3.7

2.9K 195 126
                                    

Kıkırdayarak Draco'ya baktığımda o da sırıtıyordu. Yanımdaki çocuğa bakıp

"Sen ne biçim kokuyorsun tütün çiftliğine mi düştün?"

Diye bağırmış,çocuğun Mcgonagall'la gitmesini sağlamıştı. Ders haliyle boş olduğu için biz de ortak salona yürüyorduk.

Karşımızda bize doğru gelen Grabbe ve Goyle'u görünce Draco derin bir soluk verdi.

Draco:Geliyor gelmekte olan...

Bu haline gülümsedim ve yanağına bir öpücük kondurdum.

Grabbe:Ya bana yardım edin aşık oldum ben.

Goyle:Alın şunu başımdan susmuyor.

Draco:Yine kime?

Grabbe:Milano'ya... eşsiz varlık...

Grabbe'e baktığımda gözleri bir garipti. Sanki kendinde değilmiş gibi. Milano Grabbe'e aşıktı bu yüzden aşk iksiri olabileceğini düşündüm. Grabbe'i kolundan sürükleyerek tuvalete götürdüm.

Adelin:Bak Milano da geliyor şimdi.

O etrafına bakınırken çantamdan çıkardığım su şişesini alıp Grabbe'e püskürttüm. Draco ve Goyle gülerek izlerken Grabbe nerede olduğunu çözmeye çalışıyordu. Draco anlamış gibi konuştu.

Draco:Ne yedin sen? Aşk iksiri varmış içinde.

Grabbe gözlerini fal taşı gibi açıp hızla tuvaletten çıktı. Goyle da arkasından gidince Draco ile tek kalmıştık. Derin bir iç çekip sıkıca sarıldı.

Draco:Babam malikaneye çağırdı. Gitmem gerek. 2 saat falan olmayacağım. Gelmek ister misin?

Adelin:Hayır odamı temizleyeceğim.

Anlamışca kafasını salladı ve el ele tuvaletten çıktık. Benimle odamın önüne geldi ve alnımdan öpüp gitti. Ben de kapıyı kapatıp odama göz gezdirdim. Odam çok ta kirli değildi. Odamdaki tozları büyü ile temizledim ve ortalıktaki eşyaları kaldırdım. Dolabımı açıp bir şortlu takım aldım ve banyoya ilerledim. Banyoda giyindikten sonra odadan çıktım. Selenit taşımın lambasını açtım ve bir süre onu izledim.

 Selenit taşımın lambasını açtım ve bir süre onu izledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu taş en sevdiğim taşlardan biriydi. İnsana pozitif enerji ve sakinlik veriyordu. Diğer taşlarımın olduğu kutuyu aldım ve açtım. Hepsi de mükemmeldi.

 Hepsi de mükemmeldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(O kadar güzeller ki 🥲)

D

iğer taşlarımı selenit taşımın yanına sıraladım. Çektiği enerjilerin temizlenmesi için 2 haftada bir selenit taşının yanına koyuyordum. Draco doğal taşları sevdiğimi nasıl öğrenmişti bilmiyorum ama beni fazlasıyla mutlu ediyordu.

Onlara bir şeyler anlatmak,onlardan enerji almak beni rahatlatıyordu. Belki de bu yüzden bir arkadaşa ihtiyaç duymamıştım.

Derin bir nefes aldığımda odanın Pansy'nin parfümü koktuğunu fark etmiştim. Güzel kokuyordu ama hiçbir parfüm tütsülerim kadar güzel olamazdı.

Fransız Vanilyalı tütsümden birini aldım ve yaktım. Odaya o hoş koku yayılırken gülümseyerek gözlerimi kapadım. Biraz sonra kalkıp kitaplığa yürüdüm. Pansy ile yaptığımız bu kitaplıkta Pansy'nin okumuş olduğu ama benim okumadığım kitaplar da vardı.

Elime gelen kitaba baktım. "MİLENA'YA MEKTUPLAR" Bu kitabın ismini çoğu yerde duymuştum. Alıp yatağıma oturdum ve sırtımı yatak başlığına dayadım. Aldığım hoş tütsü kokusu ve selenit lambasının loş ışığı ile kitap okumaya başladım. Gözlerim acımaya başladığında kitabı elimden bıraktım. 1.5 saat geçmişti ve ben yorulmuştum. Yarım saat sonra Draco gelecekti. Gözlerimi açık tutmakta direniyordum. Kalkıp banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Az da olsa kendime gelmiştim.

Üstümü değiştirip ortak salona inmeye karar verdim. Ortak salona indiğimde Tom,Blaise,Pansy,Adrian,Grabbe ve Goyle oturmuş konuşuyorlardı. Tom beni fark etti ve eliyle "Gel" işareti yaptı. Yanlarına gittiğimde Pansy'nin yanına oturdum. Pansy dizime yatıp elimi saçlarına götürdü. Demek ki ilgi isteme zamanıydı. Ben onun saçlarını oynarken diğerleri şakalaşıp gülüşüyordu. Biraz daha oturduktan sonra arkamda adım sesleri duydum. Kafamı çevirdiğimde Draco bana bakıp gülümsedi ve Pansy e yüzünü buruşturarak baktı.

Draco:Sevgilimin dizlerinden kalk Parkinson.

Pansy:Yo

Diyip sırıttı. Draco da kıkırdadı ve Pansy'nin ters tarafına geçti. Beni göğsüne çekti ve saçlarıma küçük bir öpücük kondurdu. Ortak salonun kapısının gürültülü bir sesle açılması ile herkes o tarafa bakmıştı.

Hikayeye kendimden bir şeyler eklemeye karar verdim. Umarım beğenirsiniz <3

(O taşları alacak paramın olmaması...🥲 Böyle ekonominin ben ta...)

Ilysm/ textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin