim.

Ötüken YolculuğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin