14.BÖLÜM: İYİ Kİ DOĞDUM

480 54 39
                                    

"Her gün biraz daha hayattan soğurken, biraz daha ölüme yakınken sen bir yaşına daha adım atıyorsun"

"Her gün biraz daha hayattan soğurken, biraz daha ölüme yakınken sen bir yaşına daha adım atıyorsun"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Derin konuştuklarımızı duymuştu odaya geldi.

"Bu kadar basit yani öyle mi"

"Anlamadım"

"Ölüm diyorum arkandakileri bırakıp gitmek bu kadar kolay mı senin için"

"Ya Derin sonra konuşuruz"

"Hayır şimdi konuşacağız"

Derin öyle bağırmıştı ki Kutay ve Bartu gelmişti.

"Konuş ne konuşacaksın"

"Soruma cevap ver. Basit mi, bırakıp gitmek ne de olsa daha önce de gitmiştin bu fazla bencillik"

"Bencillik öyle mi, evet gittim sevdiğim adama zarar gelmesin, arkadaşlarıma zarar gelmesin diye gittim ama ben senin yokluğunda sevgili yapmadım senin gibi sevgilimi süt kardeşim diye tanımadım. Ama aynen ben bencillik yaptım."

"Gece fazla ileri gidiyorsun"

"Pardon ben mi fazla ileri gidiyorum. İşte ölüm de senin şu iki dudağının arasından yaşadıklarımı unutup bana bencil demek kadar kolay o yüzden arkamdakilerin beni bir kaç ay içinde unutup gideceğini hayatlarına birini alabileceğini bildiğim için ölüm de kolay gitmek de kolay... "

"Ya size ne oluyor kendinize gelin, az önce nasıldınız şimdi nasılsınız."

"Ölümden bahsediyor sürekli olarak ölümden bahsediyor ben artık sıkıldım başına bir şey geleceğinden, kendine bir şey yapacağından..."

"Derin sen ne diyorsun kendine gel"

"Bırak Kutay konuşsun, bakalım şimdi ne diyecek ha şey de desene yaptığın şımarıklık diye onu da desene çünkü bu dediklerine çok güzel uyar. Ya da dur ben diyeyim.
Size en başından beri diyorum normal bir hayatım yok ve hiç bir zaman da olmayacak ben hayatımda hiç bir zaman birilerini istemedim çünkü her zaman zarar geleceğini biliyordum. Hayatıma girdin kırılmış olan kalbimi defalarca kırdın, yine de sana olan sevgim her şeyin üzerini örttü. Ama sen de haklısın iyi dayandın bu kadar fazla sorunları olan bir kızın hayatında olmayı dışarıda eğlencenin dibine vurmak varken benimle uğraşmak bir yerden sonra sıkıcı gelecekti zaten. Ama şunu unutma hayatımda hiç birini zorla tutmuyorum her zaman açık bir kapım var."

"Ben o kapıyı kapatmak için her şeyi yaptım ama senin o kapıyı hiç kapatmaya niyetin yok.
Evet senden sonra sevgili yaptım, sana oyunlar oynadım, seni kırdım.
Ama bunların hiç biri tek taraflı değildi. Seni kırarken en çok ben kırıldım...
Neyse fazla söze gerek yok. Ben gidiyorum"

Sinirden elim ayağım titriyordu. Artık kırılmıyorum sadece sinirleniyorum.

"Gece ben Derinin yanına gideyim o şimdi sinirlidir. Sende sakin ol lütfen"

"Kutay yalnız kalmak istiyorum lütfen beni yalnız bırakır mısın"

"Bu halde bırakamam."

"Lütfen sadece dinlenceğim"

"Peki o zaman"

Hepsi gitmişti yine kalmıştım kendimle... Kanepeye uzandım öyle uyuyakalmıştım.
Uyandığımda saat gece 3.30'du biran gözüm tarihe takıldı..

17 Mayıs...
Bugün benim doğum günümdü, derin bir nefes çektikten sonra salonda olan mumları yaktım her ne kadar ismim Gece de olsa karanlıktan korkardım.
Mum ışıkları yeterince ışık vermişti. Bir müzik açtım arkama yaslandım ve yaşadıklarımı düşündüm. Sahte arkadaşlar, sahte baba, canımı yakan olaylar, ölen annem, ölen kardeşim... Ne de çok şey yaşadım, ne çok göz yaşı döktüm aslında ne kadar güçsüz görünsem de çok güçlüymüşüm... Hiç bir zaman o pislik adamın yanında kalbim kararmadı hiç kötülük olmadı içimde..
Her ne kadar kötü şeyler yaşasam da mutluluk da vardı, ama her mutluluğu bozan biri de vardı.
Hahaahah kendi kendime gülmüştüm bu dediğime hayatımın neresinden bakılsa  mutluluk yoktu. Ama ben genelde mutluydum çünkü mutlu olmak zorundaydım ayakta durabilmek için şimdi de üzgün olmamın zamanı değil yeterince vaktim zamanım çalındı şimdi yaşadığım her günü güzelleştireceğim.
Tabi ki bende isterdim yanımda olsunlar ama zaten Kutay ve Bartu bilmiyor ama Derin biliyor keşke bir şey yazsaydı ama neyse kendi bilir.
Aniden öyle bir enerji gelmişti ki odama geçip kıyafetlerime baktım.
Uzun zamandır giymek istediğim ama giymediğim bir elbisem vardı.
Beyaz mini bel dekolteli elbiseydi onu giyim saçımı dağınık bit topuz yaptım.
Kırmızı bir ruj sürdüm makyajımı tamamlayıp beyaz topuklu sandaletlerimi giymiştim.
Sonra salona geçip odamdaki led lambaları getirip süsledim, müzik açıp mutfağa geçip evde küçük kekler vardı 7 tane küçük kek koydum bir de kırmızı şarap doldurdum ve her kekin üzerine mum koydum.
Salona geçtim her şeyi hazırladım.
Mumları yaktıktan sonra telefonu sabitleyip video çektim happy birthday müziğini açmıştım.
Mumları üfleyip alkışlamıştım kendimi dışarıdan deliye benzer bir halim vardı ama ben baya mutluydum. Sonra bir sürü video fotoğraf çektim.
Şarap videosu, mum üflediğim fotoğraf, boydan fotoğraf gülen öpücüklü fotoğraf hepsini çekmiştim.
Sonra yoruldum ve sonra birden Sezen Aksu şarkısı çaldı. Oturdum hiç yabancı olmayan göz yaşlarım aktı.
Akarken canımı yaktı ama bende böyle büyüyorum bende ağlayarak delirerek büyüyorum ve ben daha çok büyüyeceğim ve yanımda olan ya da olmayan canımı yakan, ağlayan herkese de teşekkür ediyorum şuan bu haldeysem onlar sayesinde oldum..
Küçük yaşta acıyı tattığım için küçük yaşta kocaman kalbe sahip bir insandım. Şimdi de öyle olmak için her şey yapıyorum. Hayatıma teşekkür ediyorum.




Ben geldim amaaa bu sefer doğum günümdee geldim.. Biraz kendimi katmış olabilirim bölüme ve bu yüzden az yazdım ama olsunnn ahh çok güzel ya da çok kötü bir senem değildi idare edilirdi buna da şükür diyelim hem zaten siz varsınız o yeterli bence hepinizii çok seviyor ve öpüyorumm♥️🥰

AY VE GECE 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin