13.

1.7K 107 395
                                    

Ulusallara 2 Hafta Kala

"En sevdiğiniz çocuğunuz eve döndüüü!" Atsumu neşeli bir sesle eve girdi.

"Hoşgeldiin."

"Merhaba anne." Atsumu annesinin yanağını öptü.

"Gençlik kampı nasıldı?" Naori koltuktan beri okuduğu kitaptan kafasını kaldırmadan sordu.

"Mükemmeldi. Çok ağladınız mı arkamdan?"

Osamu ve Naori birbirlerine kısa süre baktıktan sonra kahkaha attılar.

"Sence böyle bir şey mümkün mü?" Dedi Osamu.

"Kıskanma Samu. Seneye sen de gidersin olur biter."

"Hı hı aynen öyle."

"Ulusallar öncesi iyi olmuştur ama. Rakipleriniz ile karşılaştın bir bakıma yani."

"Aynen öyle Nao. Bu sene Miyagi'yi temsilen Shiratorizawa değil de Karasuno gelecekmiş."

"Vay be. Ushiwaka'yı orada görememek tuhaf olacak." Dedi Naori.

"Kaç kere gördün sanki?"

"Ulusalları ortaokuldan beri takip ediyorum Samu. Hepsinde de Ushiwaka vardı. İyi bir oyuncu. Fazlasıyla hem de."

"Merak etme doldururlar yerini."

"Umarım doldurmazlar ama."

~~2 hafta sonra

Kız takımının maçı geç başlayacağından erkeklerin ilk maçını izleme fırsatı bulmuşlardı. Tribünlere geçip maçı izlemeye çalışıyorlardı lakin okullarının seyircileri ile biraz zordu.

Riseki'nin attığı servis karşı takım sahasına geçemeyip İnarizaki sahasına düşmüştü. Takım ve Kita ona kafasına takmamasını söylemişti fakat yedek servisçinin morali seyircilerin kendisini yuhalamasıyla bozulmuştu. Naori arkadaşının yüzündeki ifadeyi gördü ve olaya acilen el atılması gerektiğinin farkına vardı çünkü saçma çığlıklar ve bağırışmalar başını ağrıtıyordu. En sonunda kendine hakim olamayıp patladı.

"SUSUN LAN!" İnarizaki'nin tüm öğrencileri bir anda Miya'ların kız kardeşine bakmaya başladılar. Naori nefes versi ve sakince konuşmaya başladı.

"Arkadaşlar heyecanınızı anlayabiliyorum ama saçma sapan bağırmalarınız takıma moral olmuyor maalesef. Aksine dikkatleri dağılıyor. Riseki servis atarken de onun dikkatini dağıtan sizdiniz ve olmayınca da çocuğu yuhaladınız. Yapmayın demiyorum. Yapın ama yaptığınız şey onları etkilemesin. Lütfen." Naori sakince yerine oturacakken abisinin fangirllerinden ikisi sanki Naori az önce konuşmamış gibi bağırmaya başlamıştı. Naori ayakkabısını çıkarıp kızlara fırlatmaya çalışırken Daiki ve Majime'de onu tutmaya çalışıyorlardı.

(Kısmetse olur Aycanın Gamze Göktürke ayakkabı çıkardığı sahne halini düşünün kslxşwmdösşdk)

"Ya bıraksanıza ağızlarına sokucam şunu." Naori sakince takım arkadaşlarına derdini anlatıyordu.

"Naori o ayakkabını hemen ayağına geçir tatlım. Ayrıca sakin ol. Dediklerinde haklısın ama maç öncesi bu kadar agresiflik iyi değil." Dedi Anzu gözlerini sahadan ayırmadan.

Naori ayağını tekrar ayakkabısına sokarken molada olan Suna ile anlık göz göze geldi ve birbirlerine gülümsediler. Daiki'nin sesi ile kafasını arkadaşına doğru çevirdi.

"Miyagi'yi temsilen gelen okulda yönetim kurulunda öğrenciler var biliyor muydun? Bak, şurada iki kız var. Milli karateciler ve Türkler."

Naori o kızları daha önce görmemişti. (Öteki kitabımdaki karakterleri de misafir edecektim tabiiki kitap benim değil mi sonuçta kdföşeöf)

Küçük Miya (Suna Rintarou)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin