9

566 6 0
                                    

Eve geldik ve kağıda uygun bir kahvaltı hazırladık.çatala bir tane zeytin batırdım ve Deniz'e uzattım.Sonra da kendi ağzıma.İyileşmek istiyordum.Gerçekten.Hayatın bir anlamı yoktu önceden,kendimi bir yere ait hissetmiyordum.Şuan ait olduğum tek yer Deniz'in kolları gibi hissediyorum.Onunlayken hiçbir şeyden korkmuyorum,üzülmüyorum.Tek bildiğim onunla daha fazla vakit geçirmek istemem.Aşk ne bilmiyorum ama buysa eğer ona gerçekten aşığım.
Yemeği yedik ve topladık etrafı.Son tabağı da yerleştirdiğimde Deniz arkamdan geldi ve sarıldı.Yanağımı öptü,tekrar,tekrar ve tekrar...Gülerek hızlandı.
-"Nam nam nam..."
-"Deniz,hahaahah,dur."
Karnımı gıdıklamaya başladı.Kahkaha atıyorduk.
-"D, Dur."dedim zar zor.
Birkaç dakikanın ardından durdu.Gülmekten yorulmuştum.Koltuğa attım kendimi,o da aynı şekilde.Koltuktaki sigara paketinden bir tane çıkardım ve koydum ağzıma.
-"Çakmak nerde?"
-"Bilmiyorum ki,ocakta yak."
-"Tamam."
Yaktım,ilk nefesimi aldım ve parmaklarımın arasına yerleştirdim.Koltuğun arkasına geçtim ve Denizin yüzünü ellerimle buruşturdum.Yumuşak yüzüyle oynadım.Eğilip tipine baktım,hiç mutlu gözükmüyordu ama çok komikti.Eğilip öptüm dudaklarını.Elimdeki sigaradan bir nefes aldı.
-"Yeter yeter oyuncak değilim ben."
-"Öylesin sus."
-"Ben de sana yapayım."Diyip kalktı ayağa ve beni kucakladı.Yatak odasına götürüp yatağa fırlattı ve üstüme çıktı.Çırpınıyordum ellerini uzaklaştırmaya çalışarak.
-"Gıdıklama ölücem şimdi gülmekten."
-"Hayır." dedi ve devam etti.
-"Gel öpeyim."dedim zar zor.
-"Yok ya kandıramazsın beni."
En son durdu.Nefes nefese kalmıştım.Yanıma uzandı ve dudağını uzattı.
-"Şimdi öp."
-"Hayır."
-"Ben öpeyim."
-"Hayır."
İyice sırnaştı.Arkamı döndüm.
-"Deniz."
-"Efendim canım hayatım bi tanem söyle."dedi gülerek.Kafasını çıkarmış küçük çocuk gibi gülerek bakıyordu.
-"Ya uf bakma böyle komik oluyor."
-"Bakmıyorum tamam." Arkasını döndü.
-"Küsme gel."
-"Hayır."
Hiç iyi rol yapamıyordu ama çaktırmadım.Yataktan kalkıp onun tarafına gittim ve oturdum.Yüzünü tutup iki elimin arasına bastırdım.Büzüşmüş dudaklarını öptüm.Belimden kavrayıp üstüne çekti beni.Göz gözeydik.
-"Hiç iyi rol yapamıyorsun."
Gülümsedi ve küçük bir öpücük kondurdu dudağıma.
-"Sen de gereğinden daha iyisin."
-"Nasıl inanmıştın ama bayıldığıma."
-"Korktum kızım."
-"Korktom kozom."
-"Bir daha yapma."
-"Seni çok seviyorum."
Dudaklarıma bu sefer yavaş yavaş yaklaştı ve sakince öptü.Aynı şekilde karşılık verdim.Dilini kullanmaya başladı ve ben de yaptım aynısını.Sakince öpüşüyorduk.Yavaş yavaş boynuma inmeye başladı.Boynumu öpüyordu.Üstümdeki çıkardım.Sonra da sütyenimi.Boynumun diğer tarafına geçti.Pantolonuna dokunmaya başladım.Bir çırpıda beni yatırdı ve pantolonunu çıkardı.Ben de çıkardım.İç çamaşırımı da çıkardım ve o da öyle yaptı.Ben yatıyordum ve üstüme çıkıp öpmeye devam etti.Elimle erkekliğine dokundum.Çok gergindim ve bu belliydi.Kulağıma yaklaştı.
-"Emin misin?"
-"Evet."
-"Zorunda hissetme,istersen doğru zamanı bekleyebiliriz.Pişman olacağın bi şey yapmanı istemem tamam mı?"
-"İstiyorum,yap hadi."
Erkekliği çok büyüktü.Bu beni biraz korkutmadı değil.O öperken ben de elimle kendimi okşayıp hazırladım biraz.Sonunda tuttu ve ucunu soktu.Sokmasıyla küçük bir ses çıkarmam bir oldu.Çok büyüktü.Önce ucunu sokup çıkardı.Sonra biraz daha ilerledi.İnlemeye başladım.Rahatlatmak için öptü dudaklarımı ama ilerledikçe daha çok inliyordum.Çok acıyordu ama mükemmel bir histi.Sonunda hepsini soktu ve büyük bir çığlık attım.
-"Durayım mı?"
-"Hayır."
Çok tedbirliydi ve beni düşünüyordu.Bu çok hoşuma gitmişti.Böyle olmasına rağmen çok sertti, nasıl zevk vereceğini iyi biliyordu.
Sonunda hepsini sokup çıkarmaya başladı,Göğüslerimi tuttu.Çok zayıf olmama rağmen çokta küçük değiller.Hem göğüslerimle oynuyor hem de beni beceriyordu.Çok zevk alıyordum.Daha da hızlandı.Çığlıklar içerisindeydim.Pozisyon değiştirdik.Arkama geçti bende önünde eğildim.Çok hızlı ve sertti.O kadar büyük bir zevk alıyordum ki tarif edilemez.Çok daha hızlandı ve daha bağırmaya başladım,sonunda çıkardı ve geldi.İşi bittikten sonra benim de gelmem için tekrar soktu.Zaten ıslak olduğum için kolayca girdi.Hızlıca becermeye devam etti.Nefes nefesteydik.Geleceğimi anladığım zaman çıkardım içerden ve kendimi yatağa bıraktım.O da aynı şekilde bıraktı.Birbirimize baktık ve gülmeye başladık.Yanıma yaklaştı,yüzüme ve vücuduma baktı.Yüzümü iyice inceledi.
-"Çok güzelsin."
Dudaklarını öptüm ve kalktım.Banyoya gidip vücudumu temizledim ve geri döndüm.İç çamaşırımı giydim,üstüme Deniz'in tişörtünü geçirdim.Deniz de banyoya gitti ve gelip altına bir şey giydi.Mutfağa geçtik.Sigaralarımızı yakıp koltuğa oturduk.Televizyonu açtı.
Mutfağa gidip bir kaseyle geri döndü.Kuruyemiş vardı içinde.Bana uzattı.
-"Ama acıkmadım."
-"Bahane yok."
-"Sen de ye."
-"Kuruyemiş sevmem ben."
-"O zaman ben de sevmem."
-"Ama yemek zorundasın."
Elinden kaseyi aldım.
-"Başka ne sevmezsin."
-"Gürültü sevmem,insanları sevmem,havuç sevmem ve kumsallar,onları da sevmem."
-"Neleri seversin."
-"İnsanların olmadığı her yer,müzik...sen,sana yemek hazırlamak,seninle vakit geçirmek,seninle uyumak...ve kiraz."
Yanıma oturdu.Ben yerken saçlarımla oynadı.
-"Daha fazla yiyemiyorum."
-"Bitmemiş."
-"Ama yiyemiyorum."
-"Az koydum zaten."
-"Ama daha yeni kahvaltı yaptık."
-"İyi tamam hadi."
Tam kalkıyordu.
-"Dur!"
Diyip koştum ve ilaçlarımı aldım,bir bardak da su aldım ve Deniz'in yanına koştum.
-"Bak içiyorum,dur artık.Çocuk değilim yapabilirim kendim."
-"Biliyorum çocuk olmadığını ama seviyorum seninle ilgilenmeyi."
İlaçları içtim ve yanına geçtim.
-"Dışarı çıkalım mı?"
-"Nereye gidelim?"
-"Nereye gitmek istersin?"
-"Fark etmez."
-"Düşüneyim."
-"Deniz."
-"Efendim canım."
-"O sokağa gidelim mi?"
Yüzü asıldı.
-"Ne yapacaksın orada."
