Küçük Miya (Suna Rintarou)

10.

Naori'nin yatağında uyuyakalmış Rintarou gözlerini hafiften açıp karanlık odaya küçük bir bakış attı. Göğsünde uyuyan Naori'nin ağlamaktan şişen gözleri kendini belli ediyordu. Bunun kendi suçu olduğunu biliyordu fakat artık elinden bir şey gelmezdi.  Onu üzgünken görmek istemiyordu ve bundan sonra görmemek için elinden geleni yapacaktı.

Dikkatlice onu yatağa koyarak kalkmaya çalıştı fakat Naori uyanmıştı.

"Rintarou? Bir şey mi oldu?"

Rintarou da ona döndü.

"Gidiyorum bebeğim. Sizinkiler gelmeden sıvışayım. Yat sen."

Naori sevgilisine sıkıca sarıldı.

"Dikkatli git." Rintarou Naori'nin yanağına uzunca bir öpücük kondurdu.

Odadan çıktı ve alt kata indi.

"Gidiyor musun Suna?" Osamu mutfaktan beri seslendi.

"Gidiyorum."

Atsumu da koltukta Hana'yı kollarına sarmış film izliyordu.

"Yerimden kalkıp seni yolcu etmeyi çok isterdim ama sevgilim izin vermez." dedi koltuktan beri.

"Seni tutan yok Tsum." Hana kollarını Atsumu'dan çekti. "Buyur yolcu et."

"Hasta mısın kızım napıyorsun ya!" tekrar Hana'ya sarıldı.

"Salak salak işlerine beni bulaştırmayı kes."

"Tamam sevgilim kızma." Atsumu Hana'nın kafasını tutup dudaklarını onun elmacık kemiğine bastırdı. Hana'nın dudaklarından ufak bir kıkırdama kaçtı.

Suna da onlara tebessüm etti ve Osamu ile dışarı çıktılar.

"Bir daha kimseye öptürme kendini salak. Naori'yi sakinleştirene kadar götüm çıktı."

"Hıh. Merak etme." Suna büyük bir sırıtışla konuştu. "Dudaklarımı sadece o öpecek."

Osamu tek kaşını kaldırarak en yakın arkadaşına baktı.

"Öpüyor da. Öptü de-"

Osamu mutfaktan eline geçen ilk şeyle sokağın sonuna kadar Rintarou'yu kovalamaya başladı.

Köşeyi dönerken elindeki tencere ile geri dönerken kendi kendine sırıtarak konuştu.

"Götelek herif."

----

Dersin başlamasına 20 dk kala okulda olan Miya'lar, Suna ve Hana bugün maçlardan önceki son antrenmanlarını yapacaklardı.2 gün sonra ön elemeler vardı.

Hana Naori'yi kolunun altına almış büyük bir keyifle sınıfa doğru yürüyordu.

"Miya-san?"

Naori kafasını arkaya çevirince tanıdık yüzü gördü.

"Wohohooooo! Kanzaki-San! Benim sevgili arkadaşım! Günaydıın!" büyük bir keyifle bağırarak kattaki tüm öğrencilerin dikkatini çekmişti Naori.

"Biraz konuşabilir miyiz?"

"Konuşalım tatlım. Çantamı bırakay-"

"Ben bırakırım." Dedi Naori'nin sırtındaki çantayı aldı Hana. Kanzaki'ye aşağılayıcı bir bakış attıktan sonra sınıfa girdi ve koşarak sırasına yöneldi.

"Noluyor Hana?" dedi şaşkın bir sesle Tora.

"Seni ve tüm sınıfı sevgili arkadaşım Naori'nin şovunu izlemeye davet ediyorum. Buyrun dilerseniz kapıya çıkalım." Dedi ve birkaç sınıf arkadaşını koridora sürükledi.