5 "Ben jiwook"

8 3 1
                                    

Yüzyıllar önce :

Saat : 17:26

Ji wook  başına geleceklerden habersiz dışarı oynuyordur .

Çok geçmeden  annesi onu içeri çağırır çünkü neredeyse karanlık basmıştı.
12 yaşındaki küçük çocuk son kez olacağını bilmeden koşarak annesine sarılır.
Sarılışları uzun sürmeden jiwook'un babası sarılmalarını böler.
"İçeri geçin! HEMEN!!!"

"baba neler oluyor?"
"ZAMANIMIZ YOK ANNENI ALIP IÇREI GEÇ!!!"
"peki.."
Koşarak eve girerler. Birden dışarıdan kılıcın o rhatsiz edici ama sanki havayı kesiyormuşuz gibi olan sesi yükselir .
Dışarısı resmen savaş alanına dönmüştür ji wook'un annesi şimdiden gözleri dolmuş kapıdaki delikten dışarı bakıyordur.

Canlı ve ya cansız bedenlere batırılan kılıç sesleri ve bağrışmalar sokakta yankılanıyordu.
Ji wook annesini kapıdaki delikten çekip bakmaya çalışır , gördüğü manzara karşısında yapabildiği tek şey eliyle ağzını kapatmak olur. 12 yaşındaki bir çocuk için bu çok fazlaydı.  Gördüğü bu manzara onun çocuk olduğu döneme koyulmuş olan bir nokta gibiydi.

Gözleri kocaman olmuş hala gördüklerine inanamıyordu , resmen kanı donmuştu . Arkasına dönüp annesine bakar , annesi odada sakladığı kılıcını çıkarmış hazırda bekliyordu . Çok geçmeden onların olduğu odanın kapısına tekmeler ve yumruklar atılmaya başlar.  Ji wook'un tek yapabildi ağzını kapatıp ağlamak. 
Annesi jiwooku arkasına alıp
"Ji wook beni dikkatlice dinle , burdan çıktığın anda benim arkamdan ayrılma  ve hemen gördün bir duvarın arkasında saklan!"
"Anne istemiyorumm anneğğhh"

Kapıdan gelen ses kapının kırılmak üzere olduğunu doğruluyordu . Bir kaç saniye sonra kapı açıldı ve içeriye siyah giyimli 3 adam girer . Hepsi 1.80 'in üstündedir. 
Adamlar içeri girer girmez elindeki kılıçla hazırda bekleyen annesi kılıcı onların bile anlayamayacağı bir hızla savurup hepsinin boğazında kırmızı bir çizgi bırakır .
Hemen ardından diğerleri gelmeden ışık hızıyla jiwook'un kolundan tutup odadan çıkar.  Bulunduğu konuma en yakın olan saklanma yerine getirip ona kendisinden duyacağı son sözleri söyler ,

"Senle ne günler hayal etmiştim oğlum, hepsini artık tek başına kazanmalısın . Sana hayallerinde eşlik edemeyeceğim için Özür dilerim..."
Annesi jiwook'a sarılır . Ji wook işe dona kalmıştır annesinin sarılışına karşılık veremeden annesi onun yanağına bir öpücük kondurup kılıcını yerden alıp gider .
Ji wook annesine sarılmak için kaldırdığı elinin havada gördüğünü görünce gözleri dolar ve elini yumruk yapıp duvarın arkasından savaşan anne ve babasını izlemeye başlar belki bir ihtimal hayatta kalırlar diye.
Hava çoktan kararmış ve etrafa ışık saçan tek şey hanoklara (kore geleneksel evler)  asılı olan meşalelerdir.

Ji wook yaklaşık yarim saatir anne ve babasını birbirlerini korumaya çalışırken ağlayarak seyrediyordur ve ses çıkarmamak için iki eliyle de ağzını kapatmıştır .
Onları öldürmeye gelenler annesinin öldürdükleri ve yerdeki cesetleri de sayarsak 19 kişiydiler ve muhtemelen hepsi de küçüklüklerinden beri dövüş sanatları eğitimi görmüşlerdir . Çünkü acayip derecede iyi dövüşüyorlar .

Ji wook'un annesi birden arkadan hiç beklemediği şekilde arkasından karnına kılıç saplanır. Kadının yüzündeki ifade mutluydu çünkü elinden geleni yapmıştı.  Şimdiye kadar yaşadığı tek pişmanlık çocuğunun büyümesini izleyememesiydi . Gözünden bir damla yaş almasıyla yere çakılması bir oldu .

Babası yere yığılan karısını görünce savaşmayi unutur resmen . Etrafındaki herşeyin sesi kısılır sadece tek duyduğu karına saplanılan kılıç ve karısının aldığı son nefeslerdir .
Kılıcı elinden fırlatıp karşına doğru koşar yapabileceği bir şey olmadığı gerçeğiyle yüzleşir daha doğrusu yüzleşemez şuan onun son nefeslerini verdiğinin farkındadır ama elinden hiç bir şey gelmiyordur . Hayatının aşkı gözünün önünde can veriyordur ama o bir şey YAPAMIYORDUR. Tek yapabildiği ona sarılmak, son sarılmaları olurken kadın adamın kulağına
"Seni seviyorum" diye fısıldar...
Karisi can verirken o da karşına sarılıp ağlıyordu o kadar onu seviyordur ki şuan içinde bulunduğu durumu unutmuş tamamen ve ona son kez sarsılabilmek için canını bile vermeye hazırdır.  Ve evet istediği oldu onlar sarılırken sırtına batırılan kılıç kalbinde gecip göğüs kafesinden çıkar ve ona saplanilan kılıç can veren karısına da batırılır...

''AŞKA giden YOl"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin