14-Leader Omega

9K 803 201
                                    

14-Lider Omega

Güney İttifakı
Park Klan Bölgesi

''Fazlasıyla iyiyim.'' dedi alfa. ''Aslında seninle konuşmak istiyordum Taehyung.'' Gözleri deltay döndü. ''Yalnız.''

"Ama biz eve dönecektik." dedi delta hafif bir umutsuzlukla.

"Acelen mi var delta? Hem annen buradayken siz evde ne yapacaksınız ki?" Sahte bir şekilde gülümsedi delta. "Hiç."

"Ah," dedi alfa gözlerini devirerek. "Anladım. Uzun tutmam omeganı. Kısa bir konuşma olacak."

"Benimle ne konuşacak ki?" diye kendi kendine mırıldandı omega önden ilerleyen alfayı takip ederken.

"Merak etme. Sert görünür ama kibardır. Özellikle de omegalara karşı." dedi Taehyung'un yanında yürüyen delta. Park köşküne girdiler. Alfanın çalışma odasına yaklaştıklarında delta onlara eşlik etmeyi bıraktı. Alfa kapıyı açıp Taehyung'un girmesini bekledi. Omega içeri girince kapıyı deltanın suratına kapattı.

"Otur bakalım." dedi alfa kibarca. Taehyung masanın misafirler için olan tarafındaki koltuklardan birine oturdu. Alfa ise masanın arkasına geçmek yerine Taehyung'un karşısındaki koltuğa geçti.

"Taehyung," dedi alfa sakince. "Jeongguk'un gelecekteki eşi olarak, ki o gelecek pek uzak değil, bir delta ve Jeongguk hakkında bilmen gereken her şeyi bilmelisin. Bunları anlatmak da bana düşüyor." Masanın üzerinde kalın ciltli bir kaç kitabı alıp sehpaya bıraktı. Siyah ciltliyi aldı ve birkaç sayfayı çevirdi.

"İlk deltanın alfa-alfa çiftleşmesinden doğduğu söylenir. Ancak bugün deltalar herhangi bir çiftten de doğabiliyor. Yani bu sadece bir söylenti." Sonunda bir sayfada durdu.

"Deltalar iki alfa gücünü taşırlar. Yani bir alfanın iki eğer iyi bir ortamda yetişmiş ve gerekli eğitimi almışsa üç katı güçlü olabilir. Stratejik zekaları oldukça gelişmiştir. Zor durumlarda birkaç saniyede bir kurtuluş planı yapıp onu uygulamaya geçirebilirler. Otoriter feromonlara sahiptirler. Bu sebeple herhangi bir kurt bir deltayı gördüğünde göğsündeki deltalık mührünü görmese bile onun delta olduğunu anlayabilir." Sayfayı çevirdi.

"Liderlik için doğmuşlardır. Biraz da kibirli bir kurda sahiptirler. Bir liderin altında kalmaya tahammül edemezler ve liderliği isterler. Bunun için savaşırlar. Çoğunlukla da kazanırlar zaten." Kapı tıklatıldı. Bir hizmetli içeri girip porselen çay takımını masaya bıraktı. Ardından bir diğer hizmetli birkaç atıştırmalık bıraktı. Sonra da çıktılar. 

"Şimdiye kadar deltalardan üstün bir cinsiyetle karşılaşmadık. Onlar bu güç piramidinin en tepesinde otururlar. Nadir doğarlar ama inanılmaz derecede güçlüdürler. Fiziksel gücün yanında feromonlarının gücü de vardır. Bir delta savaş sırasında feromon salgılayarak askerlerinin daha geç yorulmasını, daha güçlü ve enerjik savaşabilmesini sağlayabilir. Tam da bu sebeple yıllardır süregelen savaş Jeongguk savaşa katıldığı zamanlarda son buldu işte."

Bir sayfa daha çevirdi. Kitaptan okuyor gibi durmuyordu ama gözlerini kitaptan ayırmıyordu.

"Her canlının olduğu gibi deltaların da bir zayıf noktası var tabiki. Deltaların zayıf noktası ise aşk." Kitabı kapatıp kitap yığınının tepesine bıraktı.

"Bir deltanın gücü inanılmazdır demiştim. İşte deltalar o gücü tek başına kontrol edememekten korkarlar. Bu sebeple içlerinde bir bağlanma içgüdüsü geliştirirler. Sürekli birilerine bağlanırlar ve o kişiyi kendi güçlerini kontrol etmek için bir ortak olarak görürler. Bu kişiler genelde omega olurlar." Çaydanlığı alıp beyaz porselen fincana bir miktar çay doldurdu. Aynısını diğerine de yaptı.

Omega of the SouthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin