de l'art (+18)

Daha Derine

Titreyerek boşalmasının hemen ardından dudakları dudaklarımı yakaladı. Emdikçe emiyor, ısırıyor, dilini oynatıp duruyordu. Dolgun göğsünde olan bir elim onu yoğururken parmağımla kadınlığından yukarı doğru bir çizgi çizdim. Sırtına inen ellerime izin vermek için hafif yükseldi. Bense dolgun göğüslerinin tadına bakmak istiyordum. Gözlerinin içine baka baka dilimi sertleşmiş göğüs ucuna sürdüm. Derin bir nefes alıp boynuma iyice sardı ellerini. "Ahhh. Beni bitiriyorsun" dedi sayıklayarak.

"Seni bitirmiyorum Lena'm, baştan yaratıyorum."

Bu sefer tüm ağzımı göğsüne kapattım. Her emişimde derin derin nefesler almaya devam etti. Tanrım bu an bitmemeliydi. Saatleri durdurmalıydın şu an...

En güzel rüyaları keskin bir bıçak gibi kesen alarm sesi gibi keskin bir ses ikimizin de durmasına neden oldu. Evet, tanrı saatleri gerçekten durdurmuştu. Gelen ses Lena'nın telefonundandı. Komidin üzerindeki telefonu elime aldım.

"Bilinmeyen Numara"

Tuhaf bakışlarla karşımda çırılçıplak duran kadına baktım. Korkuyla mı heyecanla mı bilmediğim bir nedenden inip kalkan göğsünden hızlı nefesler almaya başladı.

"Lena, telefonun özel aramalara kapalı değil miydi?"

"E..evet" deyiverdi kekeleyerek. Sorarcasına gözlerine baktığımda bakışlarını kaçırdı. Gözlerini gözlerimden kaçırışlarını bilirdim. Bi bokluk vardı bu işte.

Hiç düşünmeden telefonu açıp hoparlöre verdim ve işaret parmağımı dudaklarıma götürerek Lena'dan sessiz olmasını istedim. Hattın diğer ucunda sessizlikten başka bir şey yoktu. Anlamsızca titrek bakışlarla bana bakan kadına baktım. Düşündüğüm şey olmamalıydı. Beni aldatmazdı, aldatamazdı. Bu olamazdı. Değil mi?

Kendimi toparlayıp telefonun yapatma tuşuna basacakken hattın diğer ucundan fısıltıyla gelen erkek sesi tüm odada yankılandı.

"Lena'm"