Dependency | Sope

19- Seni istiyorum

Merhabaaaaa!!!
Çok sevimli aynı zamanda ateşli huhuu aynı zamanda da bana belki bir yerleri kestiğim için kızabileceğiniz bir bölümle geldim dpskslwksks sizi çok seviyorum iyi okumalar❤️❤️❤️❤️
__________

Pastaneden sonra Yoongi'nin evine doğru ilerlediler çünkü Hoseok Yoongi'ye yine ramen yapacaktı. Hoseok'un Yoongi'ninkilere nazaran daha minik olan eli, büyük elin tam içindeydi. El ele eve girdiler. Yoongi odasına gidip üstünü değiştirirken, Hoseok mutfağa geçip aldıkları lezzetli tatlıyı dolaba koyuyordu. Koyduktan sonra Yoongi'nin yanına ilerledi ve odasına girdi. O sırada Yoongi üstüne tişört giymekle meşguldü.

- Immm, yakışıklı beyefendi bana da bir tişört verebilir misiniz? Biliyorsunuz mutfağa pis giremiyorum.

- Ah, tabii ki de siz isteyin yeter dolabım sizin olsun istediğinizi alın lütfen çekinmeyin.

Birlikte kıkırdadılar, sonra Hobi dolaba ilerleyip dolaptan üstüne uygun bir şeyler aldı ve üstünü değiştirip direk mutfağa geçti. Hızlıca malzemeleri dilimledi ve rameni hazırlamaya başladı. Bu sırada Yoongi ortalıkta görünmüyordu, Hoseok bir süre daha hazırlık yaptı. Sonra ise arkasından beline dolanan kollarla irkildi, ve ensesine dokundurulan minik öpücük.. içinin huylanmasına sebep olmuştu. Hafifçe kıkırdayıp, kirli elleriyle büyüğüne döndü, kollarını omuzlarına doladı ardından dudaklarına minik bir öpücük kondurdu.

- Ben o kadar aç değilim aslında ya bırak sonra yaparsın, benim canım başka şeyler istiyor.

Yoongi kurduğu cümlenin ardından burnunu küçüğünün burnuna sürttü, belini sıkıca kavrayıp tezgaha oturttu.

- Hmm ne istiyormuş canın?

- Seni istiyorum. Çok özledim. Hadi gel odaya gidelim ha?

Göz kırpmasını da eksik etmedi Yoon. Hoseok ise kıkırdayıp dudaklarına yaklaştı.

- Çok arsızsın Min Yoongi.

Ardından dudaklarına sertçe yapıştı. Yoongi ise beline daha sıkı sarıldı. İkisi de sanki bir daha birleşemeyecekler gibi hızla ve sertçe birbirlerinin dudaklarını emiyordu, Hoseok Yoongi'nin üst dudağını ısırıyor, Yoongi ise karşılık olarak aynısını onun dudağına yapıyordu. Yoongi hızla küçüğünün boynuna indi, diş izlerini bırakıyordu oraya, Hoseok'u hızla kucaklayıp odaya geçecekti...

Tabi kapı çalmasaydı. İlk başta duymazdan gelmişlerdi ama ısrarla çalmaya devam ediyordu. Yoongi derin bir nefes aldı Hoseok'u kucağından indirdi ve kapıya yöneldi. Kapıyı açtığında kocaman şırıtışıyla San karşısındaydı.

- Süpriiiiiiiz!

- Yürü git lan! Sonra yap süprizini zamanlamada sıçayım senin!!!

- Ne bağırıyorsun be napt-

Hoseok'un kapıya gelmesiyle ikisini de inceledi San, ve öpüşmelerinin etkisiyle şişen kızarmış dudaklara baktı.

- Ahahaha Yoongiciiim...

Korkuyordu ama gülerek devam etti,

- bir kere bölünmüş geri toparlanmaz şimdi o canım, siz sonra şey edersiniz şu an işimiz var sizinle.

- Lan yürü git şurdan işi varmış, ben devam ederim, bi de sizinle diyor benden başka kim var!?

- Yoongi yapmasana çocuğa ihtiyacı var demek ki, gel San gel.

- Canım Hoseok sende olmasan bununla baş edemem ben.

- Ya sabır!

Yoongi masum kedi bakışlarıyla Hoseok'a bakarken Hoseok kulaklarına yaklaştı.