Multimedia Asel'in arabası.
Direksiyonu sıkmaktan parmak boğumlarım acımıştı.Sinirim hâlâ geçmiş değildi.Kendini bir şey sanan bir piç kurusunun benimle böyle konuşmasını hazmedememiştim.İçten içe söylenirken kız bayrağı kaldırmıştı.Gaza aniden yüklendiğimde diğer arabaları arkamda bırakmıştım.Ama böyle eğlenemiyordum.Biraz daha eğlenceden de zarar gelmezdi.Hızımı düşürdüm ve arkamdaki beyaz arabanın beni geçmesine izin verdim.Beyaz araba yanımdan geçerken aklıma gelen fikirle sırıttım.Hızımı biraz arttırarak beyaz arabaya yaklaştım.Evet,asıl eğlence şimdi başlıyordu.Arabımın ön tarafını beyaz arabanın arkasına sürttüm.Yüzümdeki alaylı gülüşün sebebi ortaya çıkan sürtme sesiydi.Arabasını çizmemden dolayı ettiği küfürleri duyar gibiydim.Biraz daha gaza yüklenip hızla yanından geçtim.
Evet,ben Asel ERGÜÇ yine birinci gelmiştim.İnşaatın ordan sağa sapıp eve doğru sürdüm.
Arabayı garaja park ettim.Telefonumu da alıp dışarı çıktım.Ekranı aydınlattığımda 34 cevapsız çağrı vardı.12'si Berkan'dan diğerleri babamdandı.Babamın sinirli olduğunu tahmin etmek zor değildi.Tanrım.. bir kavgayı daha kaldıramazdım.Zile bastığımda kapıyı annem açtı.Anne demek ne kadar doğru bilmiyordum. Evet,ben.Hiçbir şeyden korkmayan kız,beni doğuran kadına anne demekten korkuyordum.
Hızlı adımlarla salona ilerledim.Bu sırada kendimi birazdan çıkacak kavgaya hazırlamaya çalışıyordum.Salona vardığımda babam ayağını sallıyordu.Sinirlendiği zaman hep böyle yapardı.Gözleri beni bulunca hızla ayağa kalktı.Bana doğru gelerek önümde durdu.
-"Neredeydin bu saate kadar?" dedi.Salonda duvardaki saate baktığımda saatin 3'e geldiğini farkettim.Gözlerimi babama çevirdim.Gözlerindeki duygu nedenini bilmediğim duyguydu.Kendimi toparlayıp cevap verdim.
-"Arkadaşlarlaydık." dedim.Kısa,öz ve geçiştirici bir cevap vermiştim.Ve o bundan nefret ederdi.
-"Asel! Kendine gel artık.Ergen bir çocuk gibi davranmayı kes.Büyüdün,bunun farkındasın değil mi ? Sende farkına var ve ona göre davran." Tanrım...Onu nasıl bu denli sinirlendirmiştim? Hâlbuki her zamanki yaptığım şeyi yapmıştım.Sinirlenebilirdi ama bu gün çok fazlaydı bu siniri.
-"Ben her şeyin farkındayım baba." diye bağırdım.Aslında söylenecek çok şey vardı.Ama o adamla uğraşmak istemiyordum.Susmak em iyisiydi.Merdivenlere yöneldiğimde babamın sesiyle irkildim.
-"ASEL!" Daha konuşacağı bitmemişti ve ben buna daha fazla katlanamazdım.
-"Ne var baba? Ne istiyorsun daha benden? Her şeyimi aldın daha neyimi alacaksın?" diye bağırınca babam bir adım yaklaştı.Ama arkamı döndüm,tırnaklarımı avuç içime bastırdım.Aklıma gelen anılar göz yaşlarımın yerinde durmasını engelliyordu.Ama ağlamayacaktım.Güçsüz insanlar ağlarlardı.Ve ben güçlüydüm.Bunu kendime hatırlattıktan sonra arkamı döndüm yeniden.Annem öylece oturuyordu.Tek kelime dahi etmiyordu.Ne bekliyordum ki ,beni savunmasını falan mı? Çıldırmış olmalıyım ya da ondan böyle bir şey bekleyecek kadar aptal.Gözlerimi babama diktim.
-"Söylesene baba! Daha ne istiyorsun?" Sesim kontrolsüz ve fısıltı hâlinde çıkmıştı.Aslında bağırıp çağırmak istiyordum.
-"Her şeyi senin iyiliğin için yaptığımı unutma! Ve ayrıca Asel Hanım bundan sonra sorumluluk sahibi bir insan olmanı istiyorum.Lokantamızın herhangi bir şubesinde üniversiten başlayana kadar çalışacaksın.Bu senin kendine gelmeni sağlayacaktır.İtiraz da istemiyorum.Şimdi odana!"
Sinirimi merdivenlerden çıkarırcasına her basamağa ayrı bir basarak odama ulaştım ve kapımı kilitledim.Telefonumu elime alıp Berkan'ı aradım.Şuan ona ihtiyacım vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sözüm Sana Kadar
Teen Fiction"Bir insan için ailesi tutunacağı tek dalı iken benim ailem tutunacağım son dalıma da kırmıştı.Benim için bir hiçten öteye gidemezlerdi artık."