1. Bölüm

490 24 20
                                    


"Sırf şu salak insanlar ile uğraşmamak için ölebilirim." Abim koltuğa otururken konuştu "Sanki bakkala çok iniyorsunuz da laf yapıyorsunuz hanımefendi. Boş yapacağına alacağını al arkadaşlarının yanına git." Çantama suyu ve çekirdeği attıktan sonra seslendim "Canım abim bana konuşma paketi atıcaksın değil mii?" yorgun yorgun baktı "Atana kadar beni sürekli çaldıracaksın değil mi?" otuz iki diş sırıtıp kafamı salladım "İyi sen git ben atıyorum." bir kağıt kalem alıp numaramı yazdım "Bunu buraya koydum." kağıdı masanın üzerine bırakıp kapıya yöneldim. Çıkacakken başkasının gelmesiyle geri çekilip yol verdim ama o da benim gibi geri çekilmişti, ben bir adım atınca o da bir adım attı "En iyisi ben çekileyim sen geç." gülümseyip ilerledim "Teşekkürler." karşımdaki çocuğa bakmadan hızlı hızlı dışarı çıktım. Kızlar ile buluşmak için bugünü belirlemiştik ve geç kalmak istemiyordum. Yaklaşık bir beş dakika sonra Vodafone'den gelen mesajla gülümsedim, rehbere girip Deniz'i aradım "Beş dakikaya ordayım, Ada geldi mi?" "Yok o daha gelmedi, Yusuf'u babasına bırakıp öyle gelecek yanımıza." biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattım. Karşımdaki kadın kuaförüne girip seslendim "Semaa nerdesiin." "Arkadayım." çantamı bir kenara koyup arka tarafa doğru ilerledim "Hoş geldin canım." kocaman sarılıp yanaklarından öptüm "Asıl sen hoş geldin. Ya ben bir daha sarılıcam, deli gibi özlemişim seni." Sema benim çocukluk arkadaşımdı, ayrıca en yakınlarımdan biriydi hatta ailem gibiydi. Sarılmamız bitince konuştu "E sen geç kalmıyor musun?" "İki dakika seni görmeden girmek istemedim, ayrıca dönüşte yanına gelicem." hızlıca kuaförden çıktıktan sonra buluşacağımız yere ilerledim.

