Bölüm1 ~Kırgınlık~

1.4K 61 34
                                    

Aybike'den;

Hepimiz şok içerisindeydik. Ömer bizim kuzenimiz değilmiş. Kadir abim hepimizi topaplayıp eve getirmişti. Annem ve babam evde diğerleri ise asiyelere girmişti. Ben dışarda bekliyordum. İçeriden sesler geliyordu.  Oğulcan dışarı çıktı.

- Noldu?
- Bir şey olmadı birazdan tatlıya bağlanır olay. Değişen hiç bir şey yok Ömer hala bizim kuzenimiz.
- Tabiki öyle. Kadir abim daha önce bilip söylemediği için daha çok kızdı Ömer.
Oğulcan boş boş bakıyordu.
- Sen hiç şaşırmadın. Oğulcan yoksa sen biliyordun da bana söylemedin mi?
- Of Aybike söyleyemedim.
- Ne gıcıksın Oğulcan insan bi söyler dimi. Ben hariç herkes her şeyi biliyo zaten.
- Tamam ya söyleyemedim işte. Eve geçiyorum ben.

Eve girdi. Bende içeri doğru gidiyordum o sırada telefonuma mesaj geldi.

(Berk): Aybik hadi dışarı çıkalım. Neler oldu öyle konuşuruz biraz.
(Aybike): Hayır tabiki ben niye senin yanına geliyim Berk?
(Berk): Hadi ama tatlım okulun ilerisindeki parkta bekliyorum.
(Aybike): Emredersin paşam OLDU! GELMİYORUM!!!
(Berk): Tamam tamam dur. Aybike acaba benimle parkta buluşur musun rica etsem tabi seninde o güzel canın isterse.😉
(Aybike): Tamam ama çok duramam.
(Berk): Niye işin mi var?
(Aybike): Evet var Berk. Arkadaşlarımla buluşmam gerek. Görüşürüz😒
(Berk): Görüşürüz.😉

İçeri girdim.
- Anne ben çıkıyorum.
- Nereye kızım?
- Söylemiştim ya kermesten sonra arkadaşlarla buluşucam diye.
- Tamam ama geç kalma.
- Akşama gelirim.

Annemi yanağından öpüp dışarı çıktım. Berk niye beni çağırmıştı ki? Kesin yine sinsi planları vardır. Ona asla inanmam.  Ben bunları düşünürken otobüs geldi. Bindim ve yola koyuldum.

Berk'ten;
Bankta oturmuş Aybike'yi bekliyordum.   Canım çok sıkkındı. Cango hastalanmıştı. Cango benim için çok değerliydi. 2 gün veterinerde kalicakmis. Eve girdiğimde içim daralmıştı. Kendimi hemen dışarı attım.       
Telefonuma bakarken bir anda Aybike'ye denk gelmiştim. Ona mesaj atmak geldi içimden. İyi oldu aslında diğerlerine anlatsaydım. Alt tarafı kedi derlerdi. Belki Aybike de derdi bilmiyorum. Umarım demez çünkü ben o kadar kişi arasından onunla konuşmayı seçtim. Tartışsakta tatlı kız aslında. Onunla atışmak bile bazılarıyla sohbetten daha güzel. Ona anlatabilirim içimdekileri neden böyle düşünüyorum bilmiyorum ama öyle işte bi nedeni yok ne olabilirki? Hiçbir şey. Yanıma oturan kişiye baktım. Aybike gelmişti.

Aybike'den;

Berk'in yanına oturdum. Çok durgun duruyordu.
- Noldu Berk
- Aybike...

Berk'in gözleri dolmuştu. Onu ilk defa böyle görüyordum. Hayır ona mutsuzluk gerçekten hiç yakışmamıştı.

- Berk anlatabilirsin bana ne olduysa anlat. Dedim nazikçe.

Berk bir anda bana sarıldı. Ne yapacağımı bilemedim. Bende ona hafifçe sarıldım. Nolmustu Berk'e onu böyle göreceğim hiç aklıma gelmezdi. Ah Berk keşke bazı şeyler yaşanmamış olsaydı daha mutlu bir şekilde sarılıyo olabilirdik... Bir süre öyle kaldık. Sonra yavaşça ayrıldım ondan.

- Berk?
- Aybike, kedim Cango hastalandı. İyi değil. Ben çok kötü oldum o yüzden çağırdım seni. Senden başka kimse gelmedi aklıma. Kusura bakma seninde canını sıkmak istemezdim.
- Saçmalama Berk. İyiki çağırdın. Üzülme iyi olacaktır.
Bunları söylerken ellerini tutmuştum. Tamam ona sınır olabilirim ama şu an hiçte Berk gibi değildi. İçindeki yumuşak kalbi görünüyordu.

- Biraz yürüyelim mi? İster misin?
- Tamam olur. Aybike
- Efendim
- Teşekkür ederim.

Yürümeye başladık. Bir anda önüme geçti ve konuştu
- Ben seni de çok kırdım özür dilerim. Gerçekten çok özür dilerim. Sevdiğin birini kaybetme korkusunu kısmen de olsa anladım şu an babandan da özür dilemek istiyorum. Aybike lütfen önce sen beni affet.
- Berk ben sana hala kırgınım. Ama düzelebilirsin. Babamlada konuşursun. O seni affederse. Bende affedebilirim.
- Aybike ben seni çok tuttum senin arkadaşlarınla işin vardı.
- Sorun değil. Başka bi gün giderim. Seni böyle bırakamam.

Berk'ten;
Aybike gerçekten farklı. Bunca yaptığım şeyden sonra beni bırakıp gitmedi. Onun ve ailesinin gönlünü alicam. Ama kendi huzurum için.

Aybike'den;

Yürümeye devam etmiştik. Berk keşke daha erken varsaydı bir şeylerin farkına. Şimdilik üzgün olduğu için yanındayım. Ona hala çok kırgınım. Geçeceğe de benzemiyor. Akşam olmuştu. Hâlâ yürüyorduk. Evin önüne gelmiştik.

- Hoşçakal Berk. Yarın okulda görüşürüz.
- Hoşçakal. Görüşürüz.

Berk ben girene kadar orda öylece durdu. Odama geçtim herkes uyumuştu. Saat daha erkendi ama bugün gerçekten yorucu geçmişti. Herkes adına. Yatağıma uzandım. Acaba Berk bir gün gerçekten değişir mi? Bunları düşünürken uykuya dalmışım.

Berk'ten;

Aybike eve girmişti. Ee ben napicam şimdi? Doruklara gitmeye karar verdim. Bugün orda kalırdım. Tekrar yürümeye başladım. Hâlâ Aybike'nin beni yanlız bırakmamasına şaşırmıştım. O gerçekten iyi biriydi. Doruklara geldim. İçeri girdim. Doruk;

- Kanka hadi gel oyun oynayalım.
- Tamam kanka.

Kafamı dağıtırdım en azından. Her şeye rağmen güzel bir gündü. Dorukla oyuna başladık.

Herkese selam yorumlarınızı bekliyorum. Fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın. 😁💙

~Ayber~ <3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin