Lee Yongbok
"Hyunjin-ah! Ben geldim, yemek hazırladın diye umuyorum."
İçeriye doğru bağırarak anahtarlarımı ve ceketimi dresaura bırakıyordum. Klasik döngü, muhtemelen hazırlamadı ve hâlâ bilgisayar oynuyor. Hatta beni duymuyor bile çünkü kulaklıkları takılı.
Evin içine adımlayıp önce salona girdim ve üstün körü göz attım, ben yokken dağıtmamış. Bu iyi. Koridora geri çıkıp onun odasına doğru yürüdüm.
Ah, merhaba. Ben Yongbok, ailemden uzak kaldığım bu ülkede ve şehirde bana yalnız kalmamam için eşlik eden biricik ev arkadaşım Hyunjin ile beraber yaşıyorum. Üç yıldır yakın arkadaşız.
Her ne kadar şu an okullarımız olmasa da, aynı okuldayız ve okula beraber gidip geliyoruz. Okulumuzun olmama nedeni tatil vesaire değil bu arada, Hyunjin okulunu dondurdu çünkü antrenmanlarına daha fazla vaki ayırıyor.
Ah, o basketbolcu da.
Ben ise keyfim ve kahyâsıyla uzun bir sohbetten sonra okula nasıl gitmem diye düşündüm. Aklıma çok zekice bir şey geldi, biricik arkadaşım Jeongin'in doktor annesinden doktor raporu aldım. Torpil falan anlamam, ergenim ve okulda bunaldım.
"Duymuyor gavat."
Kendi kendime mırıldanarak kapısına vardığımda, kapıyı sertçe açarak duvara çarpmasını sağladım. Şaşırtmayan görüntü, bilgisayarının başında hararetle oyun oynuyor ve oyunda olduğu kişilerle konuşuyordu.
Kapıyı çarptığımda bana döndü, kulaklıklarını çıkardı.
"Sen şerefsizsin. Yemek hazırla demiştim." ellerim belime çıktı kaşlarını çatarak neler uyduracağını dinlemeye başladım.
"Oyuna dalmışım Yongbok-ie." şirinlik yapmaya çalışarak bakışlarını yumuşattı.
"Oyununa sokayım Hyunjin, yemin ederim senden de oyunundan da bıktım." sinirle odasından çıktım ve koridorda sesimi duyacağı şekilde söylenmeye devam ettim. "Bir gün terk edeceğim bu evi! Yeter be!"
Mutfağa girip buzdolabının karşısına geçtim. Hazırlayabileceğim bir şeyler bulup tezgaha taşıdım ve ambalajlarını açmakla uğraştım.
Arkamda hissettiğim varlık ile donakalmıştım, bekle. Hyunjin ellerini iki yanıma koymuş, başını omuzunun üstünden sarkıtmış ve göğsünü sırtıma yaslamış.
"Yongbok-ah, üzgünüm. Oyuna dalınca her şeyi unuttuğumu biliyorsun." kendisini acındırmaya çalışarak konuşunca ona dönüp biraz kendimden uzaklaştırdım.
Neden terliyorum ben?
"Tamam, boşver. Açsan yardım et bir an önce yiyelim."
...
ararsa açma: demek seni aç bıraktı ha
şerefsiz sırık
benim minik civcivimi aç bırakmış ya 🥺
siz: of boşver
ona da hak veriyorum, antrenmanları yüzünden sıkılıyor olmalı
asosyal birisi değil benim gibi dışarılarda takılmayı sevmiyor
tek uğraşı bu yani
ararsa açma: anladım civcivim
sonra ne yaptınız
siz: işte ben söylenerek mutfağa gittim bir şeyler yemeye
oyunu bırakıp kalkıp arkama geçmiş
JEONGIN OF
NE OLUYOR BILMIYORUM AMA HATIRLADIKÇA BIR GARIP OLDUM
ararsa acma: NEDEN NE OLDU GÖTÜNÜ FALAN MI ELLEDI
siz: HAYIR YA BÖYLE
ŞIMDI BEN TEZGAHTA BIR ŞEYLER YAPIYORDUM,
ARKAMA GEÇMİŞ ELLERİNİ İKİ YANA KOYMUŞ
AMA BÖYLE HER YERİNİ FALAN HİSSETTİM
ararsa açma: OHA FESATLIK 👁👅👁
sana bir şey diyeyim mi
hyunjin'i tanıdığım kadarıyla konuşacağım
eğer oyunu bırakıp kalkıp yanına geldiyse,
sana net aşık
siz: jeongin dur şimdi şakanın sırası değil
ben niye hoş oldum
ararsa açma: şaka yaptığımı kim söyledi amk
siz: ne
ararsa açma: bak buranın ekran görüntüsünü aldım, haklı çıkarsam tişörte bastırıp mahalleye dağıtırım
siz: saçmalama
KORKUTMA LAN BENİ
ararsa açma: neyine korkuyorsun acaba
hwang
hyunjin
H W A N G
H Y U N J I N
herkesin basketbol oynarken ağzının suyu akarak izlediği uzun saçlı çocuk
seni sevse fena mı yani
siz: babanı sikeyim senin
aklıma tilkiler koydun şimdi, pezevenk
boku yedim
bütün gün bunları düşüneceğim
şak şak jeongin
ararsa açma: ben yaparım sizi
siz dün evlendiniz yani öyle düşün
-aman tanrım, bir anda fazla ilgi gösterdiniz ve şoka girdim. sizi seviyorum ♥︎'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nude | hyunlix
Fanfiction• kitap devam etmiyor, yeni bölüm yok. hwang: nude at, yoksa pembe donunu balkona asarım.