3•

873 47 67
                                    

1 yıl sonra

Evlilik yıl dönümü sabahına kalkan Rintarou, banyoda günlük rutinini hallettikten sonra aşağı indi. Naori'yi özel hissettirmek istiyordu ve bu yüzden de elinden geldiğince mutfakta iyi iş çıkarmaya çalıştı.

Baş ağrısıyla uyanan Naori ise sesinin kısılmış, karnı ağrırken üzerine midesinin bulanıyor olduğunu fark etti. Banyoya gidip elini yüzünü yıkadı ama çıkarken düşecek gibi oldu. Duvara tutundu ve klozetin kapağının üzerine oturdu. Grip olduğunun farkına vardı. Hem de en ağırından. Ama bu günü hasta olmakla bozmak istemiyordu. (Hamile değil nolur bana küfretmeyin KSLDİEŞDSMMFEŞFK) Tekrar yatağına döndü ve yorganı başına kadar çekti. Yukardan sesler geldiğini fark eden Suna, onu kontrol etmek için yukarı çıktı. Yatak odasının kapısını açtığında yorganın altında titreyen eşini gördü.

"Naori?" Naori kafasını ona çevirdi. Suna onun yanına yaklaştı ve elini alnına koydu.

"Ateşin var senin."

"Hayır, üşüyorum." Suna yorganı Naori'nin üzerinden kaldırırken Naori de geri çekmeye çalışıyordu.

"Rin, yapma."

"Aşkım havale geçireceksin. Gel aşağı inelim, yanıyorsun sen." Naori'yi gelin stili kucağına aldı ve merdivenlere yöneldi.

"Yanıyorum. Sana." Suna onun bu lafına yüzünü ekşitti.

"Gerçekten de Miya ikizlerinin kardeşisin."

"Bunu bu lafımdan mı çıkardın?"

"Hayır. Sadece bu lafın değil. İğrenç flört tekniklerin Miya Atsumu ile birebir."

"Sen benim flört tekniklerime iğrenç mi dedin?" Dedi Naori dudaklarını büzerek.

"Seni de böyle tavladığımı bil SunaRin."

"Ben seni tavladım be asıl. Tora'ya iletilmesi gereken mesajları bana attığın günü unuttum mu zannediyorsun?" Naori kafasını Suna'nın boynuna gömdü.

"Ay sus sus. Hatırladıkça utanıyorum." Suna kıkırdayarak onu koltuğa yatırdı. Ardından arkasını dönerek mutfağa girdi. İlaçlar ve su ile geri geldi. Naori hapları içip geri yattı.

"Sen burada biraz yat. Kahvaltı hazırlıyorum, yedikten sonra da ilaç içeceksin." Naori ona kafa salladı. Suna da onun yanağına kocaman bir öpücük bıraktı ve işine geri döndü.

"Sen de hasta olacaksın."

"Bakarsın bana. Bakmaz mısın?" Naori ona gülümsedi.

"Hayır." Suna onun cevabına arkasını döndü.

"Nasıl?"

"Her türlü uyuyacaksın zaten. Ananın evine şutlarım seni."

"Deme öyle. Kimse uyuyor diye annesinin evine şutlanmıyor."

"Sen hep uyuyorsun ama. Sağlığında baktığım yetti hastalığında da dön bi zahmet köyüne."

"Ee bu söz bozuldu o zaman. Hani hastalıkta sağlıkta?" Naori ona güldü.

"Bozamazsın." Suna ona doğru gülümseyerek geldi ve Naori'yi tekrar kucağına alarak masaya götürdü.

"Sen bugün hep beni böyle taşıyacak mısın?"

"Sevdin mi?"

"Hasta olacaksın sen de. Kendim yürüyebilirim." Suna onu burnunun ucuna hızlı bir öpücük bıraktı.

"Umrumda değil. Bir şey olmaz bana."

"Ciddiyim bebeğim. Grip salgını her yerde." Suna elini boş ver anlamında salladı ve masaya oturdu.

Küçük Miya (Suna Rintarou)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin