"Çıldıracağım!" Menekşe'nin sesi ofisin içinde
yankılandı, ellerimi kulaklarıma götürüp yüzümü buruşturdum. "İstemiyorum dedim ya işte, niye zorluyorsun anlamıyorum ki." Ellerimi kulaklarımdan ayırıp tekrar bilgisayara döndüm ve yarım kaldığım makaleye geri döndüm. Sinirle topuklu ayakkabılarını zemine vurdu ve iki elini masaya yaslayıp bana doğru eğildi. "Bana bak kızım," gözlerimi masum bir şekilde açıp ona baktım. Bu hareketime gözlerini abartılı bir şekilde devirdi. "Asena lisedeki asosyaller gibi sadece ofisten eve git gel yapıyorsun, bıkmadın mı artık?" Dudaklarımı büzüp omuzlarımı silktim. "Yo."Ellerini masadan ayırıp beline koydu. "Seni gerçekten anlamıyorum," hayretle bana baktı. "Götün düzleşti şu sandalyeye oturmaktan." Yüzünü buruşturdu ve bedenini yanındaki koltuğa resmen fırlattı. Hâlâ karşıya bakarken kaşlarımı çattım ve mırıldandım. "Benim götüm gayet güzel."
Sesli ve bıkkın bir nefes verip işaret parmağını bana göstererek sallamaya başladı. "Bugün akşam o bara gideceğiz," kaşlarını çatıp ayağa kalktı. "Ve sen de hiçbir bahane söylemeden geleceksin." Son bir kez daha yapay bir öfkeyle suratıma baktı ve koltuğun üzerine bıraktığı kabanını alıp bana bir daha bakmadan arkasını döndü. Kırmızı saçlarını eliyle arkaya doğru savurdu ve hızlıca kapıya doğru ilerledi. "Sana kıyafetlerini de göndereceğim Asena," tam kapının önünde durup kapıyı açtı ve bana gülümseyerek göz kırpıp eliyle öpücük gönderip dışarı çıktı. Kapıyı çarpmayı da unutmamıştı elbette.
Güldüm ve kafamı olumsuz bir şekilde sallayarak bilgisayara geri döndüm. Kendinden emin konuşsa bile o bara gitmeyecektim, onun rahatlığıyla arkama yaslandım. "Deli bu kız..."
'❦
Üzerimdeki dar lacivert elbiseyi çekiştirerek taksiden indim ve aynı anda benimle inen Menekşe'ye öfkeli bir bakış attım. Eve gittiğimde kapıyı açtığım gibi bir sürü kadın beni karşılamıştı ve daha konuşmama bile izin vermeden çekiştirerek hazırlamaya başlamışlardı.
Açık kahve saçlarımı hafif dalgalar yaparak serbest bırakmışlardı ve mavi gözlerimi ortaya çıkartan koyu tonlarda yaptıkları makyajla normal hâlimden tamamen farklı bir suratla karşılaşmıştım. Menekşe'nin seçtiğini düşündüğüm lacivert, oldukça kısa ve iddialı elbiseyi de zorla giydirmişlerdi. Göğüs kısmı çapraz geliyordu bu yüzden göbeğim açıkta kalmıştı, elbise tamamen vücudumu sarıyordu ve hiç de rahat değildi.
Taksiden indikten sonra etrafıma bakındım. Ormanlık bir alandaydık ve etrafta sadece bir bina vardı o da abizim şu an önünde durduğumuz bardı. Gözlerimi kısarak Menekşe'ye döndüm. "Bizi nereye getirdin böyle?" Bana heyecanlı bir şekilde baktı ve aynı heyecanla konuştu. "Ne varmış ki?" Ağzım açıldı ve hayretle ona baktım. "Ne mi varmış? Etrafına baksana kızım haberlere konu mu olmak istiyorsun sen?" Dediklerimi umursamadı ve kolumdan çekiştirerek kapıya doğru yürümeye başladı. İki tane iri yarı adamın önünde durduğumuzda adamlar önce kimliklerimize bakmak istemişti, kimliklerimizi gösterdikten sonra da iyi eğlenceler hanımlar diyerek önümüzden çekilmiş ve geçmemize izin vermişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutkuya Aldanmak +18
Romance+18 ögeler içermektedir!! '❦ Gözlerini kapattı ve yavaşça bana yaklaştı. Gözlerimi kapatmadım, gözlerimi kapatırsam gitmesinden korktum. Dudaklarımız arasında santimler kala durdu, sıcak nefesini yüzüme üfledi ve daha sonrasında yavaşça dudaklarını...