-"Bilmem,ben orayı çok sevdim.Hem orada herkes seni tanıyor.Tehlikeli olmaz."
-"Ben de herkesi tanıyorum,tehlikeli olan bu zaten.Benim için tehlikeli değil ama her yeni kişi için tehlikeli.Seni de buraya batırmaya çalışacaklar."
-"Sen yanımda olsan bile mi?"
-"Seni her şeyden korurum ama orası gidilecek bir yer değil.Benim yanımda yine sana bir şey yapamazlar ama seni tanımalarını istemiyorum."
-"Tamam o zaman,başka bir yer seç."
-"Alışverişe gidelim."
-Olur."
Yatak odasına gidip giyindik.Üzerime göğüs dekolteli bir crop altına ise düşük bel bol pantolon giydim.Ceketimizi de aldık ve çıktık.Arabaya binip avm ye doğru yol aldık.
-"Canım ben bu listeye baktım,benim yediğim şeylerin yarısı bile yok.Nasıl doyup kilo alacaksın?"
-"Ben senin yediğin şeylerin çeyreğini yiyemiyorum çünkü,yani vücudum sindiremiyor.Muhtemelen sindirmesi kolay şeyleri koymuşlardır."
-"Anladım."
Avmye girdik,önce markete gittik,listeye göre birkaç şey aldık ve kişisel bakım reyonuna gittik.Deniz birkaç paket ped aldı.Yüzüne bakıp güldüm.
-"Ne yapacaksın bunları?"
-"Bakma öyle benim değil ama senin ihtiyacın olacak."
Gülüştük.
Marketten çıktık.Deniz'e baktım.Tarzını inceledim.Hep siyah giyiniyordu.Özellikle siyah kot ceketi ona çok yakışıyordu.
-"Bekle."
Bir giyim mağazasına girdim.Muhtemelen burada vardır.Biraz aradım ve buldum.Onunkine çok benzer bir kot ceket.Ödedim ve üzerime giyip çıktım.
-"Üşüdüğünü söyleseydin üstümdekini verirdim."Ceketini çıkardı ve kollarıma attı.Bende geri ona verdim.
-"Hayır hayır,üşümüyorum.Senin gibi görünmek istedim sadece."
Kolunu omzuma attı ve biraz daha dolaştık.Bir kafeye oturduk sonunda.
-"Bir şey yemesem olur mu?"
-"Olur ben de aç değilim ama,bu soruyu artık sorma."
-"O yüzden değil,dışarıdaki yemekler ağır,o yüzden yoksa yemeye çalışıyorum sen de biliyorsun."
-"Tamam canım,kahve söyleyelim."
Garson geldi.
-"Bir tane filtre kahve bir tane de..."
-"Su."
-"O kadar mı?"
-"Evet."
Garson gitti.Deniz'in elini aldım.Parmaklarıyla oynadım.O da beni izliyordu.Parmağındaki dövmelere baktım.Baş parmağındaki çok da büyük olmayan uçak dövmesi dikkatimi çekti.
-"Anlamı var mı?"
-"Kiçükken buna benzeyen bir uçak oyuncağım vardı.Çok seviyordum, dövmesini yaptırdım öylesinse.Eski zaten 17 yaşımda yaptırmıştım ama seviyorum."
-"Çok güzel duruyor."
O da benim elimi aldı.Aynı benim yaptığım gibi inceledi.Dudaklarına götürüp öptü.
-"Sana da yaptırırız çok istiyorsan."
Şaşkınlıkla baktım.
-"Olur."dedim sevinçle.Dudağımı uzattım ve ufacık bir öpücük kondurdu.Siparişler geldi.Yan masa sürekli bize bakıyor gibi hissediyordum.Göz ucuyla incelemeye başladım ve Ceren'i gördüm.Huzursuz oldum.Nereden çıkmıştı ki?Sorun onunla aynı mekanda olmamız değil,sürekli bizi izlemesi.Fark etti baktığımı ve yüzünü saçıyla kapadı.
-"Noldu canım yüzün düştü?"
-"Bir şey değil ya, yan masada okuldan bi kız var.Pek iyi anlaşmıyoruz, hoşuna gidiyor benimle uğraşmak.Bizi izliyordu rahatsız oldum biraz."
-"Kalkalım mı?"
-"Hayır hayır,ne gerek var."
-"Peki sen bilirsin."Elimi tuttu ve yan masaya bakıp çektim elimi aniden.
-"Neden?"
-"Efendim?" Dedim.
-"Neden çektin elini?"
-"Özür dilerim,fark etmedim."Cerenden çekinmiştim aslında.
-"Neden tutamıyorum kız arkadaşımın elini onlar bakıyor diye?"
Elimi tutup sertçe kavradı.Ceren'e baktığımda bana sinsice sırıtıyordu.Baktım,Deniz'in çenesine dokundum yavaşça,kendime çektim ve öptüm dudaklarını uzunca.Orta parmağımı kaldırıp Ceren'e doğru tuttum.
Kahveler bitti.Kafeden çıktık ve arabaya gittik.
-"Yolu uzatsana."
-"Tamam."
Arabanın yukarısındaki pencereyi açtım.Kafamı çıkardım.Radyoyu açtım ve sesi yükselttim.
(Redd-$iktiret Boşver)
Bağırarak şarkıyı söylüyordum,mutlu ve özgürce.
-"Esin,hasta olacaksın otur."
-"Bir şey olmaz."
-"Hayatım kapat hadi hasta olacaksın bak soğuk hava."
-"DEĞİL!"
Yüzüme hava esmemesi için çok yavaşladı.
-"Hızlansana!"
-"Canım yaz gelmedi daha."
-"Şarkı bitene kadar hadi!."
Hızlanmadı.Şarkı bitince oturdum.
-"Delisin sen."
-"Sana desem çok mu cringe olur?"
-"Olur ama,ben de sana."
Eve geldik.Beraber yemek hazırladık ve yedik.Etrafı toparladık.Akşam olmuştu çoktan.
Ben sigara içiyordum dışarıyı izleyerek,Deniz de beni.
-"Kalk!"
-"Nereye?"
-"Yeni dövme yaptıracağım,beraber gidiyoruz ."
-"Şimdi mi?"
-"Evet."
-"Tamam."
Yola çıktık.O sokağın yolundan gidiyorduk.
-"Oraya mı?"
-"Hayır."
Araba küçük,karanlık bir yerde durdu.
-"Hadi gel."
-"Peki."
İndik ve içeri geçtik.Elimi tuttu.İçerde birisi direkt Deniz'e Sarıldı ve bağırmaya başladı.
-"Oo Deniz!Kardeşim seni buralarda görmeyeli uzun zaman oldu,bir daha gelmezsin sanıyordum onda..."
Deniz bana baktı ve söze girdi.
-"Geldim işte,Ezgi burada mı?"
-"İçerde gel."
Başka bir odaya geçtik.Kız da Deniz'i görünce çok şaşırdı.
-"Vay vay!Deniz!Uzun zaman oldu.İyi gözüküyorsun görmeyeli."Bana döndü.
-"Merhaba!Ezgi ben,Deniz'in eski bir arkadaşıyım."
-"Kutay ben de.
-"Merhaba."dedim çekinerek.Denizle göz göre geldik,sonra konuşmaya girdi.
-"Esin,kız arkadaşım."dedi elimi daha sıkı tutarak.İkisi de daha da şaşırdı.Kız konuştu.
-"Ciddi misin?Deniz çok sevindim.Tanıştığıma memnun oldum."
-"Ben de."
-"Ezgi sana bi resim atıyorum onu dijitalde biraz düzenle ama çok oynama."
-"İşin olmazsa gelmezsin zaten."
-"Ezgi hadi."
Neden herkes Deniz'i gördüğüne bu kadar şaşırmıştı anlamadım.Ama sormayacağım.Bilmem gereken bir şey olsaydı zaten anlatırdı.Ezgi içeriye gitti.Kutay Deniz ve ben oturduk.
-"Ne zamandır birliktesiniz?"
-"Yeni,bir hafta."
-"Arada uğra kardeşim özletiyorsun kendini."
-"Bakarız."
Masayı işaret edip:
-Canım sigarayı versene."dedi.Verdim,kendime de aldım.
Ezgi geldi.
-"Deniz baksana,oldu mu emin olamadım."
Bilgisayarın başına geçti,kendi biraz düzenledi.
-"Oldu böyle."
-"Otur."
Resme baktım.Benim çizimimdi bu.Derste öylesine karalamıştım.
-"Deniz."
-"Efendim."
-"Nerden buldun sen bunu?"
-"Bilmem."
Gülümsedim.
