John hemen yeni açtığı dezenfekte odasına koştu. İçeri girdiğinde zaten kovalayan adam orada yoktu. John dezenfekte olup yoluna devam etti. Kısa bir koridora çıktı. Sol tarafa doğru uzayan bir koridor daha vardı. Hemen sol tarafında bir güvenlik odası buldu. Açmayı denedi ama kilitliydi. Sol tarafa döndüğünde gene o 2 adam ile karşılaştı. Adamlar demir parmaklıklar ardında konuşuyordu ve ellerinde palalar vardı:
-Ona bir şans vermiştik.
-Biz de öyle.
-Bizim daha adil davrandığımızı belirtmek isterim.
-Sabrın mükkemmel örneği.
-Arzularımızın bastırılması iç karakteristiğimiz.
-Şimdi keyfini çıkarıyoruz.
-Evet.
-Onun karaciğeri ve dili unutma.
-Senindir.
John hemen bir yerden kaçmalıydı. Sağ tarafında camı kırık pir pencere gördü. Pencere hapishaneye bakıyordu. Pencere'nin dış pervazı sağa doğru gidiyordu. John hemen pervaza tutunup sağa taraftaki pencereye geçti. O,2 adam yoktu ve John yorulduğu için kendini içeri attı. Hemen solunda bir güvenlik odası daha gördü. Kapısı yoktu.John devam etti ve kırılmış bir havalandırma odası gördü. Daha ilerisinde ise bir banyo gördü ama kapısı kiltliydi. Kapının kartı gerekliydi. John tek yol olan havalandırmadan geçerek ileriye doğru gitti. Bazı tanıdık sesler kulağına geliyordu:"Onu dizginlemek zorundayız!" John daha da ilerledikten sonra arena tarzı bir salona geldi solonun yukarıdakı izleme kısmında gidiyordu John. Aşağı baktığında gene o iğrenç dev ve başka bir adam gördü. Dev,adam'ın kafasını koparttı ve onu bir koşeye fırlattı. Dev sonra adam'ın kafasını alıp başka bir yere gitti. İlerisi bir demir kapı ile kitliydi. John, kapı'nın hemen dibinde ölmüş olan güvenlik memurunun üzerinde bir kart vardı. John kartı aldı. Bu kart banyo'nun kapısını açıyordu. Geri dönerken sol taraftaki demir kapı ardından biri aşağıya atladı ve koşmaya başladı. Ardından bağırarak:"Çıkar yola bakalım...kalanlarımızın b*kları ağzından çıksın." John korktuğu için geriye doğru koştu ve hemen banyo'nun kapısını açtı.
