bölüm beş : verilmesi gereken kararlar

321 36 41
                                    

Sunghoon'un Jaeyun'a her şeyi anlatmasının ardından 3 hafta olmak üzereydi. İlk birkaç gün sadece evinde oturmuş ve düşünmüştü, Jaeyun. Hazır beslenmiş ve alkol almıştı. Aynı zamanda telefonuna da bakmamıştı hiç. Kimseyle uğraşmak istemiyordu.

Duygusal olarak çok canı yanmıştı ancak ne olursa olsun kendisini toparlaması gerektiğini hatırlatmıştı kendine.

İlk olarak arkadaşlarıyla buluşmuş ve olanları onlara anlatırken bir kere daha yüzleşmişti yaşanılanlarla.

Arkadaşları normal olarak Sunghoon'a nefret kusmuşlardı.

4 gün boyunca Jaeyun, sürekli Riki ve Jungwon ile beraberdi. İkisi de Jaeyun'un alkol aldığını öğrendikten sonra onu yalnız bırakmak istememişti.

Bu süreç içerisinde de Sunghoon her hafta en az 3 kere aramıştı. Çok fazla üstüne düşmek, onu boğmak istememişti ki işi yüzünden hafta içi çok vakti de olmuyordu. Yapabileceği tek şey onu aramaktı.

İlk hafta onun yanına gelmek ve her şeyi konuşmak istemişti. Aramalarına cevap vermediği için gelmek ve kendisiyle konuşmak istediğine dair bir mesaj atmıştı Jaeyun'a.

Jaeyun 1 hafta sonra ilk defa onunla iletişime geçmiş ve "Bana birazcık saygın varsa düşünebilmem için beni rahat bırakırsın." yazmıştı.

Sunghoon sonraki hafta onu neredeyse hiç rahatsız etmemiş, onu ne kadar sevdiğine dair birkaç mesaj göndermişti sadece. Tabii birkaç kere daha arama göndermişti Jaeyun'a fakat o aramalarını reddetmişti.

Ayrıca arkadaşlarının kollarında düşünüp durmuştu. Sunghoon ona onu aldatmadığını söylemişti. Bir nebze olsun onu rahatlatıyordu bu. Fakat yine de affedemiyordu. Neredeyse iki yıldır birliktelerdi ve ondan evli olduğunu saklamıştı!

Hem de sadece evli olduğunu değil, çocuğu olduğunu da saklamıştı. Hatırladıkça boğuluyor gibi hissediyordu.

Biricik sevgilisinin, karnındaki bebeğinin babasının, çokça güvendiği bu değerli insanın ona böyle bir yalan söylemesi çok ağır gelmişti ona.

Hem böyle büyük bir gerçeği bir buçuk yıl boyunca gizleyen bir insan... neden "şu anki eşi" ile birlikte olduklarını da gizlemeseydi ki? Yani Sunghoon'un söylediğinin aksine Jaeyun aldatılmış da olabilirdi.

Jungwon'un sesi ile düşünceleri bölündü,"Jaeyun? Ne düşünüyorsan bize de söyle hadi. Kendi kendini yeme. "

Derin bir nefesin ardından aklından geçenleri söyledi. Zaten büyük, çok büyük bir yalan söylenmişti kendisine. Üstüne bir de aldatılmış mıydı?

Jungwon her ne kadar yangına körükle gidecek olduğunu bilse de düşüncesini hiç değiştirmeden aktardı, "Bana sorarsan yapmış olabilir. Sonuçta sadece haftasonlarını beraber geçiriyordunuz."

"Hyung!" dedi Riki, "Jaeyun hyungu daha fazla dolduracaksın." ardından Jaeyun'a döndü, "Ayrıca hyung, Sunghoon hyung bu geçen iki haftada seni hiç rahat bırakmadı. Yanlış anlamandan korkuyor demek ki. Ve evet, neredeyse 3 hafta olacak. Ne zaman konuşacaksın?"

"İçim almıyor, Riki. Daha kabullenemezken nasıl bu konu üstüne konuşacağım kendisiyle?"

"Ama konuşmamaya devam edersen kendi kendine kuracaksın ve üzüleceksin, hyung. Belki de sana doğruyu söylüyor. Bunu kendisiyle sakin bir şekilde konuşmadan bilemezsin."

"Evet. Doğru söylüyorsun. Ama kendisine ben mesaj atmam. Hatalı olan ben değilim sonuçta."

"Zaten sürekli arayıp duruyor," dedi Jungwon "Bugün de ararsa konuşmayı kabul edersin. Ya da bir dahaki aradığında işte. "

Derin bir nefes aldıktan sonra arkadaşlarını onayladı, Jaeyun "Tamam, öyle yapacağım."

-

Jaeyun, Riki ve Jungwon ile birlikte mutfakta bir şeyler ile uğraşıyordu. Birçok tuzlu ve tatlı yapmışlardı. Jaeyun devamlı bir şeyler yemek istiyordu.

Jungwon elindeki tarçınlı kek karışımını fırına koymuştu ki içeriden Jaeyun'un telefonunun sesini duydular.

Birkaç saniye birbirleriyle bakıştılar. Ardından Jaeyun hızlıca yürüyerek telefonunu almaya gitti.

Telefonu eline alıp üstünde yazan isme  bakıp derin bir nefes aldı ve gelen aramayı olumlu olarak cevaplayıp kulağına götürdü, "Efendim."

"Bebeğim-"

"Bana öyle seslenme. Ne istiyorsun onu söyle. "

Riki ve Jungwon, Jaeyun'un yanına gelmişlerdi.

"Seninle konuşmak istiyorum. Lütfen artık sana her şeyi açıklayayım. Ardından istemezsen ilişkimizi sonlandırırız fakat lütfen öncesinde beni dinle. Beni böyle bırakmanı istemiyorum. Beni bırakmanı istemiyorum. Sensiz bir gelecek düşünemiyorum bile. Lütfen beni dinle, sevgilim."

Jaeyun derin bir nefes aldı. Telefondaki adama o kadar çok aşıktı ki bu konuşmayla bile yumuşamıştı. Tabii Sunghoon'un bunu bilmesine gerek yoktu.

"Pekala. Haftasonu karından ve çocuğundan vakit bulabilirsen gelirsin ve konuşuruz."

"Jaeyun... Yarın için şirketten izin alacağım ve yarın bu işi halledeceğiz, tamam mı?"

"Tamam."

"Seni seviyorum, Jaeyun. Yarın görüşürüz."

Jaeyun cevap bile vermeden telefonu kapatmıştı.

Jungwon ve Riki'nin meraklı suratlarına dönüp koltuğa oturdu ve kısa konuşmalarını anlattı.

İki arkadaşı da gönlünden geçeni yapmasını söylemişti. Öyle yapacaktı, Jaeyun. Kendisi için en doğru olanı yapacaktı.

- 刘

nbr

kontrol etmedim hata olan yerleri söyleyebilirsiniz düzeltirim hemen

bu kadar beklettiğim için özür dilerim 😭 üstüne kısacık bölümle geldim arkaslar ben sizim kanınızım benden vazgecmeyin

mezun tayfa oldum artık akşamları boş olacağım muhtemelen o yüzden düzenli bölüm atmaya çalışacağım ÖZÜR DİLERİM

bi de yuzsuz gbi oy rica edicem.... çok mutlu oluyorum oy verilince 🥺💓

sizleri seviyorum jakehoonla kalın 💓💓

Yine Yeni Yeniden | JakeHoon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin