John,hastanenin önünde birkaç zırhlı araç gördü.''Muhtemelen orduya ait araçlar." dedi. Hastane kapısına doğru yaklaştı ve titreyerek kapının kolunu çevirdi. Ancak kapı kitliydi. İçerden bazı sesler geliyordu. Binanın sol tarafına doğru yöneldi. Demir bir kapı buldu. Anlaşılan arka bahçeye açılıyordu. Demir kapının sol alt tarafı kesilmişti. Oradan eğilerek arka bahçeye geçti. Hastanenin duvarlarında iskeleler vardı. Oradaki açık bir pencereyi gözüne kestirdi ve iskekelelerden pencereye ulaştı. Ancak içerisi gecenin karanlığını andıran bir karanlığa sahipti. Tüyleri diken diken olmuştu. Hemen kameranın fenerini açtı. Bir kapı gördü. Yari açık vaziyette duruyordu. İçerisinden yanıp sönen ışık görünüyordu. John hic gitmek istemiyordu ancak para da kazanması gerekiyordu. Kapıyı sonuna kadar açtı. Uzun bir koridora çıktı. Bir sürü kapı vardı. İlk kapıdan korkarak içeri girdi. Bir bilgisayar ve açık unutulmuş bir telefon vardı. Muhtemelen müdürün odasıydı. Masada duran dosyaya uzandı. Dosyada bir hasta hakkında rapor yer alıyordu. Hasta uzun zaman önce hastaneye zorla getirilmişti ve beyninin %52 si çalışmıyordu. Hastanın ismini gördüğünde şok olmuştu. Çünkü bu hasta John'un kuzeni Billy idi. John'un gözleri dolmuştu. Çünkü Billy ile küçükken çok iyi anlaşırlardı. John dalmış bir şekilde düşünürken kapının öbür tarafından yaklaşmakta olan ayak sesleri duydu. John hemen dosyayı yerine koyup masanın altına saklandı. Kapıdan birisi girdi. Telsiz sesleri geliyordu kulağına John'un. Bu bir ordu askeri diye düşündü. Ancak ortaya çıkarsa askerin kendisini deli zannedip vurmasından korktu. Asker dosyayı alıp odadan uzaklaştı. On saniye sonra büyük bir gümbürtü ve bir çığlık işitti.
