Yıldız Kayarken

11

Vote atarsanız ve satır aralarına yorumlarınızı bırakırsanız çook sevinirim. 💖

Poyraz oturma odasına geçti bende ardından elimdeki kek tabağını mutfağa bıraktım. Poyrazın yanına ilerleyip "hoş geldin tekrarda İzninle kıyafetlerimi değişip geleyim sen gelmeden önce temizlik yapıyordumda." Dedim ve odama irledim.

Üstümdeki terli kıyafetlerimden kurtulup altıma siyah bacaklarımı saran sıkı yüksek bel bir tayt, üstümede kalın askılı siyah bi büstiyer giyerek saçlarımı topuz yapıp odamdan çıktım.

Mutfağa geçerken Poyraza baktım telefonuyla uğraşıyordu. Çaylarımızı doldurup, kekleri tabaklara bölüp tepsiye koydum ve içeri geçtim. Tepsidekileri orta sehpaya bırakıp poyrazın karşısına geçtim.

"Keki sen mi yaptın harika kokuyor yaa."

"Hımm doğruları mı söylemeliyim?"

İkimizde birbirimize bakıp kahkaha attık.

"Sen yapmadın mı ya dürüst olabilirsin." O ara kekin bir parçasını ağzıma gönderdim.

"Maalesef köşedeki pastaneden alıp sadece tabağa koyup sana getirdim. Kek bahanesiyle sana geldim bak."

Dediğine ikimizde gülerken "poyraz bana gelmen için bahaneye ihtiyacın olmasın unuttun mu arkadaşız biz."

Göz kırpıp sigara paketinden sigara çıkartıp onada uzattım kendimede yaktım bir tane. O an gözlerinin içinin güldüğünü gördüm. Yemin ederim gözlerinin içi gülüyordu. Bu dediğim onu mutlu etmişti galiba bu haline gülümsedim.

"Bunu duymak beni mutlu Esila çünkü seninle gerçekten iyi anlaştığımızı düşünüyorum, senin yanında çok rahatım. Aynı şekilde sende bana gelebilirsin biliyorsun değil mi?"

Çayını yudumlayıp tekrar bana döndü

"Sahi bugün neden gelmedin bana kahveye? Seni bekledim. Telefonlarımıda bakmıyordun evde başına bir şey geldi diye içim içimi yedi yemin ederim."

Şuan bile telaşlandığını görebiliyordum, beni bu kadar düşünmesi heyecanlandırdı beni. Ona komşularla tartıştığımı anlatmalı mıydım bilmiyorum. Kısa süreli bir içsel savaş yaşadım ve anlatmaya karar verdim.

"Aslında sana gelmek için evden çıktım ama hangi zile basacağımı bilemediğim için seni arayacaktım ama telefonu evde unutmuşum onu almaya çıkıyordum eve ama komşuların benim halkımda konuştuğunu görünce dinledim biraz. Hakkımda olur olmadık konuşuyorlardı. Bende biraz sesimi yükseltince falan sinirden ağladım biraz o yüzden geri dönüp gelemedim sana"

"Ney dedilerde bu kadar sinirlenip ağladın?"

Gerçekten ilgili duruyordu ona anlatmaktan çekinmeyip konuştum.

"Kız başıma bu evde yaşıyormuşum artık o yüzden iki erkek benim peşimdeymiş, aşağıdaki kavgadan rahatsız olmuşlar falan fistan işte. Ağızlarının payını verdim ama."

"Keşke gelseydin yinede burada tek başına ağlayacağına benim omuzumda ağlardın." Bunu söylerken sağ omuzuna vurdu. Kısık bir kahkaha atmamı sağladı.

"Aklımda bulunsun bir dahaki ağladığımda, omuzunda ağlayacak bir erkek buldum."

...

Konu konuyu açmıştı ve bir kaç saat boyunca konuşmuştuk. Bu fırsatla onu daha iyi tanıma fırsatı elde ettim. Poyraz oldukça eğlenceli biridiydi onunla konuşurken çok eğleniyordum, sürekli beni güldürebiliyordu. Gitar çaldığını, harika yemek yapabildiğini ama tatlıları yapmayı asla beceremediğini bile öğrenmiştim ve spor yapmayı çok sevdiğini öğrendim zaten böylesi bir vücudun kendiliğinden oluşmayacağı belliydi. Bende spor yapmayı sevdiğimi ama neredeyse bir aydır asla yapamadığımı söyleyince, üç gün sonrası için sabah birlikte sahilde koşu yapmak için anlaştık. İki gün sonra ikimizinde dersleri öğleden sonraydı çünkü. Poyrazı yolcu ettikten sonra bilgisiyardan ödevimi tamamlayıp bir kaç bölüm dizi izleyip uyudum.

...

Poyrazın anlatımıyla

Çalan alarmı komidinin üstünde arayıp elimle kapattım. Gözü aralayıp saate baktım 07.13 Kalkıp banyoya ilerledim elimi yüzümü yıkayıp, dişlerimi fırçaladıktan sonra elim sakallarıma gitti uzadığını düşündüğüm için boylarını kısalttım uzun sakal sevmiyordum o yüzden bu işlemi bir kaç günde bir tekrarlardım.

Odama ilerleyip üstüme klasik siyah bir tişört, altımada siyah kotlarımdan birini geçirip kemer çekmecemi açtım içinden uygun bulduğum birini pantolonuma taktım. Masamdaki saatide alıp bileğime taktım. Aynada koyu kahverengi düz saçlarımı ellerimle şekil verip serbest bıraktım. Serseri bir hava katıyorlardı bana. Yakışıklı adamdım o yüzden yaptığım ve giydiğim çoğu şeyi kendime yakıştırırdım.

Mutfakta kendime çabucak bir kahvaltı hazırlayıp balkona çıktım. Kahvaltım bitmiş Sigara içiyordum. Gözlerim Esila'nın balkonuna takıldı uyandı mı acaba diye düşünürken, balkon kapısından mutfakta gezindiğini görebiliyordum. Hayranlıkla izledim onu her zaman, her gün olduğu gibi.

Balkondan kalkıp içeriye geçtim ortalığı topladım, bulaşıkları makineye dizdim dağınıkla tahammülüm yoktu asla hep düzenli birisi olmuştum. O yüzden tek başıma yaşamayı tercih ediyordum. Çantama defterlerimi yerleştirip çantamı omuzuma alıp evden çıktım.

Arabamın olduğu yere ilerleyip arabanın kapısını açacakken ön iki lastiğimin patlak olduğunu gördüm.

"Hay sikeyim ya, hangi ibine yaptı bunu? sabah sabah uğraştığım şeye bak hay Allahım ya."

Arabamın kapısını kitleyip otobüs durağına ilerledim. İçimden bildiğim tüm küfürleri saymayı ihmal etmiyordum. El mecbur otobüse binecektik şuan lastik değiştirmekle uğraşamazdım.

Durakta Esilayı görünce heyecanla adımlarımı hızlandırıp yanına ilerledim. Beni fark edince yüzü gülümsedi.

"Günaydın, ne işin bar durakta sen otobüse biner miydin ya?"

"Esila dalga geçme ya şerefsizin biri lastikleri patlatmış değiştirmekle şimdi uğraşamadım."

Esila'nın gözleri bir anda şaşkınlıkla açıldı.

"Poyraz bir şey diyeceğim bunu Arda yapmış olmasın. O gün seni sevgilim sandı hesap sormaktan falan bahsediyordu."

"Benimde aklıma o geldi ama bakalım o olduğunu öğrenirsem çaresine bakarım merak etme sen."

Elimi destek olurcasına koluna koydum. Bir insan tedirgin olurken bile bu kadar çekici olabilir miydi ya?

...

Otobüs gelince binip boş olan iki yere oturduk. Telefonundan müzik açıp kulaklığın tekini bana uzattı gülümseyerek. Teklifine gülümseyip alıp kulaklığın tekini kulağıma taktım. Yol boyunca o camdan dışarıyı izledi bende onu. Okula gelene kadar böyle birlikte müzik dinledik. Esilayı bulduğum her fırsatta izlemeyi ihmal etmiyordum. Onu izlemeyi seviyordum.