7 | 𝚌𝚑𝚊𝚗𝚢𝚎𝚘𝚕'𝚞̈𝚗 𝚊𝚜̧𝚔ェ

94 13 6
                                    

Okula giderken Tae, Chanyol ve Jisung'a her şeyi anlatmıştım. Hatta bana bir sürü küfür etmişlerdi. Bende elimi Jungkook'un ağzına koyduğum için pişmandım ama o an cidden çok heyecanlanmıştım.

Chanyeol ise aynı benim gibiydi. Bugün bize bahsettiği çocuk ile tanıştıracaktı ve şu an ecel terleri falan döküyordu, aşırı heyecanlıydı. Hatta hiç sevmediği tarih dersine bile katılmıştı... Bense onu böyle çok mutlu gördüğüm için bende çok mutluydum. Zaten normalde de çok enerjik ve neşeli birisiydi ama şu an bu iki katı falandı.

Öğle molasını herkes iple çekiyordu çünkü Chanyeol'un öve öve bitiremediği çocuğu görecektik. Bu dersten sonra öğle molasıydı ve yaklaşık on dakika kalmıştı. Dersin dakikaları çok yavaş akıyordu, bize inat. Ben ve Tae'de bunu uyuyarak daha hızlı bir hale getirmek istedik.

Bir süre sonra Chanyeol dibimizde bizi sarsarak uyandırıyordu. "Hadi kalkın gelecekteki eşimle tanışmaya gidiyorsunuz." bizim uyandığımızdan emin olduktan sonra karşı sınıfa gitmiş, Jungkook ve Hoseok'u da çağırmıştı. Bizi koridorun ortasında toplamıştı. Ben daha uykunun etkisiyle gözlerimi ovuşturuyordum. Uyandığım ilk beş - on dakika kendime gelemezdim.

"Ben bir yüzümü yıkayıp geleceğim."

"Tamam biz kantindeyiz."

Sarsak adımlarla tuvalete doğru yürüdüm. Tuvalete girdim ve lavabonun orada durdum ve musluğu açtım. Bir kaç kez yüzüme su çarptım. Ben başımı kaldırdığımda kabinlerden birisi çıkmıştı. Şu Chanyeol'ün öve öve bitiremediği çocuk..

Yüzümü kuruladım ve ona baktım, dik dik. Çocukta ne olduğunu sorarcasına bana bakmıştı. "Seni önceden uyarayım, eğer Yeol'ü üzersen canına okurum. Anladın mı?"

"Sen Jimin'sin değil mi? Onu asla üzmeyeceğime seni temin edebilirim."

"Umarım öyle olur. Her neyse şu sert görünümlü şeyler bana uymuyor, özüme dönebilirim." dediğime gülmüş ve ellerini kurulayıp yanıma gelmişti. "Zaten o kadar sert konuştuğunda bir şaşırdım çünkü normalde böyle değilsin."

"Haha evet, önemli bir sebep olmadıkça öyle olmam. Çocuklar bizi bekliyor hadi gidelim."

Birlikte tuvaletten çıktık ve kantine doğru yürüdük. Kantine girdiğimizde bizimkiler bize hayretle bakıyordu. Masaya oturduk ve herkesle kısa bir selamlaşma yaptık. Herkes Baekhyun'a çok ilgili davranıyordu bu yüzden Chan mutluydu ama iyi değildi, asla iyi değildi. 

Ciddi anlamda ecel terleri falan atıyordu. Neden bu kadar heyecanlandığı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Her an karşımızda bayılacak gibiydi-

"Chanyeol!"

Biraz şom ağızlı olabilirim sanırım. Baekhyun telaşla Chanyeol'ün yanına giderken biz gülüyorduk. Hoseok revire haber vermeye giderken bizde Chanyeol'ü kendinde getirmeye çalışıyorduk. 

"Neden bayıldı ki? Of Chaneyol gözlerini aç lütfen."

"Heyecandır, geçen Coldplay'in konserine gittiğimizde de bayılmıştı."

Tae koluma vurup "Çok güzel teselli ettin çocuğu, salak." demişti. Bende sadece omuz silkmiştim. Birkaç dakika sonra zaten hemşire gelmiş Chanyeol'ü revire taşımışlardı. Baekhyun onunla gideceğini söylemişti bu yüzden masaya geri oturduk. Tae yalandan ağlıyormuş gibi yapıp dizlerini ovuşturdu. 

"Gitti dağ gibi çocuk."

Okulun bitmesine yakın sadece sonra sınıfları spor salonuna çağırdılar. Ne için çağırdıklarını da söylememişlerdi.

𝑎𝑛 𝑜𝑟𝑑𝑖𝑛𝑎𝑟𝑦 𝑙𝑜𝑣𝑒 𝑠𝑡𝑜𝑟𝑦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin