7. Bölüm

811 106 1.5K
                                    

Benim, her biri en güzel olan kuşlarımm, her biriniz çok bi hoşgeldiniz ki 💖,💖

Bu bölümü her zaman benimle ve en büyük destekçilerimden olan, Liçi için de beni her zaman yoklayan güzel kuşuma, serviamnon'a ithaf ediyorum ✨✨🤍

Umarım bölümü büyük bir keyifle okursunuz, güzel kanatları göz doldurucu kuşlarım benimm 💗💗🏳️‍🌈

Renklerin tonu var olmasına rağmen,
ayrımı olmamalıydı. Hiçkimse sahip olduğu renge göre yargılanmamalı, bundan mütevellit mesul tutulmamalıydı. İnsanoğlu kendinden başkalara karşı hoşgörülü yaklaşmayı bilmeli, bilmiyorduysa da öğrenmeliydi. Eğer bir saygı görmek istiyorlarsa, ya o saygıyı kazanmalı ya da o saygıyı hak etmek için başkalarına da vermeliydiler.

Ben bu zamana kadar saygıyı vererek elde etmeye çalışanlardan olmuştum. Artık saygıyı vermektense, kazanmanın tadına erişmenin vaktiydi. Acar Bey bütün kabuslarım ve yarım kalmışlıklarımın adıyken, bu kovboy kasabasında yaşayacağım her şey de benim onun anısının üzerine toprak atışım olmalıydı.

Henüz yirmilerinin başındaki toy çocuğun ahmak çekingenliğini bir an önce yenmem gerekiyordu. O üzerime çok yakıştırdıkları iblisin dölü kalıbını, benimsemeliydim. Öyleye böyleydi artık yolum. Kendini çekişler ve yenilikler, artık benim yazgım değildi.

Acar Bey'i aşmıştım ben içimde. Kendi yolumu çizmemin, çakıl taşlarından oluşmuş haritamın yönünü bulmamın vaktiydi. Babasının üzerine basarak çiğnediği çocukluğum ve gençliğim, galibiyetinin yolunda yaş almalıydı.

Aslında bütün yanılgı ve yanlışlar bir yanaydı. Ben ise sadece, babası tarafından yarası kabuklaşandım.

"Alaca?" Çıkan su sesleri durmuşken, tahta paravanın ardından bana doğru seslenen kadın ile birlikte üstünde yattığım yatağın üzerinde, dirseklerim yardımıyla doğrulmuştum. "Efendim?" Gözlerim paravanın eski tahtadan olan, kimi yanı tahta kurtları tarafından yenilmiş yapısına odaklanmışken, bir süreli sessizliğin ardından gelen hareketlilik ile suyun çalkalanma sesi kulaklarımı doldurmuştu.

"Havluyu paravanın arkasına çekmeyi unutmuşum. Uzatabilir misin?" Afitap hafif çekingen sesi ile sözlerini duyururken, dirseklerimin üzerinde doğrulmuş yapımı tamamen dik konuma getirmiş ve yatağın ucundan yarısı sarkan, kirli bir beyaz renginde olan havluyu elime almıştım.

"Ama sakın bana doğru bakayım deme, Alaca. Yoksa oyarım o şeytan gözlerini!" Benim yataktan kalktığımı belli eden gıcırtı sesini duyduğu anda aceleyle konuşan kadının odanın içerisindeki yankısını duyunca, dudaklarımı kıvırarak hafif sesli bir şekilde gülmüştüm.

"Hadi ya, bu bir teklif değil miydi şimdi?" Alaylı çıkan sesim ile birlikte ise, paravan arkasındaki kadın belli belirsiz homurtular çıkarmıştı. Ben ise Afitap'ın bu tavrı ile daha fazla gülmüş ve elimdeki havluyu attığım birkaç adımın ardından, paravanın üzerine doğru sarkar bir şekilde bırakmıştım. Havlu paravandan sarktığı anda ise, Afitap hemen tutup kirli beyaz havluyu paravanın arkasına doğru tamamen çekmişti. "Soytarı."

Havluyu genç kadına vermemin ardından, hala daha ıslak olan saçlarımı karıştırarak kendimi bir kere daha, boylu boyunca yatağın üzerine yataktan çıkan gıcırtı sesleri beraberinde atmıştım.

Odaya girmemizin ardından getirilen sıcak su ile ilk önce ben hızlı bir banyo yapmış, hemen ardından ise Afitap için de istettiğimiz sıcak suyun gelmesi ile o banyo yapmaya başlamıştı. Tek başına odada durmaktan korktuğu için, ben de onun banyosunu yapmasını odada durarak beklemeye başlamıştım.

Liçi (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin