O an kendimden geçtim. Çok farklı hissediyordum, kalbim hızla atıyordu. Nedenini çözemedim ama yatakta uzanan ve inleye çocuktu bana farklı hissettiren. Çok masumdu, dalgalı saçları, beyaz teni, kahverengi gözleri herhangi biriydi. Peki bu hissettiğim neydi?
Sanırım dayak yemişti, büyük ihtimalle yeni öğrenci.
- İyi misin? Neyin var?
Ses yoktu. Hiç birşey demedi.
- Neren ağrıyor? Kavga mı ettin? Ben kötü biri değilim. Sadece merakımdan sordum özür dilerim.
- Asıl ben özür dilerim. Okul karşılama töreni yaptıda.
- Ahh. Canın çok yanıyor mu?
- Biraz. Adın ne?
- Barbara. Senin?
- Sam tanıştığıma memnun oldum.
- Bende.
Sohbet baya bir koyulaştı. Çok farklı bir duyguydu; onla konuşnak, ona bakmak. İnanamadım kendime, hislerime o da herhangi biriydi aslında.
Mutlu ve farklı duygular içindeydim, kendime şaşırıyordum. Yaklaşık 1 saat sonra ikimizde revirden ayrıldık. Son ders saatine gelmişti zaman. Sınıflara geçmemiz gerekiyordu. Aynı yaşta olduğumuzu biliyordum ama hangi şubede olduğunu öğrenmemiştim. Bende ki akıl işte! Sınıf kapısından girerken tüm kalbimle dua ediyordum aynı sınıfta olmak adına. Sanırım kabul olmadı. Yan tarafımızdaki sınıfa gidiyormuş. Neyse belki bir gün duam kabul olur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTTUĞUM BEN
AlteleÖzgür yaşantıma amaç eklemek yerine amaçsızlıkta ömrümü geçirmek istedim ama.......