Okula geldiğimde herkes yerindeydi.Bu olaya çok şaşırmıştım.Çünki sınıf hiçbir zaman teneffüste yerinde oturmazdı.Arka sıralara baktığımda bir adet Aizawa Senseinin bana baktığını gördüm..Şimdi sıçmıştım.Hiç gücüm yoktu.Konuşmak bile çok zordu.Dün olanlar yüzünden kendimi çok kötü hissediyordum.Onları umursamadan yerimde geçtim.
Yerime oturdum ve kitabımı açtım.Aizawa sensei dersi 5 dk anlattıktan sonra yine uyudu.Kafamı sırama koydum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kafamı koyduğum an uykuya daldım..
Rüyanız:
Etrafa bakındım. Bir kiraz ağacının yakınlarındaydım. Akşam gecenin karanlığıydı. Bir melodi mırıldanma sesi geliyordu;
erkekti galiba ama hırıltı bir şekilde. Kiraz ağacının dalında bir salıncak asılıydı. Biri salıncakta sallanıyordu.
"You are my sunshine.. "
"my only sunshine..."
Ses mırıldanmadan bir kaç söze dönüşmüştü.Bu rahatlatıcı ses bana birisini hatırlatıyordu..
"You make me happy when skies are gray.."
Salıncağa yavaşça yaklaştım.
"You'll never know dear.. how much I love you.."
Ses daha tanıdık gelmeye başladı
"Please don't take my sunshine away..."
"Kimsin sen?"-dedim
Bitti.
Ter içinde uyandım.Izuku beni dürtüyordu.Kalktığımda herkesin bana baktığını gördüm.
"Y-y/n iyimisin?"- dedi Uraraka
"Ben b-bilmiyorum" dedim
"Rüyanda kimsin sen diye sayıklıyordun"dedi Mina
"Bişey yok sadece kötü bir rüya gördüm."
"Anladım su istermisin?"- Mina
"Olur"
Suyumu içtikten sonra yao-Momonu öldürdüğüm için böyle rüyalar gördüğümü düşündüm.Kendimi hiç iyi hissetmiyordum..
Zaman atlaması.
Ders bitmişti.Herkes eşyalarını toplayıp çıkıyordu.Kendi sırama baktığımda eşyalarımı görmedim.Birisi onları toplamıştı.Sonra sıramın üzerinde bir gölge belirdi.Yüzüne baktığımda Shoto olduğunu gördüm.