Kutay atıldı.
-"Nerden bulmuş anlamadım ben."
-"Ben öylesine karalamıştım,nasıl buldu bilmiyorum."
Küçük bir esinti çizmiştim.Düzenlerken sigara dumanını şeklinde bir esintiye dönüştürmüşler.Onlar işlerini hallederken kağıt ve kalem buldum.Şeklin devamı gibi bir şey çizdim.Esinti devam ediyor,sonunda da küçük bir Deniz dalgası yapıyordu.Minimal ama hoştu.Deniz'in yanına gittim,bileğine yaptırıyordu.
-"Acıyor mu?"
-"Hayır."
Ezgi atladı.
-"Yalan söylüyor,acıyor tabii ki de.Belli etmiyor sadece klasik Deniz işte.Bilek en acıyan yerlerden biri."
-"Acımıyor dedimya Ezgi."
-"Bitti."
Baktım bileğine.Ezgi sarıyordu.
-"Ben de istiyorum."
-"Dövme mi?"
-"Evet."
-"Hiç var mı?"
Cevabı Deniz verdi.
-"Yok."
-"Sen nerden biliyorsun?"diyip güldü.Deniz sertçe baktı.
-"Hiç değişmemişsin,hala saçma ve boş sorular soruyorsun."
-"Seni tanımasam kavga çıkarırdım,gerçi aylardır tanıdığımız Deniz'den pek bir eser kalmadı ama neyse."
Deniz daha da sertleşti.Ortamda sessizlik oldu.Neden bahsettiklerine anlam veremiyordum.Ortamı yumuşatmak için konuştum.
-"Bunu da bana yapalım."
Deniz baktı.
-"Gelsene."diyip köşeye çekti beni.
-"Bak canım bunu hayatın boyunca vücudunda taşıyacaksın,belki ilerde aramızda kötü bir şey olacak.Sildirmek çok sıkıntı.İstersen anlamı olmayan estetik bir şey yaptıralım,ilk dövmen zaten."
-"İlerde kötü şeyler olsa bile vücudumda bakınca seni hatırlayacak bir işaret olsun istiyorum.Aramızda sadece aşk yok.Sen benim dönüm noktamsın.Bu kadar büyük bir olay vücudumda küçük bir yeri hak ediyor bence."
-"Sen bilirsin hayatım,ben sadece küçük bi hatırlatma yaptım."
-"Hadi yapalım."
-"Düzenleyelim önce."
Ezgi,Deniz ve ben düzenledik.Ezgi oturmamı söyledi ve iğneleri hazırladı.
-"Nereye?"
-"Bileyime."
Deniz;
-"Hayır,bileğin olmaz.Acır."
-"Acımıyor dedin ama."
-"O benim için geçerliydi."
-"Benim için de geçerli mi denemeden bilemeyiz."
-"Canım gerek yok,koluna yapalım daha az acır."
-"Hayır."
-"Tamam ben yapacağım o zaman."diyip Ezgiden aldı.
-"Biliyor musun?"
Kutay;
-"Bilmez mi!Çoğunu kendi kendine yaptı."
Ezgi;
-"Aşkolsun Deniz,ben yapamıyor muyum?"
-"Çok yeteneklisin benden daha iyisin,ama ben yapayım."
Taslakları çizgi ve başladı.Çok acıyordu.Kendimi çok kastım.Çok acıyordu ama çaktırmamaya çalışıyordum.Deniz sürekli durup bana bakıyordu.
-"Az kaldı."
-"Acele etme rahatım ben."
Ezgi,
-"Ne abarttın Deniz,kız bebek değil,dayanır ona da herhalde."
Benim durumumu bilmiyordu tabi,haklıydı.Kutay anlamış gibi gözüküyordu biraz.Konuştu.
-"Ezgi boşver, adam sevdiği kadının canının acımasını istemiyor işte uzatma."
-"Sen de biraz böyle olsan şaşarım."
Gözlerini devirdi.
-"Bitti,bak bakalım."
Baktım,çok güzeldi.Hatta kendininkinden bile güzeldi, belki de bana öyle geliyordur.
-"Getir elini."
Bileklerimizi yan yana koyduğumuzda birleşiyordu resim.Küçük ama tatlı bir ayrıntı olmuştu.Her baktığımda neden hayatta kalmam gerektiğini anlatan bir işarete sahiptim artık...

KibritHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin