"Y-y-yapamam" dedim. "Çok fazla şey yaşadım ve bununla zamanımı kaybedemem ailemi bulmalıyım hayatım mahvoldu ve hemen bunu düzene sokmalıyım. Daha kim olduğumu bile tam bilmezken nasıl bir savaşa çıkabilirim ki" dedim hemen peşine.
"ailenin yaşadığı ne malu-" derken oğlan sözü kısa boylu kız tarafından kesildi.
-Öyleyse, biz tek gidiyoruz. Burada kalıp yanmayı seçtin. O zaman yanacaksın. Görüşürüz Alev...
Deyip yanımdan ayrıldılar. Çok suçlu ve kötü hissediyordum. Ama kendime hakim olmalıydım. Üstüme bir kat daha palto giydim ve kulübe olayından sonra kömüre dönen çantamı kapıp kalacak bir yer aramaya başladım. Bu çok garipti. Bir kaç haftadır aynı yerdeydim ama kar hiç durmadı. Gelen 3 çocuk (element) ise dünyanın yanarak biteceğini söylemişti. Tam o an, gökyüzünden bir ses geldi. Bulutlar sardı bir yanda etrafımı.
-Yanmak için ateşe ihtiyacın olmaz bazen. Uzun süre soğukta kalmak da lavın üstünde yürümekten farksızdır.
Dedi gizemli gökyüzü. Haklı olabilirdi. Geldiğimden beri buradaydım ve artık üşümüyor yanıyordum. Bunları düşünecek vaktim olmadığına karar verip oradan uzaklaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ ÖRTÜ
ParanormalKarların arasında, kendini yeni bir dünyada bulan bir kadın düşleyin...