SÖZÜM SANA KADAR
Ruhunda dört dönen kelimeleri diline dökemezsin.Bir türlü anlatamazsın hissettiklerini insanlara ya da onlar nasıl anlamak istiyorlarsa öyle anlarlar.Bu yüzden umursamayı bırakalı çok oldu.Zengindik.İstediğim bütün saçmalıkları yapıp başımı korkmadan belaya sokabilmemde büyük faktör.Parasını verince hiçbirinin sesi çıkmıyordu.Onun dışında o lanet adama baba demeyi bile istemiyordum ve yine babamla (!) kavga etmiştik.Kapıyı çarpıp çıkmıştım evden.Şimdi de artık hayatımda rutinleşmiş olan bir şeyi yapıp kafamı dağıtacaktım. Arabama bindim ve mekânın yoluna doğru sürdüm.Çoğunlukla o mekâna giderdim ve dans ederdim.Orada kimse benim gerçek kimliğimi bilmediğinden rahat olurdum.Arabamı park ettim ve kapıya yöneldim.Kapıdan içeri girdiğimde alışık olduğum kokuyu ciğerlerime çektim.Her zamanki gibi kenarda köşede yiyişen sevgilileri görmekten hoşnut değildim.Elimde olan bir şey de yoktu ama.Birkaç erkeğin gözünü bana bana doğru yöneldiğini farkettim.Ama alışkındım.İnkâr edemeyeceğim şekilde kusursuz fiziğe sahiptim.Çoğu kızı kıskandıracak
kadar.Tabiki böyle fiziği de saçma kumaş parçalarıyla kapatmak işime gelmiyordu.Üzerimde mini şort ve siyah askılı bir yarım atlet onun üstünde salaş bir bluz vardı.Saçlarımı da tepeden at kuyruğu yapmıştım.Hadi ama beyler.Şuan gayet özensiz görünüyordum.Zevkinize tüküreyim.Her zamanki yerime geçerken gözüm sahneye takıldı.Orası benim âdeta ikinci evimdi.Orada kendimi rahat ve özgür hissediyordum.Orası benimdi.Kesinlikle şuan orada olan iki aptal kızın değil.Elimi kaldırıp garsona işaret çaktım.Arkama yaslandım.Derin bir nefes alıp başımı arkaya attım.Ahh...Cidden ne boktan bir hayatım vardı.Ne olurdu sıradan insanlar gibi olsaydım.Gerçi o zamanda şu anki hayatıma dışarıdan baktığım için özenirdim.
Omzuma değen elle kafamı kaldırdım.Tuna içkimi getirmişti.Tek dikişte içtim ve sahneye yöneldim.Merdivenlerden çıkarak sahneye ulaştım.Saçlarımı tokadan kurtararak serbest bıraktım.Üstümdeki salaş bluzdan kurtuldum.Göğsümün biraz aşağısında biten yarım atletle daha rahattım.Arkadan gelen müziğin ritmine uyarak hareket etmeye başladım.İşte gerçek huzur buydu.
Müziğin bittiğini bile farketmemiştim.Alkışlara aldırmayıp bluzumu elime aldığım gibi sahneden indim.Yeniden köşeme geçtim.Tuna'ya doğru elimi kaldırıp işaret verecektim ki sarışın bir çocuk kaldırdığım elimi tuttu ve öptü.Yanıma oturdu,gözlerini gözlerime dikti.Elini bacağımın üstünde gezdirdi.Onu tanımıyordum ve cidden onunla uğraşamazdım.Bacağımdaki elini ittim ve ayağa kalktım.Çıkışa doğru yürümeye başladım.O anda kolumu birinin tuttuğunu hissettim.Ani bir hareketle arkamı döndüm ve elimi çektim.Cidden sıkmaya başlamıştı.Bu salağın amacı neydi.?-"Biraz eğlenelim be güzelim.''
Evet,sabrımı sınıyordu.Ona anlamayan gözlerle baktım.Arkamı döndüğüm sırada sarışın piç eliyle belimi kavrayıp beni kendine bastırdı.Bu hareketi bardağı taşıran son damlaydı.Benden günah gitmişti.
-"Eğlence istiyorsun demek,al sana eğlence".Cümlemi bitirdiğim gibi suratıma alaycı bir gülüş yerleştirip dizimi sarışın piçin kasıklarına geçirdim.Geri çekildi ve inledi.Ama kendisini sandığımdan daha çabuk toparladı.Karşı bir hamle yapmak için hırsla adım attığında ne kadar sinirli olduğu gözlerinden okunuyordu.Tam kolumu tutmak için kolunu kaldırdığında tuttum ve ters çevirerek sırtına yapıştırdım.Sırtına dirseğimle birkaç kez vurduğumda iki büklüm oldu.Diğer elimi de öne getirip karın boşluğuna yumruk attım.Dengesini kaybetmiş olacak ki yere düştü.Aslında kasları vardı ama hakkını veremiyordu anlaşılan.Kafamı kaldırdığımda çeşitli ıslık ve bağırışlar duydum.Bu kadar insan ne ara buraya gelmişti? Her neyse.Fırsat bu fırsat kapıya doğru yürümeye başladım.Tam dışarıya çıkıyordum ki siyah giyinimli bir adam beni durdurdu.Kolumdan tutup beni sürüklemeye başladı.Ona anlamayan gözlerle bakıyordum.O sırada sarışın piç de siyahlı adam tarafından sürükleniyordu.Hey burda neler dönüyor? Merdivenlerden çıktık.Duvarları siyaha bulanmış bir koridordan geçtik.Sonunda bir beyaz kapı görmüştüm ve sanırım bizi bu odaya götürüyorlardı.Yanımdaki adam tezimi doğrulayarak beyaz kapıyı itti ve içeriye girdik.Odada kimse yoktu.Adam ikimizinde omzundan tutup karşılıklı sandalyelere oturttu.Sabrım cidden tükeniyordu.
-"Siz kimsiniz ya ?" deyip kapıya yönelecekken kapı açılınca bir adım geriledim.İçeriye sert hatlara sahip bir adam girdi.Bilmeden yine ne yapmıştım acaba? Yoksa bu sarışın piç önemli biri miydi? Genç adam masanın başında duran koltuğa gitti ve oturdu.Bende sandalyeme geri oturdum.Genç adam ellerini masanın üzerinde birleştirdi.Bir bana birde sarışın piçe baktı.Siyah giyinimli güvenliğe soru soran gözlerle baktı.
-"Arat Bey,kavgayı çıkaranlar bunlar" dedi.İsminin Arat olduğunu öğrendiğim adam sarışın piçe baktı ve alayla sırıttı.
-"Bu sürtük mü bu piçi dövdü ?" dedi.Kısık bir kahkaha attıktan sonra kendini toparladı ve eski ciddi haline büründü.Sensin sürtük! Kafamı çevirip gözlerimi gözlerine diktim.
-"Ben senin altına aldığın sürtük kızlardan değilim.İkincisi de ne o beğenemedin mi ? O piçi dövebilmem için kaslı olmam ve cinsiyetimin erkek olması mı gerekiyor?" dedim.Sinirimi bozmuştu.Önce ona karşı gelmeme şaşırmış sonrada gözlerini sinir kaplamıştı.Masaya yumruk atmasıyla irkildim.Sarışın çocuğa baktığımda ise o da aynı durumda gözüküyordu.
-"Bana bakın,burası benim mekanım.Burada bir kavga çıkacaksa onu sadece ben çıkarabilirim.Çıkarırsa da sonuçlarına katlanır.Dua edin sizinle uğraşamayacak kadar meşgulüm.Bundan sonra sizi bu mekânın yüz metre yakınına bile yaklaşmayacaksınız.Anlaşıldı mı?" dedi.Bunca zamandır bu mekâna geliyordum ama bu egoisti daha önce görmemiştim.Bu adam kendini ne sanıyordu ? Sanırım bütün manyaklar beni buluyordu.Buranın sahibi olması umrumda biie değildi.Bu bana, bağırma gücünü vermezdi.Oturduğum yerden kalktım,kapıya doğru yönelirken ani bir hareketle arkamı döndüm.
-"Asıl sen bana bak.Buranın sahibi olman da kuralların da umrumda değil.Mekân seninse adam gibi insanları al.İşini de doğru yap.Hiçbir şey beni taciz etmeye kalkan bir piçin hak ettiği davranışı sergilememden alıkoyamaz.Senin kendini bir bok sanmanıda sağlamaz.Hadi eyvallah." dedim.Bir şey demesine izin vermeden kapıyı çarpıp çıktım.Şimdi kendime yeni bir eğlence bulmam gerekiyordu.Arabama atlayıp eski inşaata sürdüm.Hız sınırını zorlamamda bir sakınca yoktu.Gecenin yarısında yollar boştu zaten.İnşaata gelmemde uzun sürmedi.Arabamı kumda kaydırarak park ettim.Bizimkiler toplanmışlardı bile.Arabadan inip ellerimi iki yana açıp bağırdım.
"MAĞLUBİYETE HAZIR MISINIZ ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sözüm Sana Kadar
Teen Fiction"Bir insan için ailesi tutunacağı tek dalı iken benim ailem tutunacağım son dalıma da kırmıştı.Benim için bir hiçten öteye gidemezlerdi artık."