" Ben çok özür B-bora B-bey"Bora bey dişlerini sıkarak "kes sesini"dedi normalde ağlamazdım ama nedenini bilmediğim bi sebepten gözlerin dolmuştu kapıya doğru koşarken yanındaki adama çarparak çıktım. Ardımdan da nazlının geldiğini gördüm önüme döndüğümde İrem'in sinsice gülümsediğini gördüm onun üstüne yürüyüp İrem'e kafa attım ve saçını çekmeye başladım şimdiden etrafımızda birsürü öğrenci toplanmıştı ben ise bağırmaya başladım "hepsi senin yüzünden sürtük İrem!!"İrem bana şokla bakarken karnına tekme attım ve başını duvara sürttüm.nefessiz kaldığımı hissettim gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu o sırada birinin kucağına düşerken nazlının "Sude!!!!!"diye bağırdığını duydum o sırada gözlerim kapanmıştı.
EMİR'İN AĞZINDAN;
Toplantıdan yeni çıkmıştım odama doğru giderken nazlının aradığını gördüm.Asistanıma "bugün başka bir toplantı var mı"diye sordum. "Hayır efendim başka toplantınız yok,Yani ofiste işiniz kalmadı"bende ona kafamı Sallayıp hemen aramaya cevaplandırdım.
"Efendim bitanem"...
"Ne! Sudeyi sakin tutmaya çalış"...
"Nasıl Sude yok, nerde sude!!"...
"Tamam geliyorum".Hemen arabama binip okula sürdüm
...
Kapının önüne arabayı park edip revire doğru koştum. Hemen odaya girip sudenin yatağının yanındaki sandalyeye oturdum cebimden ilacini çıkardım ve uyanmasını bekledim. 15-20 dk sonra uyanmıştı hemen ilacını verdim ve doğrulmasına yardım ettim.
BORANIN AĞZINZAN;
Hala konferans salonundaydık üstümdeki kahve kalıntılarını siliyordum.O sırada Gözüm yerdeki bilekliğe ilişti.Siyah ucunda sonsuzluk işareti olan bir bileklikti.Onu yerden aldım ve bileğime taktım.Bayılan kıza bakmak için revire indim.Gördüğüm manzara ile şok oldum emir Kozan'ın bayılan kıza sarılırken gördüm,kapıda 5-10 saniye onları izledikten sonra nedensiz bir şekilde kalbime ağrı saplandı.Demire okuldan çıkmak için işaret verdim ve çıkışa doğru gitmeye başladım...tam arabama binecekken telefonum çaldı arayan çağrıydı aramayı cevaplayıp arabaya bindim
"Efendim Çağrı"...
"Tamam çağrı geliyorum "Demir'e olayı anlatıp arabayı sürmeye başladım.Depoya gelince arabadan inip silahımı belime koydum ve depoya doğru ilerlemeye başladım.
...
SUDENİN AĞZINDAN;
Abimin verdiği ilaçları içince yavaş yavaş kendime gelmeye başlamıştım koluma bakınca serum olduğunu gördüm bileğimin boş olduğunu görünce şok oldum o sırada kapı açılınca oraya baktım yatağın yanındaki sandalyeye oturunca konuşmaya başladım. "Abi!"diye bağırdım abim bu ani bağırışıma çok şaşırmıştı, "iyimisin güzelim" endişeli gözlerle bana bakıyordu.gözlerimin dolduğunu hissettim.Ağlamaklı çıkan sesimle konuşmaya başladım. " abi bileklik,B-bileklik yok bilekliğim yok abi!"diye bağırdım.Abim şaşırarak "nasıl yok"dedi.Benim gözümden yaşlar düşüyordu o sırada nazlı konuşmaya başladı. " sakin olun ben şimdi gidip bakarım konferansta düşmüştür." Ben konuşamadığım için abim cevap verdi
"Bak nazlı çabuk bak,tekrar kriz geçirsin istemiyorum"dedi ben ise nefes alamıyordum o bileklik dışarıdan ne kadar ucuz gözüksede benim için manevi değeri çok yüksekti.15-20 dk sonra nazlı üzgün bi şekilde geldiğinde korkak bi şekilde ona baktım ve titreyen sesimle
"B-bileklik buldun mu" bişey demeden kafasını olumsuz bi şekilde salladı . O an kalbim sızlamaya başlamıştı sanki aileme ihanet ediyormuş gibi hissediyordum. Sakin kalmak için gözlerimi kapattım ama olmuyor sakinleşemiyordum birden bağırmaya başladım. "Nerde lan bu bileklik ayağı yokki düştüğünde kalkıp siktir olup gitsin" gerçekten sinirliydim ve bu kimse sinirimi hiç kimse geçiremezdi. Abimle Nazlı bütün okulu aramaya başlamışlardı, saat 18 : 36 olmuştu ve biz hala okuldaydık abim yanıma geldi ve "Sude bulamadık" dedi o an beynimden vurulmuşa döndüm. Nasıl bulamazlar ya nasıl aklım almıyor . "Sude abim bak buluruz hadi üzme kendini hem adamları çağırdım arıcaklar" dedi abim bende karşılık olarak "H-hayır gerekirse ben arıyacağım"deyip bütün gittiğim yerlere gitmeye başladım tam sınıfa çıkacakken abim kolumdan tuttu "güzelim hadi ben seni eve bırakıyım çok yoruldun sende bugün hem sabahtan beri birşeyde yemedin hasta olmanı istemiyorum güzelim hadi". "A-abi ya B-bulamazsak o zaman n'olcak"o bilekliği bulmalıydım ne olursa olsun bulmalıydım.O sırada abim konuşmaya başladı. "Bulucaz abim bugün olmazsa bile yarın akşam o bileklik senin bileğinde olacak tamam mı¿"dedi.umarım olurdu.Bende ona kafamı evet şeklinde salladım ve ona sarıldım hayatımda sadece abim ve nazlı vardı nazlı da bana üzgün bir şekilde bana bakıyordu.Arkadaşlar 2.bölümümüz 609 kelime lütfen vote atın vote atmak bir saniyenizi bile almaz lütfen istediğiniz yerde yorum yapabilirsiniz