27.BÖLÜM: SADECE ÖZLEM

135 10 10
                                    

"Belki de yanlıştı doğrularım..."

Günler acı bir şekilde ilerlerken kendime çok kızdım aslında yoktan yere dert ediniyor muşuz? Gözümüzde büyütüyoruz bazı şeyleri, duygularımızın esiri oluyoruz oysa bu hale getiren yine bizlerdik, sonunu bildiğimiz şeyler için üzülmeye bile hakkım...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Günler acı bir şekilde ilerlerken kendime çok kızdım aslında yoktan yere dert ediniyor muşuz? Gözümüzde büyütüyoruz bazı şeyleri, duygularımızın esiri oluyoruz oysa bu hale getiren yine bizlerdik, sonunu bildiğimiz şeyler için üzülmeye bile hakkımız yok. Herkes kendi derdiyle uğraştığı bir hafta oluyordu. Ben gücümü kaybetmiş, Adrian hazırlanıp kendi memleketine dönme telaşında, Kutay hastane işleriyle, Bartu da ofis işlerinde. Ve kim bilir akıllarında kaç deli soru, kaç yorgun ruh..
Zaman su gibi akarken, farkedimeden gün gün büyürken neleri kaçırdığımızı 5 sene sonra unutacağımız şeyler için ne kadar üzüldüğümüzü ve hayatı hep kaçırdığımızı göremiyoruz. Toparlanmak zorundayım, kendime gelmek zorundaydım işimin başına geçmem gerekiyordu. Artık alıştığım duygularla yaşayacaktım birlikteyken ne kadar çok üzmüştük birbirimizi, biz hep iki yabancı olarak kalmalıydık. Doğru düzgün bir şeyi beceremedik bari ayrılığı becerelim. Artık o kendi yolunda mutluluğu bende kendi yolumda mutluluğu bulmak zorundaydım..

(3 Gün Sonra)

"Bugün gidiyorsun dimi Adrian"

"Evet akşam gideceğim"

"Tamam o zaman son kez toplanalım bir cafede otururuz sohbet ederiz"

"Tamam olur."

Haberleştikten sonra arabama atlayıp gideceğimiz cafe için yola koyulmuştuk. Hepimiz toplandık güzel bir kahve ve güzel bir sohbet eşliğinde saatleri devirdik ve artık gitme vakti gelmişti.

"Adrian bana söz verdin lütfen tedavini ol hayatın yaşanacak bir yer olduğunu görmen lazım hiçbir şey için geç değil istersen her şeyi başarırsın sakın unutma."

Sarılmaların ardından herkes dağılmıştı evlerine. Bende eve gelip artık yarın işe gitmem gerektiğini ve o gücü topladığımı anlamıştım. Ama o iş de hala benim için bir yer var mıydı bilmiyordum bu yüzden başhekimimi aradım.

"Ben yanlış mı görüyorum yoksa Gece beni mi aradı."

Tebessümle karşılık verdim.

"Çok haklısınız hocam, yani utanacak yüzüm kalmadı ama acaba benim için hastanede yeriniz var mı?"

"Ooo Gece Hanım ben istifa edeceğinizi sanmıştım işe dönmek istiyorsunuz. Şaşırdım"

"Evet hocam işimi ve sizleri çok özledim."

"Gece şimdi beni iyi dinle. Uzun süredir yoksun çok fazla zaman kaybı yaşadın ve ayriyeten hasta kaybı da, normalde olsa asla kabul etmezdim gelmeni, fakat çok k iyi bir doktor olduğunu ve hastanemize olan katkıların çok fazla olduğu için ve her hastamız seni sorduğu için senin odan hep hazır."

"Hocam ne kadar teşekkür etsem hep az kalacak biliyorum gerçekten çok çok mutlu ettiniz"

"Ama tabi bir şartım var hatta şartlarım"

"1 hafta boyunca öğlen saatlerin yarım saatten fazla olmayacak, 20 kişilik hasta kontenjanını 25'e çıkaracaksın. Ve bu sebeple herkesten 1 saat geç çıkacaksın. Beni dinlediğin için teşekkürler. İyi akşamlar"

Ve ardından kapanma sesiii Allah'ımm yaa bunlar ne gitmese miydim ya neyse bir Kutay'ı arayayım ya da yok yok aramayıyım sürpriz olsun ona da. Hemen odama koştum ve kıyafetlerimi hazırladım heyecanlanmıştımm uzun süre sonra, kendime bitki çayı koyup dizi karşısında oturmuştum huzurlu hissediyordum. Ve bu beni mutlu ediyordu. Çok geç olmadan uyudum.

06.00 alarm sesiyle uyandım ve işte yeni bir gün ve yeni bir sayfa kendimi inanılmaz iyi hissediyordum hızlıca hazırlanıp çıktım. Önce bir tatlıcıya uğradım Kutay'a ve tüm doktor arkadaşlarıma tatlılar aldım ve tekrardan hastane  yoluna koyuldum. Heyecanla kapıdan içeri girdim ve beni gören şaşkın bir o kadarda sıcak bir gülümsemeyle karışılayan Aysun'u gördüm.

"Hocam gerçekten siz misiniz? Şuan çok şaşkınım."

"Benim benim"

"Yaa hoşgeldiniz hocam" diyip sıkı sıkı sarılmıştı.
Ve diğer tüm doktor arkadaşlarım da öyle..

O kadar özlemişim ki çalışmayı, insanların dertlerine derman olmayı o gün işten çıkıp eve geçtim yorulmuştum uzun süre sonra ama iyi de gelmişti. Babam aramıştı şirkette neden gelmedin gel demedim mi diyor. Dedin ee ne olmuş yani cidden sıkıldım artık yeter bir durun artık. Neyse onu bir ara hallederiz.
Aklımı başka şeylerle meşgul etsem dahi sürekli Derin geliyor aklıma ve ona mesaj atmak istedim çünkü biliyordum o numarasını kullanmıyor.

Kime:Derin

Kimden:Gece
Bir karar verdim artık her günümü sana yazacağım. Sen varmışsın gibi seninle konuşacağım gidişinin 2.haftası oldu. Alışırım dediğim her şey çok zor geliyor, gidişin hiç bu kadar canımı acıtmamıştı. En kötüsü de ne biliyor musun? Gerçekten gittiğini hissediyorum. Seni çok özledim, çok özlüyorum. Yaşayamadığımız her şeyi sen varmışsın gibi yaşayacağım bir gün kavuşacağımızı güne kadar senin için mutlu olacağım. Yaptığımız listeyi tek başıma yapacağım sen geldikten sonra tekrardan yapalım. Seni çok seviyorum sevgilim. Seni çok özlüyorum.

Yazıp attım.

Şimdi çok uzun bir zaman önce yaptığımız listeye baktım bir iki tane haricinde başka yapmamışız ya da yapamamışız. Yaptığımız şeylerden bir tanesi yağmurlu havada dans etmekmiş o günü hiç unutmayacağım. Sanırım yaşadığım en güzel günlerden biriydi.
Aslında o gün yine bir şeye üzgünken yağmur yağdı o kadar çok yağmaya başladı ki ben de evdeydim ve uyumayı düşünüyordum. Sonra zil çaldı ve karşımda Derin vardı. Yağmurluğunu al da çıkalım dedi bende nereye eve gel oturalım dedi hayır olmaz dedi ve beni aldı dışarıya çıkardı. Birden bir müzik açtı ve kolumdan tuttuğu gibi dans etmiştik. 1 saat boyunca öyle kaldık, sonrasında o hasta olmuştu. Ama bana senin için değer demişti, şimdi ise birbirimize değmeyecek şeyler yaşatıyoruz. Hak ediyoruz...

(Derin'in Ağzından)

Yorulmuşum ve yormuşum. Yıpranmışım, üzülmüşüm ama ayakta kalmışım. Şimdi İngiltere 'deyim güzel bir şirkette çalışıyorum. Güzel gidiyor sanıyorum ama gitmiyor hiçbir şey, koskoca şehir de nefes alamıyorum. Eskiden aynı şehirdeydik onun varlığını hissediyordum şimdi ise tamamen bitmişiz kopmuşuz. Küçük umudumuzu yok etmişim. Hani biz erkekler için aşık olmazsınız diyordunuz ya o sadece kocaman bir yalan. Aşık olmayana kadar asla aşkı anlamazsınız onu tanımlayamazsınız ve eğer aşıksanız kavuşamazsınız işte gerçek aşk bu maalesef. Eğer Gece'yle aşkımı yaşamdan ölürsem bizim aşkımız da herkesin dilinde dolaşsın. Yalanla, parayla başladı aşkları, birbirine verdikleri zararla devam ettirmeye çalıştılar her engel sonunda yine yan yana oldular. Korktular, üzüldüler, aylarca ayrı kaldılar ama sonunda yine kavuştu sandılar. Sonra bir gün birbirlerini çok sevdikleri için bırakıp gittiler ve bir daha kavuşamadılar. İkisi de birbirini bekledi ama kimse bir adım bile atmadı. Çünkü sonları yine ayrılıktı.
Ve birbirimize söylediğimiz en büyük yalan da "ayrı daha da mutlu olacağımızı" söylemekti..
Kendimizi kandırıyoruz ve yine mutluymuşuz gibi davranıyoruz. Ne ben onsuz ne de o bensiz yapamayız. Sadece yapıyormuş gibi davranıyoruz.
Sanki onun tüm duygularını hissediyorum gibi, mutluyken mutluyum, üzgünken üzgün. Ona bağlıyım onun kalbine bağlıyım ve bir gün bu bağın kopmasından çok korkuyorum. Sadece çok özlüyorum tek bu duygumu yaşıyorum. Sadece özlem... Ve bu özlem beni de onu da bir gün öldürecek.

Herkese merhaba, çok uzun zamandır bölüm atmadığımı biliyorum ve bunun için de kızıyorsunuz belki ama başımızdan felaket bir olay geçti olayı açıp kimseyi üzmek istemiyorum. Sadece gerçekten herkesin nasıl olduğunu çok merak ediyorum. Bu durumu yaşayan yaşamayan herkes ruhen çok çöktü aynı şekilde bende.. Ama her şeye rağmen toparlanmak ve hayata devam etmek zorundayız. Geç olsa da bölümü yazdım umarım beğenirsiniz. Sizleri seviyorum kendinize çok iyi bakın♥️

AY VE GECE 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin