Bölüm 4

627 54 73
                                    

#Mary J. Blige - Doubt

İyi okumalar <3

***

"Allahım ben nasıl bir günah işledim de bana bunları yaşatıyorsun?" Karşımızdaki manzaraya verilecek en güzel tepkiyi Deniz vermişti.

"Ucuz atlatmışsın kardeşim." dedi bana. Emir suratını buruşturup önüne döndü. "Kızın suratına sigara mı üfledi o?"

Öğle arası sıkıntıdan bahçeye çıkıp okulun arkasındaki kamelyalardan birine kurulmuş, steril bir ortamda dedikodumuzu yaparken Geri zekalı eski sevgilim  ve anladığım kadarıyla yeni sevgilisi olan kızın cilveleşmelerini izlemek zorunda bırakılmıştık. Tam karşımıza kucak kucağa oturmuş sigara içiyorlardı.

"Çığlık atmama az kaldı abi ne yapıyor bunlar?" Beril şokla ikisine baktığında onlara bakmayı keserek önüme döndüm. Birbirlerinin suratlarına -ya da dudaklarına?- sigara dumanını üflüyorlardı.

"Klasik," diye mırıldandı buraya oturduğumuzdan beri ağzını bir kere bile açmayan Alperen. "Kız düşürme taktiği."

"Sen çok yaptın galiba." Kendimi tutamayarak kurduğum cümleye sadece güldü. Daha da kudurdum.

"Bak Ece doğruyu söyle," Can bu kez bana dönmüştü. "Sizin de böyle şeyleriniz var mıydı lan? Sapık bu herif!"

"Saçmalama," ofladım. "biri suratıma sigara dumanı üflese Allah'ına kavuştururum onu." Derin bir nefes verip önüne döndüğünde gözlerimi devirdim. "Kantine gideceğim ben, gelmek isteyen?"

"Biz de gidelim seninle buranın havası bozuldu zaten." Onları kafamla onayladığımda hep beraber ayaklandık.

"Herkesin bana bakmayı bırakması için kaç ay daha geçmesi gerekiyor?" Kantine girdiğim anda yine tüm bakışlar bana dönmüştü.

"Çok takıyorsun kafana." Dedi Deniz. "Hepsinin ne bok olduklarını bilmesek neyse de..."

"Neden ama?" diye mırıldandım. "Neden bu kadar acımasızlar? Biz bildiklerimizi acımasızca suratlarına söylemiyoruz diye mi?"

Kantine giren Batın ve arkadaşlarıyla konuşmayı bırakıp onlara baktığımda Kaan'ın da yanlarında olduğunu gördüm. Bakışlarımı kaçırdım.

"Kaan dün okul çıkışı kavga etmiş." Kafamı anında dedikodunun kaynağı Beril'e çevirdim. "Neden?"

"Çok ilgilendin bakıyorum." İmalı sesine göz devirdim. "Saçmalama."

"Tamam tamam," dedi bakışları bir anlığına Alperen'e kaydığında. "Senin aşık olduğun biri var." Alperen neyse ki bakışlarını önündeki telefondan çekmiyordu da görmemişti. "Nedenini bilmiyorum... ama seninle ilgili olabilir mi?"

"Kesin öyledir." Konuşan Emir'di. "Ne aşkmış bu da be 2 yıldır bırakamadı peşini."

"Peşimde değil ki..." İç çektim. "Bana bir zararı yok, tüm zararı kendine." Buruk bir şekilde gülümsedim. "Karşılıksız aşk be like..."

Gülümse | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin