Grubun evden gitmesinin üzerinden yaklaşık yarım saat geçmişti ve ortalığı yeni toparlayabilmişlerdi. Sonunda toplamayı bitirmiş ve büyük koltuğa yayılmışlardı. Yorgun olsalar da ikisi de mutluydu.
Biri canından çok sevdiği sevgilisi sonunda hastalığının üstüne gidebildiği için diğeri ise yıllar sonra arkadaş ortamını hissetmenin huzuruyla gülümsüyordu.
Kısa olan sevgilisine yaklaştı ve karnına sarıldı.
"Teşekkür ederim Minho, her şey için. Ve özür dilerim arkadaşların ile benim yüzümden pek görüşemediğin için."
Minho ani gelen bu sözlerle önce şaşırmış sonra üzülmüştü. Sevgilisinin kendisini böyle hissetmesini istemiyordu. Jisung'un saçlarının arasına eğilerek minik bir öpücük kondurdu ve geri çekildi.
"Teşekkür etmene ya da özür dilemene gerek yok Sung. Hem seninle vakit geçirmeyi onlarla vakit geçirmekten daha çok seviyorum."
Jisung biraz kıkırdadı ve konuşmaya başladı.
"Ama yine de kendimi sana borçlu hissediyorum. Senin için bir şeyler yapmama izin ver."
"Kendini borçlu hissetme."
Biraz düşündü ve yerinde doğruldu. Doğrulmasıyla sevgilisi de kollarını sardığı bedenden çekti ve gözlerine bakmaya başladı.
"Aslında benim için yapabileceğin bir şeyler var."
Jisung heyecanlanmıştı.
"Ne istiyorsan Minho sadece söyle hadi."
Sabırsızlanıyordu duymak için. Gerçekten onun için bir şeyler yapmak istiyordu. Minho boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.
"Öncelikle ilaçlarını içeceğin zaman bahane üretmeyeceksin, tabağındaki yemeğin hepsini bitireceksin ve ev için bir şeyler almam lazım benimle markete geliceksin."
Cümlesi bittiğinde sırıtıyordu Minho. Jisung ise sevgilisinin hızlıca söylediği sözleri idrak etmeye çalışıyordu.
"Tamam Minho kabul ama markette rahatsız edici bir şey olursa anında eve döneceğiz, tabağıma az yemek koyacaksın ve ilaçları zorla içirmeye kalkışmayacaksın. Anlaştık mı?"
Sağ elini uzatarak söylemişti son sözünü. Sevgilisi de sağ elini sıkarak "Anlaştık" demişti ona.
~ღ~
"Dışarı çıkmayalı uzun zaman oldu."
"E güzelim ben sana hep dedim ama beni dinlemedin."
"Neden böyle yaptığımı biliyorsun Minho." bunu dedikten sonra kafasını cama çevirdi. Uzun zamandır dışarı çıkmıyor olsa da biliyordu eve daha yakınlarda bir market olduğunu ama Minho biraz daha uzun süre dışarıda kalsın diye yolu iyice uzatıyordu. Bunu Jisung'da fark etmişti ama söylemiyordu. Dışarıda olmayı özlemişti. İçinde tarif edilemez bir heyecan vardı. Ama bunu Minho'ya belli etmemeye çalışıyordu. Eğer heyecanlandığını Minho'ya belli ederse sevgilisinin daha fazla dışarı çıkmayı teklif etmesinden korkuyordu.
Biraz zaman sonra kafasını camdan çekti ve sevgilisine baktı. Minho biraz telaşlı görünüyordu. Baya telaşlı.
"Ne oldu?"
"Yok bir şey bir tanem sen boşver."
"O yüzden mi arkaya bakıp duruyorsun?"
"Peki... Arkamızda paparaziler var ve eminim ki arabadan indiğimiz gibi bizi çekicekler. Şu ana kadar hiç seni görmediler böyle devam etsin mi yoksa eve mi dönelim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WHY DO YOU LOVE ME-minsung
FanfictionSosyo fobisi olan Jisung ve onu her şeye rağmen seven sevgilisi Minho