altı

959 132 185
                                    

Uykusuz bir şekilde okul bahçesinden içeriye girdim. Dün akşam Jean'ın günlüğü ile bakışarak kafayı sıyırmıştım. Evet, Jean'ın neden benden uzaklaştığını öğrenmeyi çok isterim. Ama bunun için onun özelini karıştırmak... Kendimi kötü hissediyordum.

"Y/n!"

Uykulu bir şekilde başımı bana seslenen Jean'a kaldırdım. Uzaktan elini kaldırmış gülümseyerek bana doğru geliyordu. Harika, kendimi daha da kötü hissetmiştim. Uzun zaman sonra bu gülüşü Jean'dan görmek...Ona karşılık zorla gülümsedim.

"Günaydın."

"Günaydın!"

Jean bugün çok enerjikti. Buna karşılık gülmeden edemedim. Beraber sessizce benim sınıfıma doğru yürümeye başladık. İçten içe pişmanlık hissi beni yiyip bitiriyordu. Ne yapıp edip o günlüğü yerine koymam lazımdı. Kafamdaki düşüncelerle sınıfımın kapısının önüne geldiğimi fark etmemiştim. Jean kapının önünde durdu. Ona başımla teşekkür edip içeri doğru girerken kolumdan tuttu. Hızla ona döndüm.

"Teşekkür ederim, dün için."

Şaşkınlıkla Jean'a bakıyordum. Dün sadece evine gitmiştim. O bilmese de...günlüğünü çalmıştım. Buna karşılık masumca teşekkür etmesi kendimden nefret etmeme sebep oldu.

"Neyse, birazdan zil çalacak, gitmeliyim." Nazikçe kolumu bıraktı ve el sallayıp uzaklaştı. Kararımı verdim. Günlüğü okumadan geri bırakacaktım.

Sınıfa girip sırama oturduğumda başımda belirenlere karşılık göz devirdim.

"Vay vay, senin gibi ezikler aşık olabiliyor muymuş?" Kendi dediğine kahkahalar atan Floch'u umursamayıp çantamdan fizik kitabını çıkarmaya odaklandım. Kendi halimde kitaplarımı düzenlerken Floch hızla çantamdan bir kitap alıp iki sıra uzaklaştı. Eh kimya kitabımı ne yapsın ki diye düşünürken elindeki defterin üstünde yazan yazıyı görmemle kalbimden vurulmuş gibi bir acı saplandı.

"Günlük mü? Tam senlik hareket." Kıkırdayıp sayfaları açmaya başlamasıyla kendimi sıradan atıp yanına yaklaşmaya çalıştım. Ama hızlı bir hareketle sınıfın diğer köşesine doğru koşmaya başladı. Sinirle onun peşinden koşmaya çalışırken bir kaç kelime ağzından dökülüyordu.

"Sevgili günlük,  bugün lisenin ilk günüydü. Her zamanki gibi Y/n ile okula yürüdük. Bu sene de aynı okula gittiğimiz için çok mutluyum. Bu arada, günlük tuttuğumu hala Y/n'ye söylemedim. Beni ezik biri olarak görmesini istemiyorum...Aww kimin günlüğü bu Y/n?" Floch alayla sırıtırken sıraların arasında sıkışıp kalmıştım. Sınıftan çoğu beni tutmuştu. Sinirden gözlerim dolmuştu. Böyle çaresiz kalmaktan nefret ediyordum. İki kolum sıkıca tutulmuştu. Halsizlikle başımı eğdim. Canım acıyordu.

"Devam edelim bakal-"

Floch'un duraksayan sesiyle başımı kaldırdım. Gördüğüm şey ile dünyam başıma yıkıldı. Kalbimdeki acı artmış, dayanılmaz hale gelmişti. Sadece ağlamak istiyordum.

Jean Floch'un arkasından gelip havada tutulan günlüğü kapmıştı. Soğukkanlı bir şekilde göz ucuyla Floch'a bakıyordu. Tek eliyle onu kenara ittirdi ve hapsolmuş bana döndü. 

"Gel."

Kollarımdan tutanlar ürkerek beni bıraktılar. Titreyen bacaklarıma engel olmaya çalışarak Jean'ın yanına gittim. Sıkıca elimden tuttu ve beraber sınıftan uzaklaştık.


Sunflower || jean x readerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin