2 "Araştırmam"

12 3 2
                                    





Yuri sinirli bir yüzle seam ve jianaya bakıyordur

" bu adam inanılmaz derecede acımasız inanılmaz cidden" ve içeri girer .
jiana kapıyı kapatıp oturur .
seam ise montunu alıp ve kapıya doğru ilerler
"güle güle ben kaçtım araştırmadan sonra zombi gibi görünmek istemem "

ji ana hafif gülümseyip elini sallar ve
"iyi uykular" der yuri de aynı şekilde.

Saat 21:30 dur Yuri Jianaya
"hadi uykuya" der .
jiana garip bir bakış atıp
"bu saatte uyumadığımı biliyorsun"
yuri sinirli bir şekilde
"hep labaratuvar'da uyuorsun ne diye evini labaratuvarda yaptırdın zaten burda uyuyon istemiyorsan evini bana ver kulanmıyorsun ki"
jiana nın evi labaratuvar kapısını açtğınızda sağınızda dır .

Anne ve babasından kalan parayla pr.li nin labaratuvarında kendine ev yapmıştır.
küçük görünür ama kapıyı açtığınızda önünüze kocaman bir kitap cenneti görünür . Duvarların hepsi kitapla kaplıdır ve ortada büyük bir yatak vardır solda banyo ve sağda ise giyinme odası vardır her ne kadar kullanmasada.

Neyse diyorduk aa jiana neden uyuyayım demişti .
yuri onu elinden çekip evine götürür ve kapıyı açtığında yüzünde hafif bir gülümseme belirir
"evini bana verme konusunu tekrar düşnür musun?"
ji ana
"tabiiki hayır" der

yuri Jiana' nın kolunu bırakıp yatağa doğru koşar ve kendini yatağa atar . Jiana gülüp
"hani ben uyuyacaktım " Der
yuri ise başını yastıktan kaldırp
"Bu gece burda kalıcam yarın sabahtan market alışverişine gitmemiz lazım hepimiz markete gittiğinde neler aldığını biliyoruz gel uyu!"

jiana hemen üstünü değiştirip yatağa uzanır .
jiananın çok garip bir huyu vardır uyurken her 30 dk da bir telefondan saate bakar. Zamanı kalmamış gibi ...
Bu yüzden telefonu elinden düşmez .

jiana ve yuri uykuya dalarlar.

Saat 09:00'dur jiana gözünü hafiften açıp telefondan saata bakar saatin dokuz olduğunu görür ve yarı ukykulu halde bir eliyle esnerken yuriyi diğer eliyle uyandırıyordur .

yuri de gözünü açar ve saatin kaç olduğunu sorar . Jiana dokuz olduğunu söyleyince yuri yataktan zıplar ve
"geç kalıcam çabuk ol!" der.
bir taraftan giyiniyor bir taraftan saate bakıyordur .
Jiana sakin bir şekilde tişört ve şortunu giyer . yuri ise hala giyinmeyi bitirmemiştir makyajını bitirip
"hemen çıkalım!" der.
Jiana topuklu ayakkabı kullanmadığı için kapıya biraz hızlı gider ve işleri evde bitmiştir kapıyı kapatıp giderler.

sokakta markete doğru giderken kol kola yürüyüp şakalaşiyor ve komik hareketler sergiliyorlardır .
Bir anda önlerine biraz dilenciye benzeyen bir falcı çıkar .
jiana falcıya dikkat etmez ve yoluna devam etmek ister ama falcı ji anayı görmüştür ve korkudan titrer bir şekilde onların önünü keser ve şöyle der "bileklik ister misiniz?"
jiana falcı olduğunu anlar ve uzaklaşmak ister çünkü batıl şeylere inanmıyordur ama onun tam tersine yurinin o işlere ilgisi vardır .
yuri
"ji ana kaba olmasana dur bir dakika ölmezsin".
jiana etrafa bakıp durur çünkü eğer onunla gözgöze gelirse ona bir şeyler satacağını düşünüyordur .

çok garip bir sesle falcı yuriye "arkadaşının çok büyük bir kini var" .
jiana bunu duyunca hemen başını falcıya çevirip gözünün içine bakar. korkmuş bir yüzle ona
"ne dedin sen?" der
Falcı jianayla gözgöze gelir ve hemen gözlerini indirip başını eğer ve "üzgünüm prensesim sizi tanıyamadım" der korkmuş bir sesle ve hemen telaşla çantasından hilala benzeyen ve hilalin iç kısmında değilde dışında yıldızımsı bir şey olan bir bileklik çıkarır ve başı hala yere eğik bir şekilde ona bilekliği uzatır
"bu size bir şeyler hatırlatıp koruyacak tır"

jiana dalgacı bir gülümsemeyle şöyle der "biliyordum bende inanmıştım!" deyip yoluna devam eder.

yuri onlara garip garip bakıyordur ve falcıya
"siz onu boş verin o almaz siz onu bana satarmısınız?" der
falcı yuriye sinirli ve korkutucu bir bakış atar ve yuri kaplandan kedi yavrusuna döner gibi olur
"peki siz nasıl isterseniz" der ve yoluna devam etmek ister.
ama falcı yuriynin önünü keser ve şöyle der
"bu bilekliği arkadaşına verir misin eğer verirsen sana şans bilekliği veririm şansız görünüyorsun"
yuri gülümsemeyle
"gerçekten mi tabiiki veririm"der. ve bileklikleri falcının elinden almak ister ve falcı ona
"eğer ona vermezsen neler olacağını tahmin edemezsin" der korkutucu bir ifadeyle. sonra yurinin elini alır ve bileklikleri yurinin eline koyar yuri nin kanı donmuştur ve yüzü bembeyaz olmuştur ve korkmuş bir sesle
"mutlaka vericem" der.

falcı yurinin elini bırakıp arkasına dönüp bir kaç adım atar boynunda hilalimsi ve doğum lekesine benzeyen bir leke vardır yuri doğum izine odaklandığı anda falcı yuriye dönüp "ne duruyorsun hadi ver" deyip yoluna devam eder.

yuri ise korkmuş bir şekilde hemen jianaya doğru koşar ve koluna girer
"bunu benden bir hediye olarak kabul edemezmisin?" rica eder gibisine .
jiana sinirli ve garipser gibi bir bakış atar
"onu hayatta takmıcağımı biliyorsun!"der yükse sesle .
yuri "lütfeeeen arkadaş bilekliği gibi düşün lütfennnnn"

jiana
"tamam" der sinirli bir şekilde .
yuri hemen gülümseyip bilekliği jiananın bileğine takar . yuri
"jiana biliyormusun o falcıda senin doğum lekene benzkeyen bir leke vardı lekenin yeri seninkiyle aynıydı ."
jiana ciddi bir yüzle
"saçmalama yanlış görmüşsundur " der .
yuri ise yüksek sesle
"ciddiyim gerçekten vardı!" der .
Bir yandan sohbet edip bir yandan markete giderler alışverişleri bitince yuri işe gider jiana ise eve gidip doğrudan yatağa atlar telefonu yine elindedir gece rüyasında çok garip şeyler görür bunlar şundan ibaret....


Devam edicek...

''AŞKA giden YOl"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin