18.Bölüm

64 9 10
                                    

* Şimdiden bölüme yıldız atanları öpüyoruuum❤️

İzlediğimiz film artık o kadar sıkmıştı ki oflamalarım bir süre sonra acı çığlıklara dönüşmüştü. Son bir kez sesli nefes verdiğimde Kerem filmi durdurup bana dönmüştü "Noldu çiçeğim?" kafamı omzuna koydum "Sadece canım sıkıldı." "Film izlemeyi sen istemiştin." "Evet ben istedim ama ne bileyim sıkıldım işte." kollarını etrafıma sardı. Bir süre öyle kaldıktan sonra konuştum "Beraber kek yapalım mı?" Kerem gülerek bana baktı "Yani eğer beni seyrederken bayılıp düşmeyeceksen neden olmasın?" kahkaha attım. Allahım bu çocuk beni kalpten götürecekti "Bak sen, sanki biraz egomuz mu ne var? Hm, ne dersin?" yavaş yavaş yanıma yaklaşıp boynuma ufak bir öpücük bırakmış sonra da derin bir nefes çekmişti "Seni seviyorum derim çiçeğim, seni seviyorum." ben mayışmış bir şekilde ona bakarken ayağa kalktı ve elini uzattı "O zaman sevgiline tekrardan aşık olmaya hazır ol güzelim. Yediğin en iyi kek olucak."

"Ya Rüya alt tarafı 3 yumurta yerine 4 koydum biraz un ekleyerek dengelerim ben onu. Hem ne diye başımda dikiliyorsun? Geç bakayım şuraya." kahkahalarımı son verip konuştum "Kerem bu denemeye kalktığın ikinci kek, hayır bir de yapamadığını bana veriyorsun. Kusura bakma sevgilim ama benim kekim seninkinden daha iyi olacak." hırslı bir şekilde önüne dönüp yumurtayı çırpmaya başladı. Aptal çocuk ilk deneyiminde fazladan un koyduğu için "Bunu sen yap." diyerek önüne koymuştu. Yavaş yavaş kıvama gelen harcıma bakıp gülümsedim "Yalnız o öyle olmayacak fazla katı yapmışsın." Kerem'in söylediğine kıkırdadım, aklınca beni kızdırmaya çalışıyordu "Sen kendi kekine bak sevgilim, piştikten sonra sataşırsın." Bir süre kekime baktıktan sonra kendi önüne dönmüş garip garip bir şeyler yapıyordu. Çok takmadan kendi kekime dönmüştüm.

Fırına attığımız keklerden sonra salona geçmiştik "Sizinkiler neden hala gelmedi?" kollarını belime sarıp kafasını göğsüme koydu "Ailecek gezmeye gittiler, sanki ben üvey evladım. Hayır bekleyin ben de geleyim dedim, yok dediler." ellerim saçlarına dolaşırken alnına bir buse kondurdum "Seni dışladılar mı?" kolları belimde sıkılaşırken konuştu "Hı hı." yavaş yavaş saçlarıyla oynarken mayışmaya başladığının farkındaydım. Bir süre sonra nefes alış verişleri düzene girince uyuduğunu anlamıştım. Gülümseyerek onu izlerken telefonumun çalmasıyla hemen açtım, Ada arıyordu "Rüya az önce sizin evin önünde geçiyordum, baktım aşırı kalabalık dedim ne oluyor? Koştum çıktım size. Tüm aşiret toplanmış sizdeler." "Kanka senin tüm aşiret dediğin benim çekirdek ailem, yoktur bir şey ürkme sen." "Valla hiç çekirdek gibi durmuyordu benden söylemesi, sen nerdesin?" "Keremlerdeyim bir iki saate geçerim bize, bir şey olmuşsa da haber veririm." telefonu kapattıktan sonra alarm kurdum. Keklerin pişmesine 10 dk kala uyanacaktık.

Yüzümde hissettiğim öpücüklerle açtım gözlerimi "Günaydın uyuyan güzel, keklerimiz hazır." olduğum yerde doğruldum. Kerem'in yüzündeki muzip ifadeye bakılırsa bir halt yiyordu "inşallah kendi kekinle benimkini karıştırmak gibi bir hamlede bulunmamışsındır Kerem." ikimiz de mutfağa ilerlerken güldü "Hep çamur atıyorsun ama, olmaz böyle." masanın üstündeki keklerden birer dilim yedim "Şu an yediğin benim yaptığım kek." İnanmaz bir şekilde suratına baktım. Şaka maka kek cidden efsaneydi "Kereem doğruyu söyle." "Çok ciddiyim o kek benim. Yani ben sana demiştim senin sevgilin mükemmel ötesi diye de dinleyen mi var sanki." Yanağına öpücük kondurdum "Marifetli erkeğim ya, bundan sonra sürekli senden kek isterim ama ben." "Sen isten direkt kek olup geleyim." "Abarttın ha." "E ne yapayım çok sevince oluyor öyle şeyler." Biz kendi aramızda konuşurken telefonum çaldı. Arayan abimdi "Rüya sana süper kötü bir haberim var." "Abi yine ne saçmalıyorsun Allah aşkın ya." abim ayı gibi anırırken birbirimize baktık. "Senin beşik kertmem varmış." abim gülmeye devam ederken bizim ağzımız beş karış açılmıştı "Hatta daha kötüsü, seni istemeye gelmişler." Ama hassiktir ya.

"Kaçıncı yüzyıldayız ne beşik kertmesi anne?" "Üff kızım babaannen zamanında 'he veririm' demiş bunlar da üzerlerine alınmış herhalde. Ne bileyim şak diye geldiler biz de bir şey anlamadık. Asıl Kerem'in ne işi var?" Oflayarak içeri baktım. Kerem ve abim yan yana oturmuştu, abim Kerem'e bir şeyler söylüyordu "Abim aradığında beraberdik, onları duyduktan sonra durur mu? Bir sinirle geldi bir sinirle geldi ne olucak bilmiyorum." Annem çayları elime tutuştururken konuştu "Korkma birazdan baban biz kızımızı sözledik okuldan sonra evlendirecek der giderler. Yani inşallah giderler." annem kıs kıs gülerken ben sabır dileyerek içeri girdim. Ev ev değil toplama kampı mübarek. Herkese çay dağıttıktan sonra Kerem'in yanına oturdum "Kerem biraz daha insanlara bön bön bakarsam senin topuğuna sıkarlar koçum." Abimin omzuna vurunca susmuştu. Kerem sinirle nefes aldı "Abi bi dur zaten burnumdan soluyorum. Neyse babamlar yolda zaten, gelsinler de çözelim mevzuyu." gözlerim yerinden çıkarken konuştum "Babanlar ne alaka?" Abim bana baktı "Kızım bunlar seni harbili istiyorlar, dedim bari gerçek dünürler gelsinler de biz burdayız desinler." "Hay senin yapacağın işe ben. Siz kafayı mı yediniz ya?!" "Hiç atarlanma Rüya, kimin gelini olacağın belli olsun." Kerem'in lafı biter birmez kapı çalmıştı. Hızla gidip açtığımda Esra teyze ve Kemal amca gelmişti. "Kim benim gelinimi alıyor?" Esra teyze bir hışımla içeri girerken ben ecel terleri dökmeye başlamıştım, acaba bu gece ben hastanelik olmadam biter miydi?

20 dk sessizlik ve ölüm bakışmalarının ardından Esra teyze konuştu "Ee nasılsınız efendim iyisiniz inşallah?" Adını bilmediğim fakat altından yüzü dahi gözükmeyen bir teyze cevapladı "İyiyiz çok şükür, gelinimizi görelim dedik. Siz kimse gelmiştiniz?" Esra teyze güldü "Bir yanlışlık oldu galiba Rüya bizim kızımız. Okul bitince benim oğlumla evlenecek." tansiyonum fırlarken annem araya daldı "Dünürüm haklı, bizim kız sözlü sayılır. Keşke gelmeden haber etseydiniz de böyle şeylere hiç gerek kalmasaydı." kadınların hepsi aralarında konuşurken içerden babam geldi. Önce içer bir göz atıp konuştu "Ben misafirlerimize durumu anlattım onlar da şimdi kalkıyorlar." Herkes ayaklanırken ben de kalktım. Kerem hızla beni yanına oturttu "Karmaşada sırtlanıp götürürler filan sen burda kal." Abim kahkaha atarken ben göz devirmekle meşguldüm.
Herkes gittikten sonra hep beraber salonda oturuyorduk "Bir an bizim gelini götürüyorlar sandım, olmaz öyle şey yahu." Kemal amcanın dediğiyle annemler güldü "Zaten biz de durumu izah ettik, daha uğramazlar buralara." Kerem ikimizin duyacağı bir sesle konuştu "E bir zahmet uğramasınlar." ben dediklerine gülerken bir yandan da bizimkilere baktım. Sadece bir kaç hafta olmasına rağmen oldukça kaynaşmışlardı, böyle olmaları beni mutlu etmişti "Artık sözlü de olduğumuza göre bana bi beşi bir yerde takarsın çiçeğim." "Aaa beşi bi yerde az kalır, ben sana altın kemer yaptırıcam aslanım."

• yıllar sonra bölüm attım. Biliyorum kısa oldu ama fark ettim ki asırlardır bölüm atmıyorum. Kısa da olsa yayınlamak istedim.

•Hepinizi çoook seviyorum bol bol öpüyorum. Sonraki bölümde görüşürüüz.

Bakkal Amca// MesajlaşmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin