Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın bebeler💖.
***
"Sizin dersiniz yok mu? Aksatmayın benim yüzümden."
"Önemsiz bir ders boşver. Sen burada bekle biz çantalarımızı alıp gelelim tamam mı?" dediğinde kafamı salladım. Jisoo her zamanki gibi dersleri sevmiyordu. Her zaman en yüksek notu o alıyordu ama.
"Bekliyorum." Kızlar okula doğru yürümeye başladıklarında bende çıkış kapısının önünde beklemeye başladım. Bir yandan kafamı meşgul eden şeyleri düşünüyordum. Jiyong ve sevgilisi Nana'yı. Tek kelime dahi konuşmamıştık onunla. Belki arkadaş kalabiliriz diye düşünüyordum ama o da olmayacak gibi gözüküyordu.
"Jennie?"
Kafamı çevirdiğimde bana doğru gelen Taeyang'ı gördüm.
"Konuşabilir miyiz?" dediğinde kafamı sallamakla yetindim. Jiyong'un en yakın arkadaşı... Jiyong'mu göndermişti onu?
"Jiyong mu gönderdi?" dedim gözlerimi devirerek.
"Yok hayır. Kendi isteğimle geldim." diyerek devam etti. "Sen gittikten sonra Ji iyi şeyler yaşamadı Jennie. Dokunsan patlayacak gibiydi. Ne sabahı belliydi ne de akşamı. Anlıyorsun değil mi? İyi hissetmiyordu. Kendine gelemedi uzun bir süre.."
"Çok uğraştık. Kızlarla beraber onu düzeltebilmek için çok uğraştık. Geçen sene, Nana geldi okula. Japonya'dan yeni bir değişim öğrencisi olarak. İnan hiç birimiz beklemiyorduk ama Ji ona karşı bir şeyler hissetmeye başladı. İki yıl Jennie, iki yıl sonra ilk defa bir şeyler hissetmeye başladı, ilk defa biraz da olsa düzelme belirtisi gösterdi."
İçime içime işliyordu dedikleri. Bir tek yara alan ben olmamıştım demek ki. Neden anlatıyordu bunları bana? En yakın arkadaşının aklını karıştırmamam için mi? İlişkisini bozmamam için mi?
"Bu konuşmanın sonu nereye varacak merak ediyorum açıkçası." dedim sessizce.
"Biliyorum Jennie hepimiz beraber büyüdük.. Seni de en az Jiyong kadar tanıyorum. Sadece onun artık bir ilişkisi var. Nana ile mutlu. Ona karşı olan duyguların-"
"Duygum yok Taeyang." dedim katı bir ses tonuyla.
"Ona karşı, sana olandan farklı bir duygum yok." dedim tekrar. Yüzünde bir ışık belirdi sanki. Rahatlamış gibiydi. Kim olsa kardeşi gibi sevdiği arkadaşının mutluluğunu düşünürdü. Bu yüzden yargılayamazdım onu.
"Nana ile olan ilişkisini de her zaman destekleyeceğim bu arada. Onların adına mutlu oldum. 3 yıl geçti Youngbae~ hepimiz büyüdük. Fikirlerimiz, duygularımız değişti. Ne ben eski Jennie'yim, ne Jiyong eski Jiyong... Eski de bıraktık tamam mı? Bunu sakın unutma." diyerek kolunu sıvazladım. O da benim gibi gülümsediğinde elimi kolundan çektim.
"Sağol Jennie." dedi bir anda bana sarılarak. "Hoş geldin aramıza. Tekrardan." dediğinde burukça gülümsedim.
"Hoşbuldum Youngbae~"
Geri çekildiğimde beraber bir bankta oturan Jiyong ile Nana'ya baktım. Nana'ya gülümsediğimde o da bana el salladı. Tatlı bir kızdı. Zararsızdı. Halbuki sevgilisinin eski sevgilisini istemeyebilirdi. En doğal hakkıydı. Anlayışlı biri olması gerekiyordu.
"Beraber bir şeyler yapalım yine. Grupça."
"Olur, neden olmasın?"
Kızlar yanımıza geldiklerinde Taeyang onlarla da ayak üstü konuşup Jiyong'ların yanına döndü. Onun içini rahatlatmıştım. Kendi içimi de rahatlatmıştım bir yandan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ENEMY ※ Jendragon
Fanfic"Ay ve yıldızlar yükselirken biz dans ediyoruz Jennie." -050520-