Beklediğimden daha kısa sürdü geçmişimden parçalar anımsamam. Gözlerimi her kapattığımda kendimi başka bir yerde, tanımadığım biriyle görüyordum. Bir keresinde dinlenmek için gözlerimi kapattığımda bana çok benzeyen 30-40 yaşlarında bir kadının beni kucağına aldığını ve gözleri ışıldayan bir adamın bana gitar çalıp şarkı söylediğini gördüm. Büyük ihtimalle o kadın annemdi. Adam ise babam. Ama şu an neredelerdi? Şimdi diyeceksiniz ki o kadını kendine nasıl benzettin. Dün odun toplamaya çıktığımda donmuş bir akarsu ile karşılaştım. Diğerlerine nazaran sanki hala canlı gibiydi, hiç donmamışa benziyordu. Ayna gibiydi, orada kendimi gördüm. Aslında garip olanda buydu zaten. Hava o kadar soğuktu ki göller ve akarsular bir buzdan farksız değildi. Ama ben hiç üşümüyordum. Evet, o soğuk beyaz örtüden-karın üzerinden - kalktığımdan beri hiç üşümedim. Hatta terlediğim bile oluyordu. Kendimi ormanın ortasında bulmam üzerinden sadece 2 gün geçti. Ve bu duruma hemen uyum sağladım.
Üçüncü gün sabahı cesaretimi toplayıp buradan uzaklaşmaya karar verdim. En azından bir yoldaş bulsam, konuşsam bana yeterdi. İçinde bir uyku tulumu, birkaç paket kraker, bir matara ve bir elfeneri bulunan çantamı kapıp yola çıktım. Ya bu çantayı nereden buldum? Artık o kadar çok sorum vardı ki onlarla yaşamayı öğrendim. Yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm. En sonunda tahta, küçük bir kulübe ile karşılaştım. Dışı aynı filmlerdeki gibiydi. Ama içi... İnsanı kendine çekiyordu. İçerisi sanki her gün süpürülüp siliniyormuş gibi temiz, buzdolabı ise her hafta bin lira harcıyormuş gibi doluydu. En korkıtucu olansa, şömine yanıyordu. Hem de durmadan. Bu alev alnımdan akan tere bir damla daha ekledi. Bu kadar mükemmel bir ev olduğuns göre biri benim için hazırlık yapmıştı. Ama bunu düşünecek halim yoktu. Yattım ve gözlerimi kapattığım gibi uyuyakaldım. Sabah uyandığımda ellerimden ateş kıvılcımları çıktığını gördüm. Korktum. Ama daha olayı çözemeden gözlerim tekrar kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ ÖRTÜ
ParanormalKarların arasında, kendini yeni bir dünyada bulan bir kadın düşleyin...