"Azcık gözünü açsan göreceksin zaten Deniz." Ada bu konuda haklıydı "Valla hiç öyle gözünü belertme Ada haklı, çocuk resmen senin aşkından kıvranıyor sen hala yok öyle bir şey diyorsun." Deniz elindeki kahveyi hızla masaya koydu "ya ben onu kardeşim olarak görüyorum diyorum siz hala ne diyorsunuz." elimi omzuna attım "Benim güzel acılı adanam madem kardeşin olarak görüyorsun, o zaman neden çocuğa yüz veriyorsun?" oflayıp pufladı "Onu kırmak istemiyorum." Ada ve Deniz benim en yakın arkadaşlarım ortaokuldan beridir beraberiz. Deniz'in gözü yoldan geçen birine takıldığında beni dürttü "Sizin bakkaldaki rafı düşüren çocuk değil mi bu?" bakışlarım o tarafa kaydığımda çocukla göz göze geldik. Bir saniye baktıktan sonra hızla başımı çevirdim "Salak çocuğun baktığını neden söylemiyorsun?" "Ne bileyim o an bakmıyordu. Aa gülüyor." Bakışım tekrar oraya çevirdiğimde gülüp başıyla selam vermişti, bende aynısını yapıp önüme döndüm. Ada ellerini çırptı "Artık şu raf olayını bana da mı anlatsanız acaba?" Deniz hayvan gibi güldü. Ona tip tip bakıp Ada'ya döndüm "Geçen cuma bakkaldaydım maalesef neyse sonra içeri üç beş kişili bir grup girdi dondurma filan aldılar. Sonra birisi bana yumuşatıcının yerini sordu ben de en arkada köşede olduğunu söyledim bulamadım dedi, gittim yanına..." Deniz'in gülmesi beni bölmüştü "Ay dur devamını ben anlatıcam ahahahahah. Neyse Rürü çocuğun yanına gidip yerini gösteriyor çocukta benim boyum yeter dur alayım filan havasına giriyor ahahahahahahaha ay dur. Sonra alırken rafın önündeki çubuğu düşürüp tüm yumuşatıcı şişelerini Rürü'nün kafasına doğru ahahahahhahaha." gözlerimi devirdim "Sonra bu hayvan gibi gülen arkadaşımız geldi biraz da orda güldü. Çocuk özür diledi gitti, olay bu yani." Ada'da gülmeye başladığında iyice sinirlenmiştim "Bak gülmeye devam ederseniz kalkıp gidicem, komik bir şey yok." gülmeleri biraz olsun kesilirken ben de önümdeki kahveyi içip onlara tip tip bakıyordum. Ada aklına bir şey gelmiş gibi bize baktı "Okulda çıkan kavgadan haberiniz var mı?" okulda kavga olucak ve benim haberim olmayacak. Bismillahirrahmanirrahim. Okuldaki insanların her şeyini bilen, unutmayan ve bir olay yaşadıklarında öğrenen, gizemli bağlantıları olan her okulda bulunan o öğrenci bendim. Deniz el çırptı "Anlat hemen." "Şimdi ben dün okulda proje için kalmıştım ya son gün. Okul dağıldıktan sonra arka bahçede sesler duyduk aşağı inip bakmaya karar verdik, Kerem ve Efe kavga ediyorlardı ama görmeniz lazım birbirlerine ölesiye vuruyorlardı resmen sonra hemen bizimkiler ayırdılar onları. Dün sizi aradım ama ikinizde telefonu açmadığınız için anlatamadım." kaşlarım çatılmıştı "Neden kavga ediyorlarmış?" Deniz araya atladı "Uzun süredir anlaşamıyorlar zaten, bence birincilik için kapışıyorlar." Ada olumsuz anlamda kafasını salladı "Hayır kavga ederken Kerem "Ondan uzak durmazsan fena olur." gibisinden bir şeyler söylüyordu. Bence kız meselesi." "Zannetmem Kerem bir kız için birisiyle o denli kavga edip kendi rezil etmez." Deniz imalı nir bakış attı "O kız sensen neden olmasın?" "Öyle birisi... Bir dakika ne demek istiyorsun sen Deniz?" hafifçe gülümsedi "Hadi ama Rüya herkes okulun başından beridir Kerem'in senden hoşlandığını biliyor." ofladım "Saçmalamayın, herkes o olayın bir yanlış anlaşılma olduğunu biliyor. Ayrıca diğer çocuğu tanımıyorum bile, olayın benle ne gibi bir ilgisi olabilir? Eminim başkasından hoşlanıyordur." Ada derin bir nefes aldı "Rüya haklısın ama bir yandan haksızsın. Aval aval bakmayın demek istediğim şu, evet belki o olay bir yanlış anlaşılmaydı. Ya sonrasında Kerem senden hoşlandıysa?."  Deniz'in çalan telefonuyla çığlık attı "Mert arıyor, ne yapıcam? Açmasam mı acaba?" abartılı şekilde gözlerimi devirdim "Üç gündür sevgilisiniz siz Deniz, geç artık şu gerginlikleri." derin bir nefes alıp telefonu açtı "Alo. Şey evet kızlarlayım. Hemen mi? Tamam bir dakika." Telefonu çekip bize baktı "Buluşmak istiyor?" aynı anda olumlu anlamda kafamızı salladık.

"Umarım salak salak davranıp insan olmadığını belli etmez." saklandığımız arabanım yanından yavaş yavaş sıvışarak diğer sokağa geçerken bir yandan da Deniz ve Mert'e bakıyorduk. Telefonumun çalınca hemen yanıtladım "Efendim baba?" "Rüya eve gelirken kasapa uğrayım et al." "Tamam alırım." telefonu kapattıktan sonra Ada'ya döndüm "Kanka ben kaçtım, görüşürüz. Yusuf'u öp benim yerime." hızlı adımlarla caddeye doğru ilerlerken bir yandan da kulaklıklarımı takıyordum. Müzik listeme girip God is a Women'ı açarken bir yandan da mırıldanıyordum.
Beş dakika sonra kuaföre vardığımda kulaklıklarımı çıkarıp içeri girdim "Semaa ben geldim." Sema arkadan çıkarken koltuklardan birine kendimi attım "Annen gelmedi mi hala?" çatık kaşlarla yanıma oturdu "Nerde, beni buraya bırakıp gitti resmen." gülüp kolumu omzuna attım "Ya zaten ayda yılda bir geliyorsun, azcık yardım etsen ölür müsün?" Sema'nın anne ve babası ayrıydı. Babasının hastalığı başladığından beridir İzmir'de onunla yaşamaya başlamıştı "Dedi bakkaldan kaçmak için kolunu kırmaya çalışan manyak." Ah konu yine dönüp dolaşıp bana gelmişti "Benim ordan nefret ettiğimi biliyorsun Sema. İnsanlarla sürekli iletişimde olmak, salak mahalle karılar derken insan doğal olarak soğuyor." Bakkal benim için korkunç bir yerdi. Özellikle de insanlar ile muhattap olmak. Sema bana gülerken konuştu "Bugün Alp geldi konuşmak istediğini söyledi. Yarın saat ikide buluşucaz." gülümsedim. Sıkıca sarıldım "Artık sevgili olmanız gerekiyor, ikinizinde ayrı ayrı sürünmesine dayanamıyorum." Alp bizim mahallede oturuyordu onun kadar iyi birisini gördüğümü zannetmiyorum. Uzun süredir birbirlerinden hoşlanıyorlardı ama türk dizisi gibi dolanıp duruyorlardı "Güzelim benim şimdi gitmem lazım. Yarın buluşmadan sonra bize gel."

Kasaptan eti alıp bakkala girdim "Abi ben geldim." "Ee ne napim?!" (Şakasız mal abimin tepkisi bu) yorgun bir bakış attım "Ya kaç yaşına gelmişsin bir iki aya tam manası ile avukat olacaksın hala mal mal hareketler. Ayıp ayıp." hala aklık ermiyor bu salak nasıl avukat olacak?? Kafama fırlattığı kağıtla dil çıkarıp çikolatalardan birini aldım. O sırada abim de dışarıya çıkmıştı, yediğim çikolatanın paketini çöpe atarken sakızların üzerinde gördüğüm not gözüme çarptı. Elime alıp açtım "Müşteri hizmetlerinizde bana aşık olmak da dahil mi acaba?" kaşlarımı çattım. Telefonum titreyince gelen mesaja baktım.

0533***: Merhaba gelmiş geçmiş en güzel ve en mükemmel bakkalcı kızı ;)

0533***: Kabul et giriş iyiydi güzelim.

Rüya: Notu abim bulsaydı giriş alasını görürdün kardeşim.

Selam benim güzel kankalarım, uzun süredir yeni bit texting yazmayı planlıyordum ve sonunda planımı uyguladım. Bu diğer hikayeye göre daha sakin bir hikaye çünkü kendi hayatımdan bir şeyler katmak istedim. Gerçek hayatta yaşayamadığım şeyler buraya yazmak zevkli geldi aşabalahwşwns inş bir gün gerçeği de olur.

Her neyse başlama tarihlerinizi alalıımm => =>

Sizi seviyorum öptüüm 🌸❤️

Bakkal Amca// MesajlaşmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin