sosyo fobiden bahsetmiştim geçen bölümlerde eğer sendede varsa belirtisi vb. şimdi linklediğim videoya bakabilirsin bence baya güzel bir video https://youtu.be/G3q2yJhTZyo umarım izlemek zorunda kalmazsın 💙
1 hafta sonra
Minho'nun eli hala sarılıydı ama şu aralar elini daha fazla kullanabilmeye başladı. Doktor dikkat etmesini kendini zorlamamasını, yormamasını söylüyordu ama bu özellikle ilk günlerde pek mümkün olmamıştı.
Evin önüne haberciler gelip duruyordu Minho'nun hatta bazen benim açıklama yapmamı istiyorlardı. Ama kabul etmiyorduk. Ayrıca Minho evin etrafına o adam bir daha yaklaşamasın diye bir kaç güvenlik tutmuştu. Ama baba demeye utandığım adam bir yolunu bulup tehdit içeren notlar bırakıyordu. Bazen bahçeye, bazen yatak odasına.. Nasıl yapıyordu bilmiyordum. Polisler onu her yerde arıyordu.
Bir insan öz oğlundan nasıl bu kadar nefret edebilirdi bilmiyorum. Onu desteklemesi gereken yerde onu ve "Han" soyadına sahip herkesi rezil ettiğimi, herkesin benden utandığını yazıyordu notlarda.
Bunlarda sosyo fobimi ilerletiyordu. Psikiyatristimi aramıştık dozu arttırıp azaltmak konusunda arada kalmıştı ama dozu arttırmayı seçti. Bu da hayatımızı daha zor bir hale getiriyordu.
Sinir krizleri geçirmeye başlamıştım. Artık evde bile kendimi rahat hissetmiyordum. Minho'nun yanında bile rahat değildim. Eli benim yüzümden öyle olmuştu. Benim yüzümden acı çekmişti. Benim yüzümden şuan daha rahat bir hayat yaşayabilecekken diken üstünde yaşıyordu. Benim yüzümden her an ölümle burun burunaydı. Kendimi çok suçladım, suçluyorum. O kadar halletmesi gereken işin ortasında bir de benimle uğraşıyordu. Kendime çok sordum. Neden beni seviyor, neden bana katlanıyor? Düşününce hiç bir artımın olmadığını eksilerimin ise göze çok batacak şekilde fazla olduğunu fark ediyorum.
Konuyu her buna getirdiğimde konuyu değiştiriyor veya cevap vermiyor. Bence o da farkında ama güzel kalbi kırılacağımı düşünüp söylemesine izin vermiyor.
Düşüncelerimden onun güzel sesini duyunca çıkabildim.
"Güzelim yemek hazır hadi mutfağa gel." Minho'yu bekletmemek için hızlıca mutfağa geldim.
"Önce ilaçlar." Minho elindeki ilaç kutusunu bana uzatırken söyledi bunu. O bu haldeyken onu yormak istemiyordum. Kutuyu elime aldım ve bir hapın elime düşmesini sağladım. Hapı ağzıma attım ve aynı anda suyu da hapı yutmak için bardakla dudaklarım arasına götürdüm. Tiksine tiksine hapın boğazımdan geçtiğini hissettim.
"Şimdi otur ve tabağındaki her şeyi bitir olur mu?" Kafamı aşağı yukarı salladım ve ikimizde yemeklerimizi yemeye başladık ama ben hala düşünüyordum. Her zaman kendinden önce beni düşünüyordu eli benim yüzümden bu durumda olmasına rağmen beni öncelikli tutuyordu.
"Neden ben?"
"Ne?"
"Neden beni seviyorsun? Neden bana katlanıyorsun neden? Hiçbir yararım yok hiç bir artım, iyi yönüm yok."
"Jisung, bebeğim ne diyorsun?"
Yavaş yavaş gözyaşlarım akmaya başladı. "Artık anlamıyorum yaptığım tek şey fazlalık olmak sana hiçbir faydam yok hiçbir yararım yok ben sana yük oluyorum."
"Jisung öyle olmadığını sende biliyorsun."
"SENDE BİLİYORSUN SANA SADECE İŞ ÇIKARIYORUM BEN SANA NE YAPIYORUM HİÇBİR ŞEY ELİMDEN BİŞEY GELMİYO BECERİKSİZİM YARDIM ETMEYE ÇALIŞTIĞIMDA ELİME YÜZÜME BULAŞTIRIYORUM BU BECEREKSİZLİĞİMİDE SONRA SEN ÇEKİYORSUN."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WHY DO YOU LOVE ME-minsung
FanfictionSosyo fobisi olan Jisung ve onu her şeye rağmen seven sevgilisi Minho