7.Bölüm *Gece'nin Karanlığı*

81 12 1
                                    

Suyu açtı Haliç.Gözlerini kapatarak duş başlığının altına girdi.Soğuk su teninde gezinip saçlarına ıslak parıltılar bırakırken duş jelini kaptı.Hızlıca vücudunu ve saçlarını yıkadıktan sonra gri havlusuna sarılarak çıktı.Üzerine sadece koyu gri büyük beden bir erkek tişörtü geçirdi,kafasındaki havluyu umursamadan kendini oturma odasındaki koltuğa attı, ne zamandır bitiremediği kitabını eline alıp okumaya başladı,tam sevdiği cümlelerin altını çizerek koltukta iyice yayılmışken zil çaldı .Homurdanarak yerinden kalktı ve göz deliğinden bakmayı aklından bile geçirmeyip çıplak bacaklarını kapının ardına saklayarak açtı kapıyı.Okyanus gelmişti.Ruhunun huzuru.Gülümseyerek üzerindeki kısa tişörte aldırmadan sıkıca sarıldı canına.Ona sımsıkı sarıldığı her saniye kendini bütün hissediyordu,hayatta huzur bulduğu tek yer onun kollarıydı,yüreğini hafifleten tek şey onun kokusuydu.Kafasını onun geniş göğsüne gömdü.Daha sonra parmaklarının ucunda yükselerek kafasını omzuna yasladı.Okyanus'un kalp atışlarını sağ göğsünde duyumsadı,dünyanın en güzel ritmi onun kalp atışlarıydı.Haliç kendini onun kalp atışları ve mükemmel bir erkek parfümüyle harmanlanmış öz kokusuna kaptırmışken Okyanus Haliç'in yüzünü boyun çukurundan kaldırdı,elleriyle pürüzsüz yanaklarını tutarak alnını Haliç'in alnına dayadı.İkisi de bir süre gözleri kapalı durdular.Daha sonra açtılar gözlerini.Biri siyah,biri lacivert gözler birbirlerine karıştı,eridi,yok oldu göz bebeklerinde.

''Hoşgeldin''dedi Haliç,yüzünde mutlu bi gülümseme.

Cevap yerine gözlerini devirdi Okyanus,gülüşüne karşılık verdi Haliç'in.Dünyada bir tek Haliç'e ,bir de annesine böyle içten,yüreğinden kopup gelen sevgi dalgalarını gözlerinden aktararak gülümserdi.

''Hadi uyuyalım Haliç,dün gece Dicle'nin yanındaydım.Yorgunum ve senin huzuruna ihtiyacım var.''dedi Okyanus kızarmış gözlerini kıpıştırarak,esnediğini gizlemeye gerek görmeden.

Haliç'in beyninde Dicle ismi yankılanıyordu.Okyanus'un tek gecesini geçirdiği öylesine kızlardan değildi Dicle.Şimdiye kadarki en uzun ilişkisiydi onunla yaşadığı.Dicle tuttuğunu koparan,kendi ayakları üzerinde duran,olgun ve güçlü biriydi.Tatlı diliyle herkesi kendine bağlar,insanlara karşı yaptırım gücü,özgüveni,zorluklara karşı gösterdiği dirençle,kendine hayran bırakırdı.Kökü Diyarbakır'a dayanan bir ailenin kızıydı o.Gelenek ve görenekleri yıkmış,erkek arkadaşlarıyla defalarca aynı evi paylaşmıştı.Şimdi derdi Okyanus'tu.

Haliç'in yüzü düştü,gözlerinde öfke pırıltıları kendini gösterirken,belli etmemeye çalıştı Okyanus'a.

''Tamam hadi sen geç odama ben geliyorum''dedi Haliç.

Çıplak bacaklarından utanmıştı,her ne kadar altında tayt veya eşofman gibi şeylerle asla uyuyamasa da Okyanus yanındaydı,ona göre davranmalıydı.

Haliç'in kömür karası gözlerine dikti kendi kızgın lacivert gözlerini Okyanus.

''Altına bir şey giymene gerek yok,öyle uyuyamazsın sen''dedi sertçe.

Çatık kaşlarının altından,bıkmış bi ifadeyle baktı Haliç.Okyanus altına bir şey giyerek uyuyamadığını bile biliyordu.Alışkanlığın verdiği huzur dolu ezberlenmişlik hissi.

Usulca Okyanus'un yanına sokuldu tek kişilik yatağında.Olabildiğince ondan uzaklaşıp yatağın en ucuna gitti.Zaten kızgındı ona,bir de sarılıp uyuyacak hali yoktu ya.Dicle'nin kendinden sürmeli,iri kahverengi gözleri geldi gözünün önüne.Sinirle burnundan bir nefes verdi.

Okyanus,Haliç'in arkası ona dönmüş vücudunu kendine çekti,onu kendine iyice yaklaştırdı,kafasını göğsüne dayadı,kollarıyla sardı ince belini.

Okyanus MavisